İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | imbue f. | kafasına sokmak |
Genel | imbue f. | emdirmek |
Genel | imbue f. | doldurmak |
Genel | imbue f. | boyamak |
Genel | imbue f. | aşılamak |
Genel | imbue f. | telkin etmek |
Genel | imbue f. | bahşetmek |
Genel | imbue f. | bağışlamak |
Genel | imbue f. | hibe etmek |
Genel | imbue f. | (nem, boya) ile sırılsıklam etmek |
İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | imbue with f. | aşılamak (fikir) |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | imbue someone with something f. | birini bir şey (fikir) ile doldurmak |
Öbek Fiiller | imbue someone with something f. | fikir aşılamak |
Öbek Fiiller | imbue someone with something f. | telkin etmek |
Öbek Fiiller | imbue (someone or something) with (something) f. | (birine/bir şeye bir fikri/düşünceyi) aşılamak |
Öbek Fiiller | imbue (someone or something) with (something) f. | (birini/ bir şeyi bir fikirle/düşünceyle) doldurmak |
Öbek Fiiller | imbue (someone or something) with (something) f. | (birine/bir şeye bir fikri/düşünceyi) işlemek |