Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
get in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"get in"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 92 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
get in
f.
(arabaya) binmek
General
2
Genel
get in
f.
içeriye girmek
3
Genel
get in
f.
girmek
4
Genel
get in
f.
arabaya binmek
5
Genel
get in
f.
gelmek
6
Genel
get in
f.
içeri girmek
7
Genel
get in
f.
gitmek
8
Genel
get in
f.
seçilmek
9
Genel
get in
f.
varmak
10
Genel
get in
f.
ürünü toplamak
Phrasals
11
Öbek Fiiller
get in
f.
satın almak
12
Öbek Fiiller
get in
f.
temin etmek
13
Öbek Fiiller
get in
f.
içeri girmek
14
Öbek Fiiller
get in
f.
girmek
15
Öbek Fiiller
get in
f.
içeri almak
16
Öbek Fiiller
get in
f.
içeri sokmak
17
Öbek Fiiller
get in
f.
içeri getirmek
18
Öbek Fiiller
get in
f.
bir yere varmak
19
Öbek Fiiller
get in
f.
varmak
20
Öbek Fiiller
get in
f.
ulaşmak
21
Öbek Fiiller
get in
f.
bir yere kabul edilmek
22
Öbek Fiiller
get in
f.
bir programa girmek
23
Öbek Fiiller
get in
f.
bir kuruma kabul almak
24
Öbek Fiiller
get in
f.
birini aldırmak
25
Öbek Fiiller
get in
f.
birini bir yere aldırmak
26
Öbek Fiiller
get in
f.
birini bir yere sokmak
27
Öbek Fiiller
get in
f.
birini bir yere kabul ettirmek için konumunu/nüfuzunu kullanmak
28
Öbek Fiiller
get in
f.
torpille kabul ettirmek
29
Öbek Fiiller
get in
f.
torpille aldırmak
30
Öbek Fiiller
get in
f.
torpille sokmak
31
Öbek Fiiller
get in
f.
sığdırmak
32
Öbek Fiiller
get in
f.
içine sığdırmak
33
Öbek Fiiller
get in
f.
yutturmak
34
Öbek Fiiller
get in
f.
yutmasını sağlamak
35
Öbek Fiiller
get in
f.
bir şey yemek
36
Öbek Fiiller
get in
f.
bir şey içmek
37
Öbek Fiiller
get in
f.
mideye indirmek
38
Öbek Fiiller
get in
f.
araya sıkıştırmak
39
Öbek Fiiller
get in
f.
iki arada yapmak
40
Öbek Fiiller
get in
f.
belli bir zaman içerisinde yapmak
41
Öbek Fiiller
get in
f.
belli bir zaman içerisine sığdırmak
42
Öbek Fiiller
get in
f.
bir şeyin, kıyafetin içine sığmak
43
Öbek Fiiller
get in
f.
bir şeyin, kıyafetin içine girmek
44
Öbek Fiiller
get in
f.
bir şeyin, kıyafetin içine girebilmek
45
Öbek Fiiller
get in
f.
belli bir forma, şekle girmek
46
Öbek Fiiller
get in
f.
belli bir duruma erişmek
47
Öbek Fiiller
get in
f.
belli bir hale gelmek
48
Öbek Fiiller
get in
f.
belli bir durumun içine girmek
49
Öbek Fiiller
get in
f.
düzene sokmak
50
Öbek Fiiller
get in
f.
şekle sokmak
51
Öbek Fiiller
get in
f.
forma sokmak
52
Öbek Fiiller
get in
f.
bir duruma sokmak
53
Öbek Fiiller
get in
f.
bir şeye katılmak
54
Öbek Fiiller
get in
f.
bir şey hakkında bilgi edinmek
55
Öbek Fiiller
get in
f.
arasına girmek
56
Öbek Fiiller
get in
f.
biri/birileri tarafından kabul edilmek
57
Öbek Fiiller
get in
f.
gruba girmek
58
Öbek Fiiller
get in
f.
gruba kabul edilmek
59
Öbek Fiiller
get in
f.
seçilmek
60
Öbek Fiiller
get in
f.
alınmak
61
Öbek Fiiller
get in
f.
kabul edilmek
62
Öbek Fiiller
get in
f.
dahil edebilmek
63
Öbek Fiiller
get in
f.
yapıştırabilmek
64
Öbek Fiiller
get in
f.
tamamlayabilmek
65
Öbek Fiiller
get in
f.
içine girmek
66
Öbek Fiiller
get in
f.
ulaşmak
67
Öbek Fiiller
get in
f.
varmak
68
Öbek Fiiller
get in
f.
okula, kulübe, bir kuruma kabul edilmek
69
Öbek Fiiller
get in
f.
okula, kulübe, bir kuruma alınmak
70
Öbek Fiiller
get in
f.
içeri almak
71
Öbek Fiiller
get in
f.
içeri sokmak
72
Öbek Fiiller
get in
f.
içeri getirmek
73
Öbek Fiiller
get in
f.
araya sıkıştırmak
74
Öbek Fiiller
get in
f.
iki arada yapmak
75
Öbek Fiiller
get in
f.
belli bir zaman içerisinde yapmak
76
Öbek Fiiller
get in
f.
belli bir zaman içerisine sığdırmak
77
Öbek Fiiller
get in
f.
bir durum içerisine girmek
78
Öbek Fiiller
get in
f.
bir duruma düşmek
79
Öbek Fiiller
get in
f.
bir duruma sokmak
80
Öbek Fiiller
get in
f.
bir duruma getirmek
81
Öbek Fiiller
get in
f.
katılmak
82
Öbek Fiiller
get in
f.
kapmak
83
Öbek Fiiller
get in
f.
