yüksek enerjili - Turc Anglais Dictionnaire
Historique

yüksek enerjili



Sens de "yüksek enerjili" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

Turc Anglais
General
yüksek enerjili high adj.
yüksek enerjili high-power adj.
yüksek enerjili high-powered adj.
Physics
yüksek enerjili high-energy adj.

Sens de "yüksek enerjili" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 26 résultat(s)

Turc Anglais
General
yüksek enerjili ve yorulmak bilmez kimse human dynamo n.
yüksek enerjili, pervasız ve atılgan kimse devil n.
bir atom altı parçacığını yok ederek enerjiye veya yüksek enerjili parçacıklara dönüştürmek annihilate v.
Technical
yüksek enerjili iyonların yük alışverişinden sonra plazmadan kurtulmasını sağlayan hızlandırıcı charge-exchange accelerator n.
yüksek enerjili şekillendirme high-energy-rate forming n.
yüksek enerjili demet kaynağı high energy beam welding n.
Telecom
yüksek enerjili ışıma tespiti high-energy radiation detection n.
Mechanic
yüksek enerjili şekillendirme high-energy-rate forming n.
Textile
yüksek enerjili damlalarla yüksekten gelen darbeler impact from above with high energy droplets n.
Automotive
yüksek enerjili ateşleme düzeni high energy ignition system n.
Physics
maddenin yüksek enerjili parçacık bombardımanıyla radyoaktif hale gelmesi artificial disintegration n.
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon k particle n.
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon kappa-meson n.
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon kaon n.
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan kararsız mezon k-meson n.
yüksek enerjili partiküllere maruz bırakma bombardment n.
yüksek enerjili parçacık çarpışması sonucu ortaya çıkan biri nötr biri pozitif yüklü iki mezondan her biri d meson n.
çok yüksek enerjili hard adj.
Chemistry
plütonyumun yüksek enerjili nötronlarla radyasyona maruz bırakılmasıyla yapay olarak üretilen radyoaktif metalik element americium n.
yüksek enerjili iyon bombardımanı ile küçük miktarlarda elde edilebilen yapay bir element hassium n.
yüksek enerjili iyon bombardımanı ile az miktarda elde edilebilen yapay bir element meitnerium n.
Biology
protein sentezi sırasında peptit bağlarının oluşumu için gerekli olan yüksek enerjili bir nükleosit trifosfat gtp n.
protein sentezi sırasında peptit bağlarının oluşumu için gerekli olan yüksek enerjili bir nükleosit trifosfat guanosine triphosphate n.
Environment
yüksek enerjili yıkayıcı high energy scrubber n.
Engineering
yüksek enerjili ışınlar aracılığıyla malzemeleri lehimlerken ya da keserken oluşan geçici buhar veya plazma kolonu keyhole n.
Star Wars
yüksek enerjili yansıtıcı kap high-energy reflector cup n.