kabul edilmek - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

kabul edilmek



"kabul edilmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 17 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kabul edilmek take f.
kabul edilmek be accepted f.
kabul edilmek go through f.
kabul edilmek make the cut f.
kabul edilmek get across f.
kabul edilmek carry f.
kabul edilmek go f.
kabul edilmek penetrate f.
kabul edilmek sell f.
kabul edilmek serve f.
Phrasals
kabul edilmek get in f.
kabul edilmek come through f.
Colloquial
kabul edilmek fly f.
kabul edilmek play f.
Idioms
kabul edilmek come in from the cold f.
Formal
kabul edilmek have an audience with f.
Slang
kabul edilmek get the nod f.

"kabul edilmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 53 sonuç

Türkçe İngilizce
General
olarak kabul edilmek be regarded as f.
diye kabul edilmek pass for f.
işe kabul edilmek be accepted for a job f.
iş başvurusu kabul edilmek be accepted for a job f.
başvurusu kabul edilmek one's application be granted f.
kursa kabul edilmek be accepted onto the course f.
olarak kabul edilmek pass for f.
layıkıyla kabul edilmek be duly admitted f.
üyeliğe kabul edilmek be admitted to membership f.
üyeliğe kabul edilmek be granted membership f.
özrü kabul edilmek one's apology be accepted f.
topluma kabul edilmek be accepted into society f.
okula kabul edilmek get accepted into school f.
oybirliğiyle kabul edilmek be unanimously adopted f.
söylendiği şekilde kabul edilmek sit f.
(birlik vb.) kabul edilmek admit f.
Phrasals
bir yere kabul edilmek get in f.
biri/birileri tarafından kabul edilmek get in f.
gruba kabul edilmek get in f.
okula, kulübe, bir kuruma kabul edilmek get in f.
(bir okula, programa) kabul edilmek get into (someone or something) f.
(birinden) bir şeyden daha az önemli kabul edilmek rank below (someone or something) f.
sıralamada (birinin/bir şeyin) altında kabul edilmek rank below (someone or something) f.
(birisinden, bir gruptan ya da bir şeyden) daha değerli ya da önemli kabul edilmek rank above (someone or something) f.
(bir şeye/yere) şansı yaver gidip kabul edilmek ace into (something) f.
(bir şeye/yere) şans eseri kabul edilmek ace into (something) f.
(bir şeye/yere) şansı yaver gidip kabul edilmek ace in (something) f.
(bir şeye/yere) şans eseri kabul edilmek ace in (something) f.
biri için olumsuz olarak kabul edilmek count against someone f.
(özellikle geçici olarak) bir yere kabul edilmek go into f.
(biri/bir şey) olarak kabul edilmek pass as (someone or something) f.
(biri/bir şey) olarak kabul edilmek pass for (someone or something) f.
(biri) tarafından kabul edilmek wash with (one) f.
Colloquial
bir şey kabul edilmek be meant to be something f.
Idioms
çekici bulunan bir davetin sonradan kabul edilmek/ertelenmek üzere reddedilmesi rain check i.
mafyaya kabul edilmek için birini öldürmek make (one's) bones f.
daha önce kabul edilmedikleri bir grup veya aktivitenin parçası olmak/kabul edilmek come in from the cold f.
gruba kabul edilmek come in from the cold f.
gruba kabul edilmek bring somebody in from the cold f.
topluluk/toplum/grup tarafından kabul edilmek come in from the cold f.
gruba tekrar kabul edilmek/alınmak be brought in from the cold f.
sosyal bir ortama kabul edilmek/alınmak be brought in from the cold f.
(herhangi bir sorgulama yapmadan) doğru kabul edilmek be taken as read f.
olduğu gibi kabul edilmek be taken as read f.
dışarıdan göründüğü gibi kabul edilmek/değerlendirilmek be taken at face value f.
(önce yargılanmak/eleştirilmektense) haklı kabul edilmek have the benefit of the doubt f.
(önce yargılanmak/eleştirilmektense) suçsuz kabul edilmek have the benefit of the doubt f.
(yeterli bilgi/kanıt yokken) haklı kabul edilmek get the benefit of the doubt f.
(yeterli bilgi/kanıt yokken) suçsuz kabul edilmek get the benefit of the doubt f.
zor kabul edilmek stick in one's crop f.
Politics
oybirliğiyle kabul edilmek be unanimously accepted f.
Education
lise öğrencilerinin üniversiteye kabul edilmek için geçmeleri gereken sınav matriculation exam i.
Card
(kart) tüm oyuncularca oynanması kabul edilmek go f.