öğrenmek
84
Öbek Fiiller
get in
f.
bir şeyin/grubun içine girmek
85
Öbek Fiiller
get in
f.
bir gruba/şeye bulaşmak
86
Öbek Fiiller
get in
f.
ekmek
87
Öbek Fiiller
get in
f.
dikmek
88
Öbek Fiiller
get in
f.
(mahsul, alacak toplamak
89
Öbek Fiiller
get in
f.
(birinden) hizmet etmesini istemek
Law
90
Hukuk
get in
f.
üye olmak
Politics
91
Siyasal
get in
f.
seçimi kazanmak
Automotive
92
Otomotiv
get in
f.
binmek
"get in"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
get in somebody's hair
f.
rahat vermemek
2
Yaygın Kullanım
get in somebody's hair
f.
rahat bırakmamak
3
Yaygın Kullanım
get in somebody's hair
f.
başının dibinden ayrılmamak
General
4
Genel
get in touch with
f.
bağlantı kurmak
5
Genel
get wet in the rain
f.
yağmur yemek
6
Genel
get behind in
f.
gerisinde kalmak (bir işin)
7
Genel
get in a happy mood
f.
neşesini bulmak
8
Genel
get in touch
f.
bağlantıda olmak
9
Genel
get in other people's hair
f.
başkalarını rahatsız etmek
10
Genel
get in someone's hair
f.
kızdırmak
11
Genel
get in the habit of
f.
alışkanlık edinmek
12
Genel
get in someone's hair
f.
canını sıkmak
13
Genel
get caught in fishing net
f.
ağa takılmak
14
Genel
get in the habit of
f.
itiyat etmek
15
Genel
get lost in the shuffle
f.
arada kaynamak
16
Genel
not to get a word in edgeways
f.
ağzını açamamak
17
Genel
get in with
f.
arkadaşlığını kazanmak
18
Genel
get in a tizzy
f.
eteği ayağına dolaşmak
19
Genel
get in touch with
f.
ilişki kurmak
20
Genel
get somebody in
f.
çağırmak
21
Genel
get in a tizzy
f.
eli ayağı dolaşmak
22
Genel
get in touch with
f.
temas etmek
23
Genel
get involved in
f.
bulaşmak
24
Genel
get in touch
f.
temasta olmak
25
Genel
get behind in
f.
gecikmek (bir işte)
26
Genel
get in touch with
f.
irtibat kurmak
27
Genel
get in touch
f.
temasa geçmek
28
Genel
get in touch with
f.
temasa geçmek
29
Genel
get bogged down in
f.
bir yerde saplanıp kalmak
30
Genel
get in someone's hair
f.
rahatsız etmek
31
Genel
get oneself in a fix
f.
kendini zor bir duruma sokmak
32
Genel
get a rise in one's salary
f.
maaşına zam almak
33
Genel
get in someone's hair
f.
birini rahatsız etmek
34
Genel
be unable to get a word in edgewise
f.
karşısındakinin fazla konuşmasından dolayı ağzını açamamak
35
Genel
get in somebody's way
f.
ayak altında dolaşmak
36
Genel
get one's hand in
f.
belirli bir işe alışmak
37
Genel
get one's hand in
f.
belirli bir işe başlamak
38
Genel
get a lump in one's throat
f.
üzüntüden boğazı düğümlenmek
39
Genel
get in touch with
f.
bağlantıya geçmek
40
Genel
get in touch with
f.
ile temasa geçmek
41
Genel
get in trouble
f.
başına kötü bir şey gelmek
42
Genel
get in trouble
f.
başına bela gelmek
43
Genel
get caught up in a debt trap
f.
borç batağına saplanmak
44
Genel
get stuck in
f.
saplanıp kalmak
45
Genel
get stuck in
f.
sıkışıp kalmak
46
Genel
get one's hand in
f.
eli alışmak
47
Genel
get one's hand in
f.
usta olmak
48
Genel
get in somebody's hair
f.
rahatsız etmek
49
Genel
get stuck in
f.
kıran kırana mücadele etmek
50
Genel
get a word in edgewise
f.
söylemeye fırsat bulmak
51
Genel
not be able get a word in edgewise
f.
laf ağzında kalmak
52
Genel
get in a wering rage
f.
zıvanadan çıkmak
53
Genel
(a single) get (someone) to number one in the chart
f.
listede bir numaraya taşımak
54
Genel
(a single) get (someone) to number one in the chart
f.
bir numara yapmak
55
Genel
(a single) get (someone) to number one in the chart
f.
bir numaraya çıkarmak
56
Genel
get in (the car)
f.
arabaya binmek
57
Genel
get to (a place) in time
f.
bir yere yetişmek
58
Genel
get clued in
f.
bilgilendirilmek
59
Genel
get involved in
f.
katılmak
60
Genel
get involved in
f.
dahil olmak
61
Genel
get in contact with
f.
iletişime geçmek
62
Genel
get in someone's good books
f.
göze girmek
63
Genel
get in a pissing contest with
f.
sidik yarışına girmek
64
Genel
get lost in the ocean
f.
okyanusta kaybolmak
65
Genel
get in touch (with)
f.
ilişki kurmak
66
Genel
get in contact (with)
f.
temasa geçmek
67
Genel
get in contact (with)
f.
bağlantı kurmak
68
Genel
get in touch (with)
f.
temasa geçmek
69
Genel
get in touch (with)
f.
bağlantı kurmak
70
Genel
get in touch (with)
f.
başvurmak
71
Genel
get in contact (with)
f.
ilişki kurmak
72
Genel
get in contact (with)
f.
başvurmak
73
Genel
get/fall in the wrong hands
f.
