Geçmiş

uyum içinde

"uyum içinde" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	uyum içinde	harmonizing s.
2	Genel	uyum içinde	compatible s.
3	Genel	uyum içinde	harmonising s.
4	Genel	uyum içinde	together s.
5	Genel	uyum içinde	united s.
6	Genel	uyum içinde	coherent s.
7	Genel	uyum içinde	in concert zf.
8	Genel	uyum içinde	harmonizingly zf.
9	Genel	uyum içinde	in accord zf.
10	Genel	uyum içinde	accordantly zf.
11	Genel	uyum içinde	at one zf.
12	Genel	uyum içinde	unitedly zf.
13	Genel	uyum içinde	infere zf.
14	Genel	uyum içinde	in conformity with ed.
Idioms
15	Deyim	uyum içinde	in key expr.
16	Deyim	uyum içinde	in lockstep [us] expr.

"uyum içinde" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	uyum içinde olma	cohesion i.
2	Genel	uyum içinde olmak	cohere f.
3	Genel	uyum içinde olmak	play along with f.
4	Genel	birlikte/beraber uyum içinde yaşamak	live together in harmony f.
5	Genel	uyum içinde olmak	be in compliance f.
6	Genel	uyum içinde çalışmak	work in harmony f.
7	Genel	uyum içinde çalışmak	work with harmony f.
8	Genel	uyum içinde çalışmak	work harmoniously f.
9	Genel	uyum içinde olmak	keep pace with f.
10	Genel	uyum içinde şarkı söylemek	harmonise f.
11	Genel	uyum içinde olmak	harmonize f.
12	Genel	uyum içinde yaşamak	harmonize f.
13	Genel	uyum içinde olmak	harmonise f.
14	Genel	uyum içinde yaşamak	harmonise f.
15	Genel	uyum içinde olmak	gibe f.
16	Genel	uyum içinde hareket etmek	conspire f.
17	Genel	uyum içinde olmak	sympathise [uk] f.
18	Genel	uyum içinde olmak	sympathize f.
19	Genel	uyum içinde olmayan	nonharmonic s.
20	Genel	uyum içinde olan	unisonant s.
21	Genel	uyum ve bütünlük içinde olan	one s.
22	Genel	ile uyum içinde	in accord with ed.
23	Genel	ile uyum içinde	in concert with ed.
24	Genel	ile uyum içinde	to ed.
Phrasals
25	Öbek Fiiller	uyum içinde olmak	hit off f.
26	Öbek Fiiller	uyum içinde olmak	be at one with f.
27	Öbek Fiiller	uyum içinde çalışmak	pull together f.
28	Öbek Fiiller	uyum içinde birleşmek/bir araya gelmek	slot in f.
Phrases
29	İfadeler	(biriyle) uyum içinde	in concert with (someone) expr.
Colloquial
30	Konuşma Dili	(biriyle/bir şeyle) uyum içinde (olmak)	(be) at one (with somebody/something) expr.
31	Konuşma Dili	(biriyle/bir şeyle) uyum içinde	at one with (someone or something) expr.
Idioms
32	Deyim	uyum içinde olmak	be in tune with f.
33	Deyim	-ile birlikte uyum içinde çalışmak	work in tandem with f.
34	Deyim	uyum içinde olmak	get in harmony f.
35	Deyim	uyum içinde olmak	be in accord with f.
36	Deyim	uyum içinde olmak	chime in with f.
37	Deyim	uyum içinde olmak	be in harmony f.
38	Deyim	uyum içinde olmak	be in harmony with f.
39	Deyim	uyum içinde çalışmak	strike sparks off each other f.
40	Deyim	(biriyle/bir şeyle) uyum içinde	in lockstep (with someone or something) expr.
Politics
41	Siyasal	uyum içinde olmak	be in harmony with f.
Marine
42	Denizcilik	mürettebatı ve yöneticileri uyum içinde çalışan gemi	tight ship i.
Biology
43	Biyoloji	organizmada farklı kısımların uyum içinde olması	consensus i.
Philosophy
44	Felsefe	zihin ve maddenin iki yönlü ve uyum içinde olduğu görüşü	double-aspect theory i.
45	Felsefe	doğal bir düzende uyum içinde yaşamaya karşı olan	antilife s.
Music
46	Müzik	16. ve 17. yüzyıllarda uyum içinde çalınan, aynı aileye mensup enstrümanların oluşturduğu set	consort i.
47	Müzik	birlikte veya uyum içinde icra edilen vokal müzik	part music i.