wearing - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

wearing

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Sens de "wearing" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 17 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
wearing adj. yıpratıcı
General
wearing n. giyme
wearing n. giyim
wearing n. aşındırma
wearing n. aşınma
wearing n. yıpranma
wearing n. eskime
wearing adj. bezdirici
wearing adj. usandırıcı
wearing adj. bıktırıcı
wearing adj. yorucu
wearing adj. giyilecek
wearing adj. giyilmeye uygun
wearing adj. yıpratıcı
Technical
wearing n. aşındırma
wearing adj. aşınan
Construction
wearing n. aşınma

Sens de "wearing" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 128 résultat(s)

Anglais Turc
General
wearing out n. yıpranma
wearing off (pain) n. ağrının dinmesi
wearing off (pain) n. ağrının azalması
wearing apparel n. giyim eşyası
terrorists wearing military uniforms n. askeri kıyafet giyen teröristler
wearing down n. yıpranma
girl wearing a hat n. şapka giymiş kız
girl wearing a hat n. şapka takmış kız
boys wearing earrings n. küpe takan erkekler
men wearing earrings n. küpe takan erkekler
wearing an earring n. küpe takma
man wearing white mask n. beyaz maskeli adam
wearing [obsolete] n. elbiseler
wearing [obsolete] n. giysiler
start wearing glasses v. gözlük takmaya başlamak
be wearing a helmet v. kask takmak
wearing a head scarf adj. başörtülü
wearing glasses adj. gözlüklü
wearing a tight and short dress adj. düttürü
wearing baggy trousers adj. şalvarlı
long wearing adj. dayanıklı
wearing a cap adj. başlıklı
wearing a jacket adj. ceketli
wearing an aba adj. abalı
wearing baggy trousers adj. çakşırlı
hard-wearing adj. dayanıklı
hard-wearing adj. sağlam
long-wearing adj. dayanıklı
long-wearing adj. sağlam
wearing an earring adj. küpeli
Colloquial
wearing (one's) birthday suit adj. çıplak
wearing (one's) birthday suit adj. tamamen çıplak
wearing (one's) birthday suit adj. anadan üryan
wearing (one's) birthday suit adj. dımdızlak
wearing (one's) birthday suit adj. cavlak
wearing your birthday suit adj. çıplak
wearing your birthday suit adj. tamamen çıplak
wearing your birthday suit adj. anadan üryan
wearing your birthday suit adj. dımdızlak
wearing your birthday suit adj. cavlak
my patience is wearing thin expr. sabrım taşıyor
Idioms
be wearing a smile v. sürekli gülmek/gülümsemek
be wearing a smile v. hep gülmek/gülümsemek
be wearing a smile v. yüzü sürekli/hep gülmek
be wearing a smile v. yüzünden gülücük eksik olmamak
be wearing a smile v. her daim gülmek
be wearing a smile v. tamamen çıplak olmak
be wearing a smile v. anadan üryan olmak
be wearing a smile v. üzerinde hiçbir şey olmamak
be wearing a smile v. hiçbir şey giymemiş olmak
be wearing a smile v. çırılçıplak olmak
be wearing a smile v. anadan doğma çıplak olmak
wearing (nothing but) a smile adj. çıplak
wearing (nothing but) a smile adj. çırılçıplak
wearing (nothing but) a smile adj. anadan üryan/doğma
wearing (nothing but) a smile adj. üstünde hiçbir şey kalmama
wearing short pants adj. toy
wearing short pants adj. genç
wearing short pants adj. deneyimsiz
wearing short pants adj. tecrübesiz
wearing short pants adj. acemi
wearing short pants adj. çaylak
wearing a smile expr. tamamen çıplak
wearing a smile expr. anadan üryan
wearing a smile expr. üzerinde hiçbir şey olmayan
wearing a smile expr. hiçbir şey giymemiş
wearing a smile expr. çırılçıplak
wearing a smile expr. anadan doğma çıplak
wearing nothing but a smile expr. tamamen çıplak
wearing nothing but a smile expr. anadan üryan
wearing nothing but a smile expr. üzerinde hiçbir şey olmayan
wearing nothing but a smile expr. hiçbir şey giymemiş
wearing nothing but a smile expr. çırılçıplak
wearing nothing but a smile expr. anadan doğma çıplak
Speaking
what are you wearing today? expr. bugün ne giyiyorsun?
you're not really wearing that are you? expr. cidden onu takmayacaksın değil mi?
I'm wearing clothes from last year expr. geçen sene aldığım giysileri giyiyorum
I don't think she's wearing underwear expr. iç çamaşırı giydiğini sanmıyorum
what was she wearing? expr. ne giymişti?
what was he wearing? expr. ne giymişti?
stop wearing fur expr. kürk giymeyi bırak
what are you wearing right now? expr. şu anda üstünde ne var?
what are you wearing right now? expr. şu anda üstünde ne var?
my patience is wearing thin expr. sabrım tükeniyor
is he wearing a bow-tie? expr. papyon mu takmış?
I don't like wearing suits expr. takım elbise giymeyi sevmiyorum
what are you wearing right now? expr. üstünde ne var?
what are you wearing right now? expr. üzerinde ne var?
what are you wearing now? expr. üzerinde ne var?
Law
unlawful wearing n. gasp
Technical
wearing surface coat n. aşınma tabakası
wearing surface n. aşınma yüzeyi
wearing coat n. aşınma tabakası
wearing course n. aşınma katmanı
wearing coat n. aşınma katmanı
wearing rate n. aşınma miktarı
asphalt plank wearing surface n. asfalt yol kaplama
wearing course n. aşınma tabakası
wearing resistance n. aşınma mukavemeti
wearing layer n. aşınma tabakası
wearing part n. aşınan parça
wearing quality n. aşındırma niteliği
wearing out n. aşınma
wearing line n. aşınma çizgisi
wearing resistance n. aşınma direnci
wearing ring n. aşınma halkası/ringi
wearing line n. aşınma hattı
wearing quality n. aşınma niteliği
wearing surface n. aşınma sathı
wearing part n. aşınmalık parça
determination of wearing n. aşınmanın tayini
wearing layer n. giydirme tabakası
slow wearing n. yavaş eskime
slow wearing n. yavaş yıpranma
slow wearing n. yavaş aşınma
wearing resistance n. yıpranma mukavemeti
wearing resistance n. yıpranma direnci
hard-wearing adj. dayanıklı
fast wearing adj. hızlı/çabuk yıpranan
hard-wearing adj. sağlam
Textile
hard-wearing adj. kolayca eskimeyen
Construction
wearing course n. aşınmaz yüzey
Traffic
wearing course n. aşınma tabakası
Medical
wearing-off phenomenon n. doz sonu kötüleşmesi
wearing-off phenomenon n. doz sonu fenomeni
Geology
wearing coefficient n. aşınma katsayısı
wearing coefficient n. yenme katsayısı
wearing away n. mekanik aşındırma