kötü ellere düşmek
74
Genel
get/fall in the wrong hands
f.
yanlış ellere düşmek
75
Genel
get in touch
f.
ilişki kurmak
76
Genel
get in difficulties
f.
zorluklarla karşılaşmak
77
Genel
get in favour
f.
rağbet görmek
78
Genel
get involved in a fight
f.
bir kavgaya karışmak
79
Genel
get mixed up in a fight
f.
bir kavgaya karışmak
80
Genel
get involved in a bar-room brawl
f.
bir bar kavgasına karışmak
81
Genel
get in return for
f.
karşılığını almak
82
Genel
get in the way
f.
ayağına dolanmak
83
Genel
get in the way
f.
araya girmek
84
Genel
get a place in no time flat
f.
soluğu (bir yerde) almak
85
Genel
get in touch with someone
f.
birisiyle temasa geçmek
86
Genel
get stopped in a spot check
f.
çevirmeye denk gelmek
87
Genel
get nothing in return
f.
karşılığında birşey almamak
88
Genel
get nothing in return
f.
karşılığında hiçbir şey almamak
89
Genel
get nothing in return
f.
karşılığında bir şey almamak
90
Genel
get involved in crime
f.
suça dahil olmak
91
Genel
get involved in crime
f.
suça karışmak
92
Genel
get in bad (with someone)
f.
birisiyle sorunu olmak
93
Genel
get in bad (with someone)
f.
birisiyle kötü olmak
94
Genel
get caught in the riptide
f.
ters akıntıya kapılmak
95
Genel
get a 90 percent rate of success in the tests
f.
testlerde yüzde 90 başarılı olmak/çıkmak
96
Genel
get in the line
f.
sıraya geçmek
97
Genel
want to get in touch
f.
irtibata geçmek istemek
98
Genel
get to the top of one's field in a very short time
f.
çok kısa zamanda alanında en üste/tepeye çıkmak/ulaşmak
99
Genel
get in a bar fight
f.
bir bar kavgasına karışmak
100
Genel
get up in the middle of the night
f.
gecenin bir yarısında kalkmak
101
Genel
get a part in a movie
f.
bir filmde rol kapmak
102
Genel
get four numbers in the lottery
f.
lotoda dört tutturmak
103
Genel
get four numbers in the lottery
f.
lotoda 4 tutturmak
104
Genel
get five numbers in the lottery
f.
lotoda 5 tutturmak
105
Genel
get five numbers in the lottery
f.
lotoda beş tutturmak
106
Genel
get a small part in the film
f.
filmde küçük bir rol almak
107
Genel
get in over head
f.
(su) boyu/boyunu aşmak
108
Genel
get/be stranded in traffic
f.
trafiğe takılmak
109
Genel
get sand in the binoculars
f.
dürbünün içine kum girmek
110
Genel
get high marks in exam
f.
sınavlarda yüksek notlar almak
111
Genel
get high marks in exam
f.
sınavlardan yüksek notlar almak
112
Genel
get a cramp in the leg
f.
kramp girmek (bacağa)
113
Genel
get involved in match-fixing activities
f.
şike faaliyetleri içerisinde bulunmak
114
Genel
get involved in match-fixing activities
f.
şikeye adı karışmak
115
Genel
get involved in match-fixing activities
f.
şike faaliyetlerine adı karışmak
116
Genel
get involved in match-fixing activities
f.
şike faaliyetlerinde bulunmak
117
Genel
get involved in a bar fight
f.
bir bar kavgasına karışmak
118
Genel
get a splinter in one's finger
f.
parmağına kıymık batmak
119
Genel
get in the mood for
f.
havasına girmek
120
Genel
get in a fight
f.
kavgaya karışmak
121
Genel
get in exchange
f.
karşılığı olarak almak
122
Genel
get in exchange
f.
karşılığında almak
123
Genel
get (somewhere) in no time flat
f.
soluğu (bir yerde) almak
124
Genel
get wet in the rain
f.
yağmurda ıslanmak
125
Genel
be/get mixed up in
f.
pis işlere bulaşmış olmak
126
Genel
get in line
f.
(bankada vb) sıra almak
127
Genel
get in the teller line
f.
(bankada vb) sıra almak
128
Genel
get back in line
f.
tekrar sıraya (kuyruğa) girmek/geçmek
129
Genel
get shot in the head
f.
kafasından vurulmak
130
Genel
get a start in business
f.
iş hayatına atılmak
131
Genel
get in shape
f.
forma girmek
132
Genel
get in the running
f.
yarışa/rekabete katılmak
133
Genel
get caught in a flash flood
f.
sele yakalanmak
134
Genel
get involved in the project
f.
projede yer almak
135
Genel
get used to living in somewhere
f.
bir yerde yaşamaya alışmak
136
Genel
get back in time
f.
zamanında dönmek
137
Genel
get mixed in
f.
içine karışmak
138
Genel
get in the way
f.
bir şeyin olmasını (araya girerek) engellemek
139
Genel
get a word in edgewise
f.
zorla da olsa bir kelam etmek
Phrasals
140
Öbek Fiiller
get someone interested in something
f.
bir kimsenin bir şeyle ilgilenmesini/ilgi duymasını/alakadar olmasını sağlamak
141
Öbek Fiiller
get someone in touch with someone
f.
görüştürmek
142
Öbek Fiiller
get ahead (in something)
f.
mesafe katetmek
143
Öbek Fiiller
get ahead (in something)
f.
