embarks - Türkçe İngilizce Sözlük

embarks

"embarks" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 20 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
embark f. gemiye binmek
Passengers with children must embark first.
Çocuklu yolcular gemiye önce binmelidir.

More Sentences
embark f. girişmek
That is the exercise on which the European Parliament has embarked.
Avrupa Parlamentosu'nun giriştiği uygulama budur.

More Sentences
General
embark f. atılmak
They too do not watch with a light heart as members of the population embark on such perilous missions.
Onlar da halkın böylesine tehlikeli görevlere atılmasını gönül rahatlığıyla izlemiyor.

More Sentences
embark f. çıkmak
Tom and Mary embarked on a road trip.
Tom ve Mary bir yolculuğa çıktılar.

More Sentences
Common Usage
embark f. gemiye bindirmek
General
embark f. uçağa yüklemek
embark f. uçağa bindirmek
embark f. yatırmak
embark f. yolcu almak
embark f. bindirmek
embark f. uçağa binmek
embark f. yüklenmek
embark f. kalkışmak
embark f. yük almak
embark f. yüklemek
Idioms
embark f. işe koyulmak
embark f. işe girişmek
embark f. kolları sıvamak
Trade/Economic
embark f. bindirmek
embark f. yatırım yapmak

"embarks" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 33 sonuç

İngilizce Türkçe
General
embark upon f. başlamak
The European Parliament has, in my view, embarked upon a slippery slope, however.
Ancak bana göre Avrupa Parlamentosu kaygan bir zeminde ilerlemeye başladı.

More Sentences
Phrasals
embark on (something) f. yola çıkmak
Let us embark on the path towards this goal.
Bu hedefe doğru yola çıkalım.

More Sentences
Law
embark on f. başlamak
Reading the document one has the strong feeling that we are embarking on a new round of expansions.
Belgeyi okuyunca insan yeni bir genişleme turuna başladığımız hissine kapılıyor.

More Sentences
embark on f. girişmek
Better to heed calls to amend and improve existing legislation than to embark on new proposals.
Yeni önerilere girişmektense mevcut mevzuatın değiştirilmesi ve iyileştirilmesi çağrılarına kulak vermek daha iyidir.

More Sentences
General
embark upon f. atılmak
embark on an adventure f. maceraya atılmak
embark on f. benimsemek
embark on a quest f. arayış içine girmek
embark on one's career f. kariyerine başlamak
embark on an adventure f. macera yaşamak
embark upon an enterprise f. teşebbüste bulunmak
embark upon an enterprise f. girişimde bulunmak
embark on an enterprise f. girişimde bulunmak
embark on an enterprise f. teşebbüste bulunmak
embark on an expedition f. sefer düzenlemek
embark on a quest f. arayışına girmek
embark on a quest f. arayışı içine girmek
embark on a quest f. arayışı içerisine girmek
embark upon f. -e girişmek
embark on f. -e girişmek
embark for some place f. (bir yere gitmek için) yola çıkmak
embark on a journey f. yolculuğa çıkmak
embark on a mission f. göreve soyunmak
Phrasals
embark for f. için yola çıkmak
embark on (something) f. (bir şeye) başlamak
embark on (something) f. (bir şeye/işe) girişmek
Technical
re-embark f. yeniden iş başlatmak
re-embark f. yeniden proje başlatmak
re-embark f. yeniden girişmek
Transportation
re-embark f. gemiye/uçağa yeniden binmek
re-embark f. gemiye/uçağa yeniden yüklemek
re-embark f. gemiye/uçağa yeniden bindirmek
Marine
re-embark f. geminin bordasına geri çıkmak