excellent - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
excellent mükemmel adj.
  • I congratulate the rapporteur for the excellent job he has done in a very difficult area.
  • Raportörü çok zor bir alanda yaptığı mükemmel iş için kutluyorum.
  • This agreement is an excellent basis, as acknowledged by the European Parliament several years ago.
  • Bu anlaşma, Avrupa Parlamentosu tarafından birkaç yıl önce kabul edildiği üzere mükemmel bir temel oluşturmaktadır.
  • They are also excellent in helping to improve the Commission's proposals.
  • Komisyon'un önerilerinin geliştirilmesine yardımcı olma konusunda da mükemmeldirler.
Show More (561)
excellent harika adj.
  • The college is widely admired for its excellent teachers.
  • Kolej, harika öğretmenleriyle büyük beğeni toplamaktadır.
  • It was an excellent game.
  • Bu harika bir oyundu.
  • The music was excellent.
  • Müzik harikaydı.
Show More (16)
excellent çok iyi adj.
  • He found a used motorcycle that was in excellent condition.
  • Çok iyi durumda olan kullanılmış bir motosiklet buldu.
  • Tom is in excellent health.
  • Tom'un sağlığı çok iyi.
Show More (-1)
excellent enfes adj.
  • The food here is excellent.
  • Buranın yemekleri enfes.
Show More (-2)
excellent oldukça iyi adj.
  • I have a good-paying job with excellent hours.
  • Mükemmel çalışma saatleri olan iyi maaşlı bir işim var.
Show More (-2)
excellent kusursuz adj.
  • It does seem like an excellent plan.
  • Kusursuz bir plan gibi görünüyor.
Show More (-2)
excellent muhteşem adj.
  • This is an excellent picture.
  • Bu muhteşem bir resim.
Show More (-2)