foot - İngilizce Türkçe Cümleler
Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.

İngilizce Türkçe
foot ayak n.
  • The team needs a left-footed footballer for the position.
  • Takıma bu pozisyon için sol ayaklı bir futbolcu gerek.
  • Most mammals are four-footed.
  • Çoğu memeli dört ayaklıdır.
  • The shoes are too small for my feet.
  • Ayakkabı ayaklarıma küçük geldi.
Show More (223)
foot etek (dağ) n.
  • The Distillery Guest House stands at the foot of Ben Nevis in Fort William.
  • Distillery Guest House, Fort William'daki Ben Nevis'in eteğinde yer almaktadır.
  • Hotel du Chateau is a hotel situated at the foot of Annecy Castle.
  • Hotel du Chateau, Annecy Kalesi'nin eteğinde yer alan bir oteldir.
  • The church is at the foot of a mountain.
  • Kilise bir dağın eteğindedir.
Show More (27)
foot adım n.
  • Russia is particularly well-placed to get a foot in the door because of their mutual economic links.
  • Karşılıklı ekonomik bağlar nedeniyle Rusya'nın kapıdan içeri adım atma konusunda özellikle iyi bir konumu var.
  • What mattered was at last to get a foot in the door, which can then be opened a bit wider by the next blast of wind.
  • Önemli olan nihayet kapıdan içeri bir adım atabilmekti; bu kapı bir sonraki rüzgarla biraz daha açılabilir.
  • Don Juan and Genaro moved a few feet away from me.
  • Don Juan ve Genaro benden birkaç adım uzaklaştılar.
Show More (11)
foot (şiirde) ölçü n.
  • The poem consists of four feet.
  • Şiir dört ölçüden oluşmaktadır.
Show More (-2)
foot 0,3048 m n.
  • My hair became a foot tall.
  • Saçlarım otuz santim uzunluğa ulaştı.
Show More (-2)
foot ödemek v.
  • The European Union is footing that particular bill.
  • Bu faturayı Avrupa Birliği ödüyor.
Show More (-2)
foot dip n.
  • The darkness is the snake that sits at your feet right now.
  • Karanlık, şu anda ayaklarınızın dibinde oturan yılandır.
Show More (-2)