labor - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
labor emek n.
  • This job requires heavy manual labor.
  • Bu iş ağır el emeği gerektiriyor.
  • This is a labor of love.
  • Bu bir sevgi emeği.
  • This machine saves us a lot of labor.
  • Bu makine emekten büyük tasarruf etmemizi sağlıyor.
Show More (7)
labor n.
  • After that, I demanded to be released from hard labor.
  • Ondan sonra da ağır işlerden azat edilmeyi talep ettim.
  • The women endured hard labor in smoky dwellings and suicide was not uncommon.
  • Kadınlar dumanaltı evlerde ağır işlere katlanıyordu ve intihar etmeleri nadir değildi.
  • After that, I demanded to be released from hard labor.
  • Ondan sonra ağır işlerden azat edilmeyi talep ettim.
Show More (4)
labor işçilik n.
  • The board is considering a reduction in unit labor costs.
  • Kurul, birim işçilik maliyetlerinde bir indirim yapmayı düşünüyor.
  • And I sentence you to ten years hard labor.
  • Ve sizi on yıl ağır işçiliğe mahkum ediyorum.
  • Slave labor and child labor are sad realities.
  • Köle işçiliği ve çocuk işçiliği üzücü gerçeklerdir.
Show More (3)
labor çalışmak v.
  • They labored in the factories.
  • Fabrikalarda çalıştılar.
  • They labored over the budget for the fiscal year 1997.
  • Onlar 1997 mali yılı bütçesi üzerinde çalıştılar.
  • They labored in the factories.
  • Onlar fabrikalarda çalıştılar.
Show More (2)
labor doğum n.
  • She went into labor late last night.
  • Dün gece geç saatlerde doğuma girdi.
  • Mary died in labor.
  • Mary doğum sırasında öldü.
  • After several hours of labor, she delivered a lovely healthy baby.
  • Birkaç saat süren doğumdan sonra çok güzel ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirdi.
Show More (0)
labor iş gücü n.
  • This machine saves us a lot of labor.
  • Bu makine bize çok fazla iş gücünden tasarruf ettiriyor.
  • This company uses cheap labor to increase its profit margins.
  • Bu şirket kâr marjını artırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
  • Capital, land and labor are the three key factors of production.
  • Sermaye, toprak ve iş gücü üretiminin üç