İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | in concert zf. | uyum içinde |
Genel | in concert zf. | birlik içinde |
Genel | in concert zf. | hep beraber |
Genel | in concert zf. | ittifakla |
Genel | in concert zf. | canlı müzik yaparak |
Genel | in concert zf. | canlı rock müzik çalarak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | act in concert f. | birlikte hareket etmek | ||
It will act in concert with the United States within NATO. NATO içerisinde ABD ile birlikte hareket edecektir. More Sentences |
||||
Phrases | ||||
İfadeler | in concert with (someone) expr. | (biriyle) uyum içinde | ||
They are all related and they work in concert with one another. Hepsi birbiriyle ilişkilidir ve birbirleriyle uyum içinde çalışırlar. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | appear in concert f. | konser vermek | ||
Genel | move in concert with f. | ...ile birlikte hareket etmek | ||
Genel | in concert with ed. | ile uyum içinde | ||
Phrases | ||||
İfadeler | in concert with (someone) expr. | (biriyle) birlik içinde | ||
İfadeler | in concert with (someone) expr. | (biriyle) işbirliği içinde | ||
İfadeler | in concert with (someone) expr. | (biriyle) birlikte/beraber | ||
Politics | ||||
Siyasal | persons acting in concert i. | birlikte hareket eden kişiler |