(işinde vb.) ilerlemek
144
Öbek Fiiller
get (something) in perspective
f.
bir şeyin gerçek değerini/önemini bilmek
145
Öbek Fiiller
get (something) in perspective
f.
bir şeye gerçek değerini/önemini vermek
146
Öbek Fiiller
get (something) in perspective
f.
bir şeyin gerçek değerini/önemini açıklamak
147
Öbek Fiiller
get/put something in perspective
f.
bazı şeyleri önemli olarak algılamak
148
Öbek Fiiller
get/put something in perspective
f.
bazı şeyler anlamlı gelmek
149
Öbek Fiiller
get/put something in perspective
f.
bazı şeylere anlam kazandırabilmek/anlamlandırabilmek
150
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyin) gerisinde kalmak
151
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyde) geri kalmak
152
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(birinin/bir şeyin) arkasında kalmak
153
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyden) eksiltmek
154
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyden) yemek
155
Öbek Fiiller
get behind in (something)
f.
(bir şeyi) yetirememek/denkleştirememek
156
Öbek Fiiller
get someone or something in something
f.
birini/bir şeyi bir şeye sokmak
157
Öbek Fiiller
get someone or something in
f.
birini/bir şeyi bir şeye sokmak
158
Öbek Fiiller
get someone in something
f.
birini bir şeye sığdırmak
159
Öbek Fiiller
get someone in something
f.
birinin bir şeye sığmasını/girmesini sağlamak
160
Öbek Fiiller
get someone in something
f.
birini bir şeye kabul ettirmek
161
Öbek Fiiller
get someone in something
f.
birini bir okula, kulübe, organizasyona sokmak
162
Öbek Fiiller
get someone in something
f.
birini bir şeye yazdırmak/kaydettirmek
163
Öbek Fiiller
get someone in something
f.
birini bir şeye (okul, kulüp, organizasyon ) aldırmak
164
Öbek Fiiller
get something in someone
f.
birine bir şey vermek (enjekte etmek, yedirmek)
165
Öbek Fiiller
get something in something
f.
bir şeyi bir şeye sokmak
166
Öbek Fiiller
get something in something
f.
bir şeyi bir şeyin içine koymak/takmak/dahil etmek
167
Öbek Fiiller
get in with
f.
bir şeyin içine girmek/dahil olmak
168
Öbek Fiiller
get in with
f.
bir şeye bulaşmak
169
Öbek Fiiller
get in with (someone)
f.
(birine) bulaşmak
170
Öbek Fiiller
get in with (someone)
f.
(birilerinin) arasına girmek/dahil olmak
171
Öbek Fiiller
help (someone) get a foothold in (something)
f.
(birinin bir yerde/şeyde) sağlam yer edinmesine yardım etmek
172
Öbek Fiiller
help (someone) get a foothold in (something)
f.
(birinin bir şeyde) yer edinmesine yardım etmek
173
Öbek Fiiller
help (someone) get a foothold in (something)
f.
(birinin bir şeydeki) yerini sağlamlaştırmasına yardım etmek
174
Öbek Fiiller
get in [uk]
ünl.
bir sevinç ünlemi
Phrases
175
İfadeler
get in there
expr.
gir
176
İfadeler
get in there
expr.
girişken ol
Colloquial
177
Konuşma Dili
get in the car
i.
arabaya bin
178
Konuşma Dili
get in on the act
f.
avanta kollamak
179
Konuşma Dili
get in on the act
f.
avanta ummak
180
Konuşma Dili
get in on the act
f.
avantaya yatmak
181
Konuşma Dili
get in on something
f.
bir şeye katılmak
182
Konuşma Dili
get someone in the sack
f.
birini yatağa atmak
183
Konuşma Dili
get a line in someone
f.
birine serum vermek
184
Konuşma Dili
get lost in it
f.
içinde kaybolmak
185
Konuşma Dili
get in adventures
f.
maceralar yaşamak
186
Konuşma Dili
get stuck in one’s head
f.
kafasına kazınmak
187
Konuşma Dili
get stuck in the traffic
f.
trafiğe takılmak
188
Konuşma Dili
get back in the groove again
f.
tekrar havaya girmek
189
Konuşma Dili
get back in the groove again
f.
yeniden havaya girmek
190
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi anında bilmek
191
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi ilk denemede bilmek
192
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi ilk seferde bilmek
193
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi ilk seferde doğru tahmin etmek
194
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi hemen çözmek
195
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi hemen anlamak
196
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi ilk bakışta anlamak
197
Konuşma Dili
get something in one
f.
bir şeyi bir bakışta anlamak
198
Konuşma Dili
get in there
f.
bir yere girmek
199
Konuşma Dili
get in there
f.
bir durumun/şeyin içinde aktif olmak
200
Konuşma Dili
get in there
f.
girişimde bulunmak
201
Konuşma Dili
get in a snit
f.
sinirlenmek
202
Konuşma Dili
get in a snit
f.
öfkelenmek
203
Konuşma Dili
get in a snit
f.
rahatsız olmak
204
Konuşma Dili
get on (in years)
f.
(yıllar geçtikçe) yaşlanmak
205
Konuşma Dili
get on (in years)
f.
(yıllar geçtikçe) yaş almak
206
Konuşma Dili
get on (in years)
f.
ihtiyarlamak
207
Konuşma Dili
get on (in years)
f.
kocamak
208
Konuşma Dili
get on in years
f.
yıllar geçtikçe yaşlanmak
209
Konuşma Dili
get on in years
f.
yıllar geçtikçe yaş almak
210
Konuşma Dili
get on in years
f.
ihtiyarlamak
211
Konuşma Dili
get on in years
f.
kocamak
212
Konuşma Dili
get on in years
f.
yaşlanmak
213
Konuşma Dili
get on in years
f.
yaşlanmak
214
Konuşma Dili
get on in years
f.
yaş almak
215
Konuşma Dili
get in on
f.
katılmak
216
Konuşma Dili
get in on
f.
dahil olmak
217
Konuşma Dili
get in on
f.
gizli bilgilere ulaşmak
218
Konuşma Dili
get in on
f.
gizli bilgileri öğrenmek
219
Konuşma Dili
get an in with (someone)
f.
