tame - Turc Anglais Dictionnaire

tame

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "tame" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 61 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
tame v. evcilleştirmek
Bones can now be used to tame wolves.
Kemikler artık kurtları evcilleştirmek için kullanılabiliyor.

More Sentences
tame adj. evcil
It is popular to have a tame cheetah amongst the rich people in some of the middle eastern countries.
Bazı Orta Doğu ülkelerindeki zenginler arasında evcil bir çitaya sahip olmak popülerdir.

More Sentences
tame adj. uysal
It has to be said, though, that this is a fairly tame set of proposals.
Yine de bunun oldukça uysal bir öneriler dizisi olduğu söylenmelidir.

More Sentences
General
tame v. ehlileştirmek
It is possible to tame a wild horse.
Vahşi bir atı ehlileştirmek mümkündür.

More Sentences
tame v. evcilleştirmek
I had to learn to read the heavens, tame animals, and know signs.
Gökleri okumayı, hayvanları evcilleştirmeyi ve işaretleri anlamayı öğrenmeliyim.

More Sentences
tame v. uysallaştırmak
Gods created women to tame men.
Tanrılar kadınları erkekleri uysallaştırmaları için yarattı.

More Sentences
tame v. (öfkesini) dizginlemek
Sami realized it wasn't easy to tame his hidden desires.
Sami gizli arzularını dizginlemenin kolay olmadığını fark etti.

More Sentences
tame v. hafifletmek
Time tames the strongest grief.
Zaman en güçlü kederi bile hafifletir.

More Sentences
tame v. (bir merkezden) kumanda etmek
The new president successfully tamed the army.
Yeni başkan orduyu başarılı bir şekilde kumanda etti.

More Sentences
tame adj. heyecan vermeyen
The film was promising at first, but it had a dull tame ending.
Film başlangıçta umut vericiydi, ancak heyecan vermeyen bir sonu vardı.

More Sentences
tame adj. munis
If you can find a tame mechanic, you can use his workshop.
Eğer munis bir tamirci bulabilirseniz, onun atölyesini kullanabilirsiniz.

More Sentences
tame v. alıştırmak
tame v. işlemek (toprak)
tame v. yumuşatmak
tame v. işlemek
tame v. uslandırmak
tame v. terbiye etmek
tame v. ekmek
tame v. uysallaştırmak
tame v. uslandırmak
tame v. (sinirini/öfkesini) bastırmak
tame v. cesaretini kırmak
tame v. sıkıcılaştırmak
tame v. ilgi veya heyecandan mahrum etmek
tame v. donuklaştırmak
tame v. heyecansızlaştırmak
tame v. toprak veya bitki olarak yetiştirmek
tame v. (toprağı) ıslah etmek
tame v. ekilir hale getirmek
tame v. tarıma elverişli kılmak
tame v. ehlileşmek
tame v. evcilleşmek
tame adj. zararsız
tame adj. yavan
tame adj. sıkıcı
tame adj. manasız
tame adj. evcilleştirilmiş
tame adj. adamcıl
tame adj. uslu
tame adj. ehli
tame adj. heyecansız
tame adj. tatsız
tame adj. yumuşak başlı
tame adj. ehlileştirilmiş
tame adj. alıştırılmış
tame adj. itaatkar
tame adj. heyecandan yoksun
tame adj. heyecansız
tame adj. donuk
tame adj. yumuşak huylu
tame adj. zararsız
tame adj. yavaş
tame adj. ağır hareket eden
tame adj. yavaş hareket eden
tame adj. ağır ilerleyen
tame adj. cansız
tame adj. ruhsuz
tame adj. ürkek
tame adj. korkak
tame adj. islah edilmiş (toprak)
tame adj. kullanışlı ve yönetilebilir hale getirilmiş

Sens de "tame" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 10 résultat(s)

Anglais Turc
General
as tame as adj. kadar evcil
I have never seen an animal as tame as a turtle.
Bir kaplumbağa kadar evcil bir hayvan görmedim.

More Sentences
become tame v. evcilleşmek
Proverb
a wild goose never laid a tame egg kırk yıllık kani olur mu yani
a wild goose never laid a tame egg hiçbir şey durduk yere değişmez
a wild goose never laid a tame egg böyle gelmiş böyle gider
Idioms
pudding and tame (childish rhyme) [obsolete] expr. ismin ne? sorusuna karşılık kafiye oluşturan anlamsız çocukça bir cevap
Botanic
tame pasture n. ıslah edilmiş mera
tame hay n. ıslah edilmiş ottan yapılan saman
tame grass n. ıslah edilmiş çim
tame grass n. belirli özellikleri öne çıkarmak için ıslah edilip yetiştirilen çim, ot