trunk - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

trunk

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "trunk" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 64 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
trunk n. gövde
trunk n. bagaj
General
trunk n. ana hat
trunk n. şehirlerarası konuşma
trunk n. sandık
trunk n. fil hortumu
trunk n. anayol
trunk n. hortum
trunk n. sandık (seyahat ederken kullanılan)
trunk n. gövde (ağaç)
trunk n. bağlantı noktası
trunk n. ağaç gövdesi
trunk n. bavul
trunk n. beden
trunk n. araba bagajı
trunk n. kovan
trunk n. anaboru
trunk n. tomruk
trunk n. ana yol
trunk n. (fil) hortum
trunk n. telefon hattı
trunk v. kutuya koymak
trunk v. bagaja koymak
trunk v. sandığa kapatmak
trunk adj. kutuya benzeyen
trunk adj. gövdemsi
trunk adj. kütüğe benzeyen
trunk adj. bagaj koymaya yarayan
trunk adj. gövdeye ait
trunk adj. tüpten oluşan
trunk adj. hortumdan oluşan
trunk adj. hortumlu
Technical
trunk n. ana damar
trunk n. ana gövde
trunk n. arka bagaj
trunk n. bagaj
trunk n. gövdeyol
trunk n. gövde
trunk n. kütük
trunk n. stepne
trunk n. telefon hattı
trunk n. tomruk
trunk n. trank
trunk adj. kanalın akışını kontrol eden
trunk adj. kanal akışını kullanan
trunk adj. ana segmentle ilgili
trunk adj. ana hatta ait
trunk adj. ana hattı oluşturan
Computer
trunk n. bilgi aktarma yolu
Telecom
trunk n. trank
Architecture
trunk n. kolon/sütun gövdesi
Construction
trunk n. havalandırma yolu
Automotive
trunk n. bagaj
Marine
trunk n. mezarna
trunk n. yolcu kamarası yüksek kısmı
Anatomy
trunk n. ana sinir
trunk n. ana damar
Marine Biology
trunk n. balıkta operkulumdan anüse kadarki kısım
Botanic
trunk n. gövde
Fishery
trunk n. yakalanan balıkları canlı tutmak için kullanılan kutu
Geography
trunk n. ana nehir kolu
Sport
trunk n. vücut
Music
trunk n. üflemeli çalgıda basınçlı havanın geçtiği kanal
Entomology
trunk n. böcekte toraks

Sens de "trunk" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 185 résultat(s)

Anglais Turc
General
trunk call n. şehirlerarası telefon konuşması
trunk room n. sandık odası
trunk line n. ana hat
trunk call n. şehirlerarası konuşma
trunk route n. ana hat
rear trunk n. arka bagaj
trunk exchange n. şehirlerarası santralı
tree trunk n. ağaç gövdesi
elephant's trunk n. fil hortumu
trunk call n. uluslarası veya şehirlerarası telefon görüşmesi
trunk road n. anayol
trunk call n. şehirlerarası telefon
trunk call n. şehirlerarası telefon görüşmesi
trunk cave n. büyük mağara
trunk cave n. ana mağara
elephant trunk n. fil hortumu
trunk road n. ana yol
swimming trunk n. şort mayo
swimming trunk n. erkek mayosu
tree trunk n. ağacın gövdesi
bus trunk n. otobüs bagajı
trunk [obsolete] n. süslü sandık
trunk [obsolete] n. teleskop
trunk glass [obsolete] n. teleskop
trunk breeches n. 16. yüzyılda erkeklerin giydiği, şort-etek arası görünümdeki kabarık giysi
trunk dial n. sarkacı olan yaylı bir saat tipi
saratoga trunk n. kapak kısmı yuvarlak olan büyük seyahat sandığı
big trunk n. büyük ağaç gövdesi
big trunk n. büyük gövde
Speaking
pop the trunk v. bagajı açmak
can you pop the trunk? expr. bagajı açabilir misin?
can you pop the trunk? expr. bagajı açar mısın?