(birinden) torpil bulmak
220
Konuşma Dili
get an in with (someone)
f.
yüksek bir mevkideki (birine) ulaşmak
221
Konuşma Dili
get an in with (someone)
f.
yüksek bir mevkideki (biriyle) iletişim/bağlantı kurmak
222
Konuşma Dili
get an in with (someone)
f.
yetkili bir pozisyondaki (birine) ulaşmak
223
Konuşma Dili
get an in with
f.
torpil yaptırmak/bulmak
224
Konuşma Dili
get an in with
f.
torpili olmak
225
Konuşma Dili
get an in with
f.
torpilli olmak yüksek bir mevkideki birinin yardımını almak
226
Konuşma Dili
get an in with
f.
yetkili bir pozisyondaki birine ulaşmak
227
Konuşma Dili
get (all) up in (one's) (something)
f.
(birinin bir şeyine) karışmak
228
Konuşma Dili
get (all) up in (one's) (something)
f.
(birinin bir şeyine) müdahale etmek
229
Konuşma Dili
get (all) up in (one's) (something)
f.
(birinin bir şeyine) dahil olmak
230
Konuşma Dili
get (all) up in (one's) (something)
f.
(birinin bir şeyinin) dibine girmek
231
Konuşma Dili
get (all) up in (one's) (something)
f.
(birinin bir şeyinin) aşırı yakınında durmak
232
Konuşma Dili
get (all) up in (one's) (something)
f.
(birini) azarlamak
233
Konuşma Dili
get (all) up in (one's) (something)
f.
(birini) fırçalamak
234
Konuşma Dili
get (all) up in (one's) (something)
f.
(birini) haşlamak
235
Konuşma Dili
get (all) up in (one's) (something)
f.
(birinin) canına okumak
236
Konuşma Dili
get clued in (to something)
f.
(bir şeyi) öğrenmek
237
Konuşma Dili
get clued in (to something)
f.
(bir şeyi) anlamak
238
Konuşma Dili
get stuck in [uk]
f.
canla başla yapmak/mücadele etmek
239
Konuşma Dili
get stuck in [uk]
f.
(yemeğe) gömülmek
240
Konuşma Dili
get stuck in [uk]
f.
(yemeğe) yumulmak
241
Konuşma Dili
people get slaughtered in their beds
expr.
insanlar yataklarında boğazlanıyor
242
Konuşma Dili
so what do I get in return?
expr.
karşılığında ben ne alacağım?
243
Konuşma Dili
in order to get
expr.
sağlamak amacıyla
244
Konuşma Dili
once you get something in your blood
expr.
(bir şey) bir kere kanına girdi mi
245
Konuşma Dili
don't let the facts get in the way of a good story
expr.
gerçeklerin iyi bir hikayenin önüne geçmesine izin verme
246
Konuşma Dili
don't let the facts get in the way of a good story
expr.
gerçeklerle hikayeyi mahvetme
247
Konuşma Dili
don't let the facts get in the way of a good story
expr.
güzelim hikayeyi mahvetme
Idioms
248
Deyim
not get a word in edgeways
f.
ağzını açamamak
249
Deyim
get a bang in the arm
f.
uyuşturucu iğne vurmak
250
Deyim
get a bang in the arm
f.
uyuşturucu iğne vurmak
251
Deyim
get a bang in the arm
f.
(ilaç) iğne vurulmak/olmak
252
Deyim
get a bang in the arm
f.
iğne ile uyuşturucu almak
253
Deyim
get taken in (by someone or something)
f.
(biri tarafından) kandırılmak/aldatılmak
254
Deyim
get taken in (by someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) oyununa gelmek
255
Deyim
get taken in (by someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kanmak/inanmak
256
Deyim
get taken in (by someone or something)
f.
(biri tarafından) eve/barınağa alınmak
257
Deyim
get taken in (by someone or something)
f.
(biri tarafından) bakılmak/büyütülmek
258
Deyim
get taken in (by someone or something)
f.
(biri tarafından)yetiştirilmek/yanına alınmak
259
Deyim
get taken in (by someone or something)
f.
evlatlık olarak alınmak
260
Deyim
get clued in
f.
bilgilenmek
261
Deyim
get clued in
f.
aydınlanmak
262
Deyim
get clued in
f.
öğrenmek
263
Deyim
get clued in
f.
nedenini öğrenmek
264
Deyim
get clued in
f.
anlamak
265
Deyim
get clued in
f.
bilmek
266
Deyim
get clued in
f.
biliyor olmak
267
Deyim
get on in the company
f.
(toplumsal, siyasi ve/veya maddi durum) yükselmek
268
Deyim
get on in the company
f.
önceye daha başarılı olmak
269
Deyim
get on in the company
f.
toplumda yükselmek
270
Deyim
get in good condition
f.
(vücudunu) şekillendirmek
271
Deyim
get in good condition
f.
fitleşmek
272
Deyim
get in good condition
f.
fit olmak
273
Deyim
get in good condition
f.
forma girmek
274
Deyim
get in good condition
f.
