Turc - Anglais
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Synonymes
Phrases
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
Éteindre les lumières
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonymes
Outils
Ressources
A propos de nous
Contact
Ouvrir session / Souscrivez-vous
EN-TR
Turc - Anglais
Allemand - Anglais
Espagnol - Anglais
Français - Anglais
Anglais Synonymes
Turc - Anglais Phrases
Turc - Anglais
Français - Anglais
Espagnol - Anglais
Allemand - Anglais
Historique
yüksek olmak
Sens de
"yüksek olmak"
dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 1 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yüksek olmak
be high
v.
Sens de
"yüksek olmak"
avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 85 résultat(s)
Catégorie
Turc
Anglais
General
1
General
yüksek bir konuma sahip olmak
high up
v.
2
General
-den daha yüksek rütbede olmak
rank above
v.
3
General
-den daha yüksek rütbede olmak
outrank
v.
4
General
fiyatta yüksek olmak
stand at a high price
v.
5
General
kredi notu iyi/yüksek olmak
have a good credit rating
v.
6
General
matematik bölümünden en yüksek dereceyle mezun olmak
be graduated in math with highest degree
v.
7
General
onarım bedeli gerçek değerinden yüksek olmak
be beyond economic repair
v.
8
General
rekor/en yüksek seviyede olmak
hit record high
v.
9
General
yüksek tansiyonu olmak
have high blood pressure
v.
10
General
yüksek rütbede olmak
rank
v.
11
General
yüksek özgüveni olmak
promise one's self
v.
12
General
uçlardan ziyade merkezi daha yüksek olmak
hog
v.
13
General
yüksek hızla gitmesine neden olmak
burn
v.
14
General
yüksek duyarlılık ve kavrayış halinde olmak
commune
v.
15
General
(itibar vb.) yüksek olmak
stand
v.
Phrasals
16
Phrasals
daha yüksek bir pozisyonda olmak
be above
v.
17
Phrasals
daha yüksek bir mevkide olmak
be above
v.
18
Phrasals
daha yüksek bir düzeyde olmak
be above
v.
19
Phrasals
daha yüksek bir rütbede olmak
be above
v.
20
Phrasals
daha yüksek durumda olmak
be above
v.
21
Phrasals
daha yüksek bir konumda olmak
be above
v.
22
Phrasals
daha yüksek bir standarda sahip olmak
be above
v.
23
Phrasals
ateşi yüksek olmak
burn up
v.
Colloquial
24
Colloquial
kazanma veya kaybetme olasılığı yüksek olmak
stand a fair chance of
v.
25
Colloquial
kazanma olasılığı yüksek olmak
stand a good chance of
v.
26
Colloquial
yüksek kalite olmak
be the business [uk]
v.
27
Colloquial
torpilli olmak yüksek bir mevkideki birinin yardımını almak
get an in with
v.
Idioms
28
Idioms
morali yüksek olmak
be in alt
v.
29
Idioms
morali yüksek olmak
be in high feather
v.
30
Idioms
bir şeyin (kariyer/toplum vb) en yüksek basamağı olmak
be the highest rung on the ladder
v.
31
Idioms
çok yüksek yerlerde adamı olmak
have a friend at court
v.
32
Idioms
en yüksek pozisyonda olmak
be at the top of the ladder
v.
33
Idioms
kaybetme olasılığı yüksek olmak
stand to lose
v.
34
Idioms
ölüyü diriltecek kadar yüksek sesli olmak
wake the dead
v.
35
Idioms
sesi çok yüksek olmak
assault the ear
v.
36
Idioms
şampiyonluğu kazanma şansı yüksek olmak
be in the frame to win the championship
v.
37
Idioms
yüksek yerlerde tanıdıkları olmak
have friends in high places
v.
38
Idioms
yüksek mevkilerde tanıdıkları olmak
have friends in high places
v.
39
Idioms
yüksek yerlerde tanıdığı olmak
know someone in high places
v.
40
Idioms
yüksek yerlerde dostları olmak
have friends in high places
v.
41
Idioms
özgüveni çok yüksek olmak
have (a lot) of bottle
v.
42
Idioms
özgüveni yüksek olmak
have a lot of bottle [uk]
v.
43
Idioms
özgüveni yüksek olmak
show a lot of bottle [uk]
v.