Trade/Economic
trunk call n. uluslararası telefon konuşması
Technical
air trunk n. pis veya sıcak havayı dışarı atan hava bacası
trunk link n. ana yol bağlacı
trunk cable n. ana kablo
trunk lamp n. arka bagaj lambası
main trunk trench n. ana hendek
trunk lid n. arka bagaj kapağı
trunk mat n. arka bagaj paspası
trunk circuit n. ana devre
trunk line n. ana hat
trunk line n. ana hat (telefon)
trunk sewer n. ana pissu borusu
trunk road n. ana yol
trunk lid n. bagaj bölmesi kapağı
elephant trunk n. bükülebilir dökme borusu
drain trunk n. dren anaborusu
input/output trunk n. girdi/çıktı anayolu
trunk circuit n. gövdeyol devresi
trunk exchange n. gövdeyol santralı
ventilating trunk n. havalandırma anaborusu
trunk circuit n. jonksiyon devresi
trunk distribution frame n. jonksiyon dağıtım çatısı
trunk cable n. jonksiyon kablosu
trunk distribution frame n. jonksiyon repartitörü
cable trunk n. kablo bloğu
trunk call n. kentlerarası telefon
trunk piston n. kovan piston
trunk-piston engine n. kovan pistonlu makine
trunk engine n. kovan pistonlu buhar makinesi
automatic trunk test n. otomatik devre testi
tandem trunk n. peşpeşe gövdeyol
central office trunk n. santral gövdeyolu
interoffice trunk n. santrallararası gövdeyol
tie trunk n. santrallararası gövdeyol
trunk circuit n. şehirlerarası devre
trunk dialing n. şehirlerarası arama
trunk exchange n. şehirlerarası telefon santralı
trunk call n. şehirlerarası çağrı
trunk exchange n. şehirlerarası santral
intertoll trunk n. şehirlerarası devre grubu
Computer
trunk link n. ana yol bağlacı
tandem trunk n. düzgeçiş gövdeyolu
interoffice trunk n. santrallararası gövdeyol
trunk dialling n. şehirlerarası arama
Telecom
subscriber trunk dialling n. abone trank arama
trunk line n. ana hat
trunk circuit n. gövdeyol devresi
trunk exchange n. gövdeyol santralı
trunk circuit n. jonksiyon devresi
trunk cable n. jonksiyon kablosu
trunk segment n. omurga kısmı
trunk in service n. servisteki trunklar
trunk call n. şehirlerarası telefon konuşması
trunk exchange n. şehirlerarası telefon santralı
trunk circuit n. şehirlerarası devre
intertoll trunk n. şehirlerarası devre grubu
trunk exchange n. şehirlerarası santral
trunk call n. şehirlerarası çağrı
trunk dialling n. şehirlerarası arama
trunk load n. trunk yükü
trunk private mobile radio n. trank özel mobil telsiz
tandem tie trunk network n. tandem bağlı trunk şebekesi
toll connecting trunk n. uzak mesafe bağlantı omurgası
remote trunk arrangement n. uzaktan trank düzenlemesi
Mechanic
trunk plunger n. kovan piston
Textile
trunk hose n. 1500'lü ve 1600'lü yıllarda avrupa'da erkekler tarafından giyilen, belden uyluk kemiğinin ortalarına kadar uzanan kısa balon biçimli pantolon
trunk sleeve n. fil hortumuna benzeyen kazak kolu
swim trunk n. erkek mayosu
swim trunk n. şort mayo
trunk show n. (seçkin müşteriler için düzenlenen) özel defile
Construction
drain trunk n. ana gider hattı
drain trunk n. ana tahliye borusu
Automotive
boot/trunk mounted bike rack n. bagaj bisiklet taşıma aparatı
car trunk n. araba bagajı
trunk net [us] n. araba bagaj filesi
trunk sill n. arka travers
emergency trunk lid release n. acil durum bagaj kapağı açma kolu
trunk road n. ana yol
rear trunk n. arka bagaj
trunk lock n. bagaj kilidi
trunk unit n. bagaj birimi
trunk volume n. bagaj hacmi
trunk handle n. bagaj kapağı kolu
trunk belt n. bagaj kemeri
trunk model n. bagaj şekli
trunk lid n. bagaj kapağı
trunk load n. bagaj kilidi
trunk tray n. bagaj tablası
trunk lift support n. bagaj kaldırma desteği
trunk lid n. bagaj kapağı
trunk/boot net n. eşya sabitleme filesi
power trunk lid n. otomatik bagaj açıp/kapama
trunk rack n. portbagaj
automobile trunk n. araba bagajı
Transportation
trunk line n. ana tedarik kanalı
trunk steamer n. yük vapuru
Traffic
trunk road n. anayol
Railway
trunk line n. ana hat
trunk line n. ana hatları chicago'dan new york'a uzanan demiryolu sistemlerinin her biri
trunk line anormal n. ana hat
Aeronautic
trunk air route n. ana hava yolu
gas trunk n. gaz kanalı
Marine
structure trunk n. dalgakıran gövdesi
breakwater trunk n. dalgakıran gövdesi
expansion trunk n. genişleme tankı
trunk cabin n. güverte üstü kamara
trunk deck n. trank güvertesi
expansion trunk n. yük tankının daralan üst kısmı
Medical
trunk and the scalp n. gövde ve saçlı deri
pulmonary trunk n. pulmoner kütük
pulmonary trunk n. pulmoner arter
nerve trunk pain n. sinir gövdesi ağrısı
thyrocervical trunk n. tiroservical gövde
Anatomy
celiac trunk n. çölyak arter
celiac trunk n. çölyak atardamar
celiac trunk n. abdominal aorttan çıkan ilk büyük atardamar
celiac trunk n. diyaframın hemen altındaki abdominal aorttan çıkan arter
nerve trunk n. sinir kordonu
nerve trunk n. sinirin sert bir bağ doku tabakası ile birbirine bağlanmış sinir lifi demetlerinden oluşan ana kökü
atrioventricular trunk n. kalp kasılmalarını atriyoventriküler düğümden ventriküllere aktaran kalp kası
pulmonary trunk n. kirli kanı kalbin sağ odacığından alıp sağ ve sol akciğer atardamarlarına dağıtan arter
cerebral trunk n. beyin sapı
brachiocephalic trunk n. aort kemerinden çıkan ve kalbin sağ tarafında boyun arteri ve köprücük altı atar ve toplar damarına bölünen kısa bir arter
Pathology
melanocytic naevi of trunk n. gövde melanositik nevüsü
cellulitis of trunk n. gövde selüliti
Marine Biology
trunk whale (physeter macrocephalus) n. ispermeçet balinası
trunk whale (physeter macrocephalus) n. alt çenesinde iri ve konik dişleri ile başının üzerinde tek hava deliği olan bir balina
escape trunk n. firar yolu
Zoology
elephant's trunk n. fil hortumu
elephant trunk clam n. kral deniz tarağı
central nerve trunk n. merkezi sinir kordonu
Botanic
trunk scald n. kışın meydana gelen ve bir ağacın gövdesini etkileyen güneş yanığı
Apiculture
central nerve trunk n. merkezi sinir kordonu
Forestry
tree trunk n. ağaç gövdesi
trunk steel n. gövde çeliği
Fishery
trunk [dialect] n. balıkların girebileceği fakat çıkamayacağı huni biçimli silindirik ağ tuzağı
Environment
trunk sewer n. kanalizasyon ana hat kanalı
Geography
trunk glacier n. yan buzulların akması ile birlikte oluşan vadi buzulu
trunk stream n. ana ırmak
trunk stream n. anaakarsu
Military
radio trunk extension n. telsiz ana devre uzantısı
radio trunk extension n. telsiz telefon uzantısı
escape trunk n. üstüvane
Sport
trunk curl n. mekik
trunk lift n. gövde kaldırma
trunk lift n. vücut kaldırma
trunk exercises n. vücut alıştırmaları
trunk raising v. vücut kaldırmak
trunk turning v. vücut döndürmek
Music
wind-trunk n. üflemeli çalgıda basınçlı havanın geçtiği kanal
Reptiles
trunk turtle n. deri sırtlı deniz kaplumbağası
Slang
junk in the trunk n. kalça
British Slang
elephant's trunk expr. sarhoş