üstündeki hamlığı atmak
275
Deyim
get in good condition
f.
hamlıktan kurtulmak
276
Deyim
get in good condition
f.
kuvvetlenmek
277
Deyim
get in good condition
f.
iyi bir kondisyon kazanmak
278
Deyim
get in good condition
f.
turp gibi olmak
279
Deyim
get a toe in the door
f.
kapağı atmak
280
Deyim
get a toe in the door
f.
ayağını yer etmek
281
Deyim
get a toe in the door
f.
fırsat bulmak
282
Deyim
get a toe in the door
f.
şans kazanmak
283
Deyim
get a twinkle in (one's) eye
f.
gözlerinin içi gülmek
284
Deyim
get a twinkle in (one's) eye
f.
gözleri ışıldamak/parlamak
285
Deyim
get it in the neck
f.
acımasızca azarlanmak
286
Deyim
get it in the neck
f.
ağır biçimde eleştirilmek
287
Deyim
get in harmony
f.
ahenk içinde olmak
288
Deyim
get one's hand in
f.
alışkın olmak
289
Deyim
get one's hand in
f.
alışmak
290
Deyim
get it in the neck
f.
aşağılanmak
291
Deyim
get a hand in something
f.
bir şeyde parmağı olmak
292
Deyim
get caught up in something
f.
bir şeye kendini kaptırmak
293
Deyim
get/be in over one's head
f.
boyundan büyük işlere kalkışmak
294
Deyim
get a frog in one's throat
f.
boğazı gıcık yapmak
295
Deyim
get one's hooks in someone
f.
birine kancayı takmak
296
Deyim
get stuck in the middle
f.
bir yerde saplanıp kalmak
297
Deyim
get in the hole
f.
borca girmek
298
Deyim
get up in someone's face
f.
birinin yüzüne doğru çıkışmak
299
Deyim
get knee-deep in something
f.
bir şeye boğazına/dizine kadar batmak
300
Deyim
get stuck in the middle
f.
bir sorunun ortasında kalakalmak
301
Deyim
get in a bind
f.
başı belada olmak
302
Deyim
get in someone's face
f.
birinin canını sıkmak
303
Deyim
get in the good graces of somebody
f.
birinin gözüne girmek
304
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
boş yere kendini üzmek
305
Deyim
get a part in something
f.
bir şeyde eli olmak
306
Deyim
get one's hooks in
f.
birine kancayı takmak
307
Deyim
get in over one's head
f.
başından büyük işlere kalkışmak
308
Deyim
get in someone's face
f.
birini kızdırmak
309
Deyim
get in someone's face
f.
birini sinirlendirmek
310
Deyim
get a foot in the door
f.
bir şirkette en alt kademeden çalışmaya başlamak
311
Deyim
get a part in something
f.
bir şeyde payı olmak
312
Deyim
get stuck in/into (uk)
f.
bir şeyin müptelası olmak
313
Deyim
get a frog in one's throat
f.
boğazında gıcık olmak
314
Deyim
get something out in the open
f.
bir şeyi açığa çıkarmak
315
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
boş yere kendini üzmek
316
Deyim
get a slap in the face
f.
büyük yara almak
317
Deyim
get in someone's hair
f.
birinin başına bitmek
318
Deyim
get a hand in something
f.
bir şeyde payı olmak
319
Deyim
get in on the ground floor
f.
bir işe/şeye baştan girmek
320
Deyim
get enmeshed in a web of one's own spinning
f.
birini bir şey ile şarta bağlamak
321
Deyim
get out in the open
f.
belirmek
322
Deyim
get in good with somebody
f.
birine şirin gözükmek
323
Deyim
get in good with somebody
f.
biriyle iyi geçinmek
324
Deyim
get something in apple-pie order
f.
bir şeyi iyice derleyip toplamak (toparlamak)
325
Deyim
get a lot of irons in the fire
f.
başını kaşıyacak vakti olmamak
326
Deyim
get in over one's head
f.
boyunu aşan işlere girişmek
327
Deyim
get a hand in something
f.
bir şeyde eli olmak
328
Deyim
get a part in something
f.
bir şeyde parmağı olmak
329
Deyim
get in on the ground floor
f.
başından beri/itibaren bir şeyi yapıyor olmak
330
Deyim
get in on the act
f.
başarılı bir girişime/işe dahil olmak
331
Deyim
get someone's buy-in
f.
birinin katkısını/yardımını/desteğini sağlamak
332
Deyim
get one's get a foot in the door
f.
bir şirkette en alt kademeden çalışmaya başlamak
333
Deyim
get in someone's good graces
f.
birinin gözüne girmek
334
Deyim
get a leg in the door
f.
bir şirkette en alt kademeden çalışmaya başlamak
335
Deyim
get a blow in
f.
darbe vurmak
336
Deyim
get something in apple-pie order
f.
düzgün ve tertipli bir şekilde/muntazaman yerleştirmek
337
Deyim
get in deeper
f.
daha dibe batmak
338
Deyim
get in a jam
f.
dara düşmek
339
Deyim
get in the soup
f.
dara düşmek
340
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
canını sıkmak
341
Deyim
get in a bind
f.
darda olmak
342
Deyim
get something in order
f.
düzenli tutmak
343
Deyim
get in a bind
f.
dara düşmek
344
Deyim
get one's hand in
f.
deneyimden dolayı bir şeyi yapmaya alışkın olmak
345
Deyim
get in a jam
f.
darda olmak
346
Deyim
get in deeper
f.
daha da dibe batmak
347
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
canını sıkmak
348
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
canı sıkılmak
349
Deyim
get one's ducks in a row
f.
deveyi düze çıkarmak
350
Deyim
get in a jam
f.
dar boğaza girmek
351
Deyim
get it in the neck
f.
cezalandırılmak
352
Deyim
get in a bind
f.
dar boğaza girmek
353
Deyim
get in a bind
f.
