ban - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
ban yasak n.
  • Another point is the bans on substances.
  • Bir diğer nokta ise maddelere getirilen yasaklardır.
  • Any such ban would impose severe limitations, especially in viticulture.
  • Böyle bir yasak, özellikle bağcılıkta ciddi sınırlamalar getirecektir.
  • Fortunately, a number of Member States are enforcing the ban on the use of human embryos for research.
  • Neyse ki bazı Üye Devletler insan embriyolarının araştırma amacıyla kullanılmasına ilişkin yasağı uygulamaktadır.
Show More (132)
ban yasaklamak v.
  • If necessary, the precautionary principle could be applied to ban such uses.
  • Gerekirse, bu tür kullanımları yasaklamak için ihtiyatlılık ilkesi uygulanabilir.
  • It would be very radical to try to ban a certain plant.
  • Belirli bir bitkiyi yasaklamaya çalışmak çok radikal olur.
  • We need to implement a worldwide convention which will ban human cloning within the next few months.
  • Yakın birkaç ay içinde insan klonlamasını yasaklayacak küresel bir konvansiyonu uygulamaya koymamız gerekiyor.
Show More (62)
ban banlamak v.
  • They banned me.
  • Beni banladılar.
  • You are now banned.
  • Şimdi banlanıyorsun.
Show More (-1)