flickers - Türkçe İngilizce Sözlük

flickers

"flickers" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 32 sonuç

İngilizce Türkçe
General
flicker i. titrek ışık
The flicker on the ceiling disturbed us.
Tavandaki titrek ışık bizi rahatsız etti.

More Sentences
flicker i. titreme
After one last flicker, the candle went out.
Son bir titremeden sonra mum söndü.

More Sentences
flicker i. titreşim
After one last flicker, the candle went out.
Son bir titreşimden sonra mum söndü.

More Sentences
flicker i. kırpışma
When we saw the flicker of the baby's eyelashes, we left the room immediately.
Bebeğin kirpiklerinin kırpıştığını gördüğümüzde hemen odadan çıktık.

More Sentences
flicker f. titreyerek yanmak (ateş)
The couple sat around the campfire, watching the flickering flames.
Çift kamp ateşinin etrafında oturmuş, titreyerek yanan alevleri izliyordu.

More Sentences
flicker f. titremek
The couple sat around the campfire, watching the flickering flames.
Çift kamp ateşinin etrafında oturmuş, titreyen alevleri izliyordu.

More Sentences
flicker f. titreşmek
After studying long hours, her eyelids were flickering.
Saatlerce ders çalıştıktan sonra göz kapakları titreşiyordu.

More Sentences
Technical
flicker f. titremek
The candle's flame is flickering in the soft breeze.
Mumun alevi hafif rüzgarda titriyor.

More Sentences
Common Usage
flicker i. titrek ışık/alev
General
flicker i. titreşme
flicker i. titrek alev
flicker i. ürperme
flicker i. ufacık bir belirti
flicker i. film
flicker i. sinema
flicker i. sinema filmi
flicker i. video
flicker f. alevlenmek
flicker f. oynamak
flicker f. çırpınmak
flicker f. oynamak (ışık/gölge)
flicker f. alazlanmak
flicker f. kanat çırpmak
Technical
flicker i. titrek ışık
flicker f. titreşmek
flicker f. titreyerek yanmak
Computer
flicker i. titrek ışıltı
Telecom
flicker i. işaretteki titreme
flicker i. kırpışma etkisi
Lighting
flicker i. ışık titremesi
Zoology
flicker i. altın ağaçkakan
flicker i. kuzey amerika'ya özgü büyük bir ağaçkakan

"flickers" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 38 sonuç

İngilizce Türkçe
General
gilded flicker i. sarı ağaçkakan
flicker show i. video
flicker show i. film
flicker show i. sinema filmi
flicker show i. sinema
flicker [obsolete] f. birini okşamak
flicker [obsolete] f. birini öpüp koklamak
flicker-free s. kırpışmasız
Phrasals
flicker out f. (alev) yavaş yavaş sönmek
Technical
flicker severity i. kırpışma şiddeti
flicker meter i. kırpışma ölçer
flicker effect i. kırpışma olayı
chromaticity flicker i. renk titremesi
flicker emissions i. titrek emisyonlar
flicker-free s. göz kırpıştırmayan
Computer
flicker effect i. kırpışma etkisi
anti flicker i. titreşim önleme
flicker filter i. titreme süzgeci
Informatics
interlace flicker i. binişme kırpışması
flicker fusion frequency i. erime frekansı
flicker noise i. kırpışma gürültüsü
flicker-free screen i. kırpışmasız ekran
Telecom
critical flicker frequency i. kritik titreşme frekansı
Electric
flicker effect i. kırpışma etkisi
flicker effect i. kırpışma olayı
Television
chromaticity flicker i. renk titremesi
Lighting
flicker photometer i. titremeli ışıkölçer
Psychology
critical flicker frequency i. kritik kaynaşma frekansı
Physics
shadow flicker i. gölge titremesi
Zoology
northern flicker i. altın ağaçkakan
Sport
flea-flicker i. amerikan futbolunda bir çeşit hücum oyunu
Ornithology
red-shafted flicker (colaptes caper collaris) i. kanat ve kuyruk kısmı kırmızı olan, birleşik devletlerin batısında yaşayan bir kuş
yellow-shafted flicker i. altın ağaçkakan
yellow-shafted flicker i. sarı yelve
yellow-shafted flicker i. sarı kiraz kuşu
yellow-shafted flicker i. kuzey amerika'nın doğusuna özgü, siyah boyunlu ve sarı kuyruklu büyük bir ağaçkakan
gilded flicker (colaptes chrysoides) i. abd'nin güneybatısına özgü, sarı kiraz kuşuna benzeyip boynu kırmızı olmayan bir kuş
British Slang
bean-flicker i. lezbiyen