flaw - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
flaw kusur n.
  • Her defensive attitude was merely a character flaw.
  • Savunmacı tavrı bir karakter kusurundan ibaretti.
  • There was a slight flaw in the porcelain.
  • Porselende ufak bir kusur vardı.
  • Please excuse the flaws in the language that I am using in this House.
  • Lütfen bu Meclis'te kullandığım dildeki kusurları mazur görün.
Show More (41)
flaw hata n.
  • No one noticed the flaw in their plan.
  • Planlarındaki hatayı kimse fark etmemişti.
  • On the contrary, existing legislation must also be checked for flaws.
  • Aksine mevcut mevzuatın da hatalara karşı kontrol edilmesi gerekmektedir.
  • Like every president, he was criticized and had his flaws.
  • Her başkan gibi o da eleştirildi ve hataları oldu.
Show More (1)
flaw eksiklik n.
  • Moreover, there are still flaws in the system.
  • Bununla birlikte sistemde hala eksiklikler bulunmaktadır.
  • On the contrary, existing legislation must also be checked for flaws.
  • Aksine, mevcut mevzuatın da eksikliklere karşı kontrol edilmesi gerekmektedir.
Show More (-1)