44
Idioms
sayısal zekası yüksek olmak
have a head for figures
v.
45
Idioms
matematik zekası/yeteneği yüksek olmak
have a head for figures
v.
46
Idioms
(yüksek pozisyondaki birine) el pençe divan olmak
touch (one's) forelock
v.
47
Idioms
(yüksek pozisyondaki birine) el pençe divan olmak
tug (one's) forelock
v.
48
Idioms
(birinin) başarı şansı yüksek olmak
have the ball at (one's) feet
v.
49
Idioms
(birinin) başarı şansı yüksek olmak
have the ball at (one's) feet
v.
50
Idioms
çok yüksek olmak (ses)
part (one's) hair
v.
51
Idioms
yüksek beklentileri olmak
set (one's) sights high
v.
52
Idioms
(birinden) yüksek konumda olmak
rank higher than (one)
v.
53
Idioms
(birinden) yüksek pozisyonda olmak
rank higher than (one)
v.
54
Idioms
yüksek sesle konuşan biri olmak
be a loud mouth
v.
55
Idioms
(bir kimseden) daha yüksek beklentileri olmak
think better of
v.
56
Idioms
fiyatı biraz yüksek/fazla olmak
be a bit steep
v.
57
Idioms
fiyatı beklenenden biraz pahalı/yüksek olmak
be a bit steep
v.
58
Idioms
fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
be a bit steep
v.
59
Idioms
fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
be rather steep
v.
60
Idioms
kazanma şansı yüksek olmak
be in the frame
v.
61
Idioms
kazanma şansı yüksek olmak
be in the frame
v.
62
Idioms
başarma şansı çok yüksek olmak
be in with a shout
v.
63
Idioms
kazanma şansı çok yüksek olmak
be in with a shout
v.
64
Idioms
(bir şeyi/bir şeyi yapmayı) başarma şansı çok yüksek olmak
be in with a shout (of something/of doing something)
v.
65
Idioms
(bir şeyi) kazanma/yapma şansı çok yüksek olmak
be in with a shout (of something/of doing something)
v.
66
Idioms
fiyatı biraz/oldukça yüksek olmak
be a bit/rather steep
v.
67
Idioms
başarı şansı yüksek olmak
be going places
v.
68
Idioms
yüksek standartlarda bir yaşamı olmak
be living high on the hog
v.
69
Idioms
sarhoş olma eşiği birinden yüksek olmak
drink somebody under the table
v.
70
Idioms
sarhoş olma eşiği yüksek olmak
drink under the table
v.
71
Idioms
bir konuda (büyük/yüksek) beklentileri/umutları olmak
have (high) hopes of something
v.
72
Idioms
başarı şansın yüksek olmak
have the ball at your feet
v.
73
Idioms
özgüveni çok yüksek olmak
have a lot of bottle
v.
74
Idioms
özgüveni çok yüksek olmak
show a lot of bottle
v.
75
Idioms
özgüveni çok yüksek olmak
have bottle
v.
76
Idioms
özgüveni çok yüksek olmak
show bottle
v.
Trade/Economic
77
Trade/Economic
(şirketin) adi hisse sermayesine nazaran çok yüksek oranda borç senetleri ve imtiyazlı hisse senetlerine sahip olmasına sebep olmak
overgear
v.
Technical
78
Technical
en yüksek dereceye sahip olmak
rank
v.
Medical
79
Medical
yüksek mortalite ve morbiditeye sahip olmak
have a high morbidity and mortality
v.
Hunting
80
Hunting
namlu ve mekanizmaların sağlamlığından emin olmak için yapılan yüksek şarjlı deneme atışı
proof
n.
Sport
81
Sport
spor müsabakasında en yüksek skoru yapan oyuncu olmak
topscore
v.
82
Sport
özellikle oyuncunun atılmasına neden olmak için alçak atış serisinin ardından yüksek bir atış yapmak
elevate
v.
Card
83
Card
(bir önceki karttan daha yüksek olmak
cover
v.
Slang
84
Slang
kafası yüksek olmak
get off on (something)
v.
85
Slang
kafası yüksek/dumanlı olmak
hop up
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of yüksek olmak
×
Term Options
Proposer une traduction/Corriger
Français Anglais Dictionnaire
Espagnol Anglais Dictionnaire
Allemand Anglais Dictionnaire
Anglais Synonymes Dictionnaire
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy