Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
follow the crowd
such dir etwas aus.
in from
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Geçmiş
Cümleler
"in from"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
in from
zf.
-den içeri
"in from"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 71 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
drink made from sahlep root in hot milk and cinnamon
i.
salep
2
Genel
any of three radiations of heat falling in succession from the sun to the air
i.
cemre
3
Genel
expect something in return from someone
f.
karşılık beklemek
4
Genel
be in recovery from addiction
f.
bağımlılıktan kurtuluyor olmak
5
Genel
in line with the demands from the sector
zf.
sektörden gelen talepler doğrultusunda
Phrasals
6
Öbek Fiiller
blow in (some place) (from some place)
f.
(bir yerden) çıkagelmek
7
Öbek Fiiller
blow in (some place) (from some place)
f.
(bir yerden) ansızın gelivermek
8
Öbek Fiiller
blow in (some place) (from some place)
f.
(bir yerden) atlayıp gelmek
9
Öbek Fiiller
transpose (something) from (something) (in)to (something)
f.
(bir notayı, akordu, parçayı bir anahtardan/ses perdesinden başka bir anahtara/ses perdesine) değiştirmek/taşımak
10
Öbek Fiiller
transpose (something) from (something) (in)to (something)
f.
(bir şeyi bir yerden/kullanımdan/bağlamdan başka bir bir yere/kullanıma/bağlama) aktarmak
Proverb
11
Atasözü
If old things were in fashion light from heaven would illuminate the flea market
eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı
Colloquial
12
Konuşma Dili
from here on in
expr.
bu aşamadan itibaren
13
Konuşma Dili
from here on in
expr.
bu/şu andan itibaren
14
Konuşma Dili
doesn't know his ass from a hole in the ground
expr.
bir bok bilmez
15
Konuşma Dili
from far in the past
expr.
çok eski(ler)den beri
16
Konuşma Dili
from far in the past
expr.
eskiye dayanan/dayanarak
17
Konuşma Dili
from far in the past
expr.
eskilere giden
18
Konuşma Dili
doesn't know his ass from a hole in the ground
expr.
hiçbir şey bilmez
19
Konuşma Dili
from here on in
expr.
şu andan itibaren
20
Konuşma Dili
fresh in from
expr.
-den yeni döndü
Idioms
21
Deyim
come in from the cold
f.
ısınmak için içeri girmek
22
Deyim
come in from the cold
f.
kabul edilmek
23
Deyim
come in from the cold
f.
benimsenmek
24
Deyim
come in from the cold
f.
masabaşı göreve alınmak
25
Deyim
come in from the cold
f.
içlerine alınmak
26
Deyim
come in from the cold
f.
daha önce kabul edilmedikleri bir grup veya aktivitenin parçası olmak/kabul edilmek
27
Deyim
come in from the cold
f.
gruba kabul edilmek
28
Deyim
bring somebody in from the cold
f.
gruba kabul edilmek
29
Deyim
come in from the cold
f.
topluluk/toplum/grup tarafından kabul edilmek
30
Deyim
be brought in from the cold
f.
gruba tekrar kabul edilmek/alınmak
31
Deyim
be brought in from the cold
f.
sosyal bir ortama kabul edilmek/alınmak
32
Deyim
bask in the glow of approval (from someone)
f.
(biri tarafından) takdir edilmenin/onaylanmanın tadını çıkarmak
33
Deyim
bask in the glow of approval (from someone)
f.
(biri tarafından) beğenilmenin tadını çıkarmak
34
Deyim
bask in the glow of approval (from someone)
f.
(biri tarafından) beğenilmenin/kabul görmenin büyüsüne kendini kaptırmak
35
Deyim
bring (someone) in from the cold
f.
(birini) bir gruba kabul etmek/almak
36
Deyim
bring (someone) in from the cold
f.
(birini) bir ortama kabul etmek/almak
Speaking
37
Konuşma
she left home in the face of strong opposition from her parents
expr.
anne babasının karşı çıkmasına rağmen evi terk etti
38
Konuşma
it just got me to thinking maybe our guy got his tattoo from a parlor in the neighborhood
expr.
bu bana adamımızın dövmesini mahalledeki salonlardan birinde yaptırmış olabileceğini düşündürdü
39
Konuşma
you'll be working in teams from now on
expr.
bundan sonra takım olarak çalışacaksınız
Trade/Economic
40
Ticaret/Ekonomi
receivables from participations (investments in associates)
i.
iştiraklerden alacaklar
41
Ticaret/Ekonomi
cash received from increase in short term liabilities
i.
kısa vadeli yabancı kaynak artışlardan sağlanan nakit
42
Ticaret/Ekonomi
shares in management expenditures received from local governments
i.
mahalli idarelerden alınan yönetim giderlerine katılma payları
43
Ticaret/Ekonomi
loss from decline in value of inventory
i.
stok değer düşüklüğü zararı
44
Ticaret/Ekonomi
cash received from increase in long term liabilities
i.
uzun vadeli yabancı kaynak artışlardan sağlanan nakit
45
Ticaret/Ekonomi
ranging in age from 2 to 6
i.
yaşları 2 ile 6 arasında değişen
Law
46
Hukuk
preclusion from participating in tenders
i.
ihaleden men
47
Hukuk
escape from prison or detention house or assisting in an escape
i.
tevkifhane ve hapishaneden firar ve firara vesatat
Politics
48
Siyasal
committee for the approximation of the laws of the member states relating to measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery
i.
karayolu dışında kullanılan hareketli makinelere takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonuna karşı alınacak tedbirlerle ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması komitesi
Technical
49
Teknik
assessment from the change in fineness of grind
i.
öğütme inceliğindeki değişiklikten değerlendirme
50
Teknik
assessment from the change in gloss
i.
parlaklıktaki değişiklikten değerlendirme
51
Teknik
assessment from the change in tinting strength of colored pigments
i.
renkli pigmentlerin bağıl renk açma güçlerindeki değişiklikten değerlendirme
Computer
52
Bilgisayar
create pivottable from data in
expr.
özet tablo'nun kullanacağı veri
Textile
53
Tekstil
a hybrid cotton developed in turkey from american stocks
i.
akala
Automotive
54
Otomotiv
measures to be taken against the emission of gaseous pollutants from diesel engines for use in vehicles
i.
araçlarda kullanılan sıkıştırma ateşlemeli motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonlarına karşı alınacak tedbirler
55
Otomotiv
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in vehicles
i.
motorlu araçlarda kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınan önlemler
Agriculture
56
Tarım
measures to be taken against the emission of pollutants from diesel engines for use in wheeled agricultural or forestry tractors
i.
tarım veya orman traktörlerinde kullanılan dizel motorlardan çıkan kirletici emisyonlara karşı alınacak tedbirler
Environment
57
Çevre
measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery
i.
karayolu dışında kullanılan hareketli makinelara takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gazlara ve partikül halindeki kirleticilere karşı alınacak tedbirler
58
Çevre
noise emission from appliances and equipment used in water supply installations
i.
su besleme tesislerinde kullanılan cihaz ve donanımlarından kaynaklanan gürültü emisyonları
59
Çevre
noise emission from appliances and equipment used in water supply installations
i.
su besleme tesislerinde kullanılan cihaz ve aletlerden yayılan gürültü
Military
60
Askeri
supply from stock in hand or due-in
i.
mevcut veya gelecek stoktan ikmal
Slang
61
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
her boku bilmek
62
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
bilgili olmak
63
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
uyanık olmak
64
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
gözü açık olmak
65
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
neyin ne olduğunu bilmek
66
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
her şeyin farkında olmak
67
Argo
know one's ass from a hole in the ground
f.
her boktan haberi olmak/anlamak
68
Argo
not know (one's) ass from a hole in the ground
f.
bir bok bilmemek
69
Argo
not know (one's) ass from a hole in the ground
f.
hiçbir şey bilmemek
70
Argo
not know (one's) ass from a hole in the ground
f.
bir boktan anlamamak
71
Argo
not know (one's) ass from a hole in the ground
f.
kafası basmamak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in from
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy