| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | virtually adv. | neredeyse | ||
|
Safety glasses are virtually unbreakable. Güvenlik gözlükleri neredeyse kırılmaz. More Sentences |
||||
| General | virtually adv. | hemen hemen | ||
|
There is unanimous agreement in the Council on virtually all aspects of the draft Regulation. Konseyde taslak Tüzüğün hemen hemen tüm yönleri üzerinde oybirliğiyle mutabakat sağlanmıştır. More Sentences |
||||
| General | virtually adv. | fiilen | ||
|
There are over 120 ministers who only exist because they are virtually stipulated in the Dayton Agreement. Sadece Dayton Anlaşmasında fiilen öngörüldükleri için var olan 120'den fazla bakan var. More Sentences |
||||
| General | virtually adv. | bilgisayar ortamında | ||
|
It was nice to meet you all virtually. Sizlerle bilgisayar ortamında tanışmak güzeldi. More Sentences |
||||
| General | virtually adv. | sanal olarak | ||
| General | virtually adv. | sanal | ||
| General | virtually adv. | esas itibarıyla | ||
| General | virtually adv. | gerçekte | ||
| General | virtually adv. | adeta | ||
| General | virtually adv. | aslında | ||
| General | virtually adv. | hakikatte | ||
| General | virtually adv. | görünürde | ||
| Law | ||||
| Law | virtually n. | bilkuvve | ||
| Law | virtually adv. | gerçek halde | ||
| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | virtually unchanged adj. | neredeyse hiç değişmemiş | ||
|
Even the location of the camps has remained virtually unchanged. Kampların yerleri bile neredeyse hiç değişmedi. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | virtually no expr. | neredeyse hiç | ||
|
There is virtually no gain for the environment in this scheme. Bu planın çevre için neredeyse hiçbir getirisi yok. More Sentences |
||||
| Computer | ||||
| Computer | virtually indexed physically tagged adj. | sanal olarak indekslenmiş fiziksel etiketlenmiş | ||