venom - Turc Anglais Dictionnaire

venom

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "venom" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 19 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
venom n. zehir
General
venom n. yılan zehiri
How long until the venom takes effect?
Yılan zehrinin tesir etmesi ne kadar zaman alır?

More Sentences
venom n. kin
The altercations left her with intense venom.
Tartışmalar onda yoğun bir kin içerisinde bıraktı.

More Sentences
venom n. zehir (yılan/akrep/arı vb)
Either way, it is a creeping venom seeping into our open society and becoming a burden on it.
Her iki durumda da açık toplumumuza sızan ve onun üzerinde bir yük haline gelen sürünen bir zehirdir.

More Sentences
venom n. zehir (yılan/akrep)
A small amount of sarin possesses adequate venom to kill several humans.
Az miktarda sarin içerisinde birkaç insanı öldürmeye yetecek kadar zehir bulunur.

More Sentences
Medical
venom n. venom
Will you be seeing the Venom movie?
Venom filmini izleyecek misiniz?

More Sentences
General
venom n. akrep zehiri
venom n. kötülük
venom n. garez
venom n. düşmanlık
venom n. ağı (yılan/akrep/arı vb)
venom n. (yılan/akrep) zehir
venom v. zehir ile enfekte etmek
venom v. zehirlemek
venom v. ağılamak
Medical
venom n. ağı
venom n. sürüngenlerin veya haşerelerin salgıladığı zehir
venom n. zehir
Marine Biology
venom n. ağı

Sens de "venom" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)

Turc Anglais
Medical
venom venom n.
Mary Jane has been kidnapped by Venom.
Mary Jane, Venom tarafından kaçırıldı.

More Sentences

Sens de "venom" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 31 résultat(s)

Anglais Turc
General
pink venom n. pembe zehir
snake venom n. yılan zehri
spit-venom n. zehirli tükürük
spit-venom n. ağızdan verilen zehir
Colloquial
spit venom v. zehir kusmak
spit venom v. öfke kusmak
spit venom v. tepesi atmak
spit venom v. nefret kusmak
spit venom v. kin kusmak
spit venom v. öfke saçmak
spit venom v. ağzına geleni saymak
Medical
cobra-venom reaction n. kobra zehri reaksiyonu
venom-induced kidney failure n. zehrin (yılan/akrep) sebep olduğu böbrek yetmezliği
venom therapy n. zehirle tedavi
venom immunotherapy n. venom immünoterapi
Chemistry
animal venom toxins n. hayvansal zehir toksinleri
Biology
venom toxin n. zehir toksini
kokoi venom n. belirli bir kurbağa türünde bulunan güçlü bir nörotoksin
Biochemistry
snake venom toxin n. yılan zehiri toksini
Apiculture
bee venom n. arı zehiri
bee venom n. bal arısı zehri
honey bee venom n. bal arısı zehri
Slang
spit venom v. tepesi atmak
spit venom v. (birisine) kan kusmak
spit venom v. ağzına geleni saymak
spit venom v. ateş püskürmek
Star Wars
first quesh venom refinery n. birinci quesh zehir rafinerisi
grancha lakand venom mine n. grancha lakand zehir madeni
quest venom refinery n. quesh zehir rafinerisi
venom-mite n. zehirli kene
yuna bore venom mine n. yuna kuyusu zehir madeni