çıkmaza girmek
354
Deyim
get in tune with the times
f.
çağa/zamana uymak
355
Deyim
get one's teeth in
f.
canla-başla başlamak/yapmak
356
Deyim
get in a bind
f.
çıkmaza düşmek
357
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
canı sıkılmak
358
Deyim
get in an interesting condition
f.
hamile olmak/kalmak
359
Deyim
get on in the world
f.
hayatta başarılı olmak
360
Deyim
get one's ducks in a row
f.
hazırlıklarını tamamlamak
361
Deyim
get one's foot in the door
f.
fırsat yakalamak
362
Deyim
get one's hand in
f.
eli yatkın olmak
363
Deyim
get one's hand in
f.
eli alışkın olmak
364
Deyim
get one's hand in
f.
eli alışmak
365
Deyim
get in the act
f.
eyleme geçmek
366
Deyim
get ants in one's pants
f.
huzursuz halde olmak
367
Deyim
get one's foot in the door
f.
fırsat bulmak
368
Deyim
get it in the neck
f.
fırçayı yemek
369
Deyim
get in a bad mood
f.
havasında olmamak
370
Deyim
get them rolling in the aisles
f.
gülmekten yerlere yatırmak
371
Deyim
get one's foot in the door
f.
fırsatı olmak
372
Deyim
get stars in one's eyes
f.
gözü yükseklerde olmak
373
Deyim
get one's ducks in a row
f.
işleri nizam içinde yürütmek
374
Deyim
get one's ducks in a row
f.
işleri düzenlemek
375
Deyim
get in touch
f.
iletişim halinde olmak
376
Deyim
get in the swing of things
f.
insan içine karışmak
377
Deyim
get ants in one's pants
f.
içi içine sığmamak
378
Deyim
get one's foot in the door
f.
ilk adımı atmak
379
Deyim
get one's ducks in a row
f.
işlerini yoluna koymak
380
Deyim
get one's ducks in a row
f.
işini yoluna koymak
381
Deyim
get one's nuts in a vice
f.
içinden çıkılmaz duruma/belaya düşmek
382
Deyim
get on in the world
f.
işler iyi gitmek
383
Deyim
get on in the world
f.
işler rast gitmek
384
Deyim
get one's ducks in a row
f.
işleri muntazamca yapmak
385
Deyim
get caught in the cross-fire
f.
iki ateş arasında kalmak
386
Deyim
get one's brain in gear
f.
kafasını toplamak
387
Deyim
get in a bad mood
f.
keyfi yerinde olmamak
388
Deyim
get one's day in court
f.
kendisini savunma fırsatı bulmak
389
Deyim
get one's own house in order
f.
kendi sorunlarını kendi çözmek
390
Deyim
get it in the neck
f.
okkanın altına gitmek
391
Deyim
get one's get a foot in the door
f.
kapıdan içeri adımı atmak
392
Deyim
get them rolling in the aisles
f.
kahkahalara boğmak
393
Deyim
get tangled up in something
f.
kötü bir duruma bulaşmış olmak
394
Deyim
get stars in one's eyes
f.
meşhur/ünlü olma hayalleri kurmak
395
Deyim
get in a quandary
f.
ne yapacağını bilememek
396
Deyim
get in a vicious circle
f.
kısır döngüye girmek
397
Deyim
get a word in edgewise
f.
konuşma/söyleme fırsatı bulmak
398
Deyim
get a leg in the door
f.
kapıdan içeri adımı atmak
399
Deyim
get a foot in the door
f.
kapıdan içeri adımı atmak
400
Deyim
get ants in one's pants
f.
meraktan yerinde duramamak
401
Deyim
get in one's blood
f.
kanına işlemek
402
Deyim
get in a bad mood
f.
keyifsiz olmak
403
Deyim
get butterflies in one's stomach
f.
midesine kramplar girmek
404
Deyim
get out in the open
f.
ortaya çıkmak
405
Deyim
get there in the nick of time
f.
son saniyede varmak
406
Deyim
can't get a word in edgeways
f.
söylemeye fırsat bulamamak
407
Deyim
get in the doghouse with one's boss
f.
patronuyla başı dertte olmak
408
Deyim
get in the swing of things
f.
sosyalleşmek
409
Deyim
get there in the very nick of time
f.
son anda gelmek
410
Deyim
get in the doghouse with one's boss
f.
patronuyla papaz olmak
411
Deyim
get there in the very nick of time
f.
son saniyede varmak
412
Deyim
get stars in one's eyes
f.
şan ve şöhret peşinde koşmak
413
Deyim
get stars in one's eyes
f.
şöhret/magazin meraklısı/takipçisi olmak
414
Deyim
can't get a word in edgewise
f.
söylemeye fırsat bulamamak
415
Deyim
get in the soup
f.
sıkıntıya girmek/düşmek
416
Deyim
get one's own house in order
f.
sorunlarını kendi başına çözmek
417
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
sinirlenmek
418
Deyim
get one's own house in order
f.
sorunlarını kendi kendine çözmek
419
Deyim
not get a look in
f.
şansı olmamak
420
Deyim
get one's own house in order
f.
sorunlarını çözmek
421
Deyim
get a slap in the face
f.
şamar yemek
422
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
sinirlenmek
423
Deyim
get a word in edgeways
f.
söylemeye fırsat bulmak
424
Deyim
get a frog in one's throat
f.
sesi kısılmak
425
Deyim
get there in the nick of time
f.
son anda gelmek
426
Deyim
get on in the world
f.
şansı yaver gitmek
427
Deyim
get a slap in the face
f.
ters yüz olmak
428
Deyim
get in harm's way
f.
tehlikede olmak
429
Deyim
get in touch
f.
temasta olmak
430
Deyim
get one's teeth in
f.
tümden/hepten yogunlasmak
431
Deyim
get a blow in
f.
yumruk oturtmak
432
Deyim
get one's eye in
f.
(alıştırma/egzersiz yaparak) bir şeyde iyi olmak
433
Deyim
get butterflies in one's tummy
f.
yüreği pır pır etmek
434
Deyim
get stars in one's eyes
f.
ünlülere özenmek
435
Deyim
be/get mixed up in
f.
yasa dışı işlere karışmak
436
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
(önemsiz bir şey için) canını sıkmak
437
Deyim
get one's foot in the door
f.
(bir yere) kapak atmak
438
Deyim
get one's foot in the door
f.
(bir fırsatın) yolunu açmak
439
Deyim
get the last word in
f.
(bir konuda) son sözü söylemek
440
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
(önemsiz bir şey için) canını sıkmak
441
Deyim
get butterflies in one's stomach
f.
yüreği pır pır etmek
442
Deyim
get a leg in the door
f.
(bir işe) kapağı atmak
443
Deyim
get a foot in the door
f.
(bir işe) kapağı atmak
444
Deyim
get in a bind
f.
zor duruma düşmek
445
Deyim
get in gear
f.
(etkili/verimli olarak) çalışmaya başlamak
446
Deyim
get a blow in
f.
yumruk patlatmak
447
Deyim
get the final word in
f.
(bir konuda) son sözü söylemek
448
Deyim
get butterflies in one's stomach
f.
üç buçuk atmak
449
Deyim
get stuck in/into (uk)
f.
yemeğe oturmak
450
Deyim
get one's get a foot in the door
f.
(bir işe) kapağı atmak
451
Deyim
get in harmony
f.
uyum içinde olmak
452
Deyim
get the final say in
f.
(bir konuda) son sözü söylemek
453
Deyim
get one's knickers in a knot
f.
(önemsiz bir şeye) kafasını takmak
454
Deyim
be/get mixed up in
f.
yasa dışı işlere bulaşmak
455
Deyim
be/get mixed up in
f.
(yasa dışı bir şeye) karışmak
456
Deyim
get in a jam
f.
zor duruma düşmek
457
Deyim
get one's knickers in a twist
f.
(önemsiz bir şeye) kafasını takmak
458
Deyim
get in a state
f.
üzüntülü ya da sinirli bir durumda olmak
459
Deyim
get in dutch (with someone)
f.
(biriyle) başı dertte/belada olmak
460
Deyim
get in dutch (with someone)
f.
(biriyle) başı derde/belaya girmek
461
Deyim
get in dutch (with someone)
f.
(biriyle) sorun yaşamak
462
Deyim
get in dutch (with someone)
f.
(birinin) tepkisini çekmek/canını sıkmak
463
Deyim
get in someone's face
f.
birinin üstüne gitmek/gelmek
464
Deyim
get in someone's face
f.
birini kışkırtmak
465
Deyim
get in someone's face
f.
birini tahrik etmek
466
Deyim
get in someone's face
f.
birini kızdırmak/sinirlendirmek
467
Deyim
get in someone's face
f.
biriyle uğraşmak
468
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
boş yere kendini üzmek
469
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
önemsiz bir şey için canını sıkmak
470
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
471
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
boşuna canını sıkmak
472
Deyim
get (one's) panties in a knot
f.
önemsiz bir şeye kafayı takmak
473
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
boş yere kendini üzmek
474
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
önemsiz bir şey için canını sıkmak
475
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
476
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
boşuna canını sıkmak
477
Deyim
get (one's) panties in a twist
f.
önemsiz bir şeye kafayı takmak
478
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
boş yere kendini üzmek
479
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
önemsiz bir şey için canını sıkmak
480
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
incir çekirdeğini doldurmayacak bir şey için üzülmek
481
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
boşuna canını sıkmak
482
Deyim
get (one's) shorts in a knot
f.
önemsiz bir şeye kafayı takmak
483
Deyim
get (something) down in black and white
f.
(bir şeyi) yazıya dökmek
484
Deyim
get (something) down in black and white
f.
(bir şeyi) yazılı hale getirmek
485
Deyim
get (something) down in black and white
f.
(bir şeyi) yazarak resmileştirmek
486
Deyim
get (something) in black and white
f.
(bir şeyi) yazılı olarak almak
487
Deyim
get (something) in black and white
f.
(bir şeyi) yazıyla resmiyete dökmek
488
Deyim
get (something) in black and white
f.
(bir şeyi) yazıyla teyit etmek
489
Deyim
get (something) in black and white
f.
(bir şeyle) ilgili yazılı belge almak
490
Deyim
get a say (in something)
f.
(bir şeyde) söz sahibi olmak
491
Deyim
get a say (in something)
f.
(bir şeyde) söz hakkı olmak
492
Deyim
get a say (in something)
f.
(bir şeyde) etkisi olmak
493
Deyim
get a say (in something)
f.
(bir şeyde) sözü geçmek
494
Deyim
get a voice (in something)
f.
(bir şeyde) söz sahibi olmak
495
Deyim
get a voice (in something)
f.
(bir şeyde) söz hakkı olmak
496
Deyim
get a voice (in something)
f.
(bir şeyde) etkisi olmak
497
Deyim
get a voice (in something)
f.
(bir şeyde) sözü geçmek
498
Deyim
get in wrong with (someone)
f.
(birine) yanlış yapmak
499
Deyim
get in wrong with (someone)
f.
(birine) karşı yanlış bir şey yapmak
500
Deyim
get in wrong with (someone)
f.
(biriyle) sorunu olmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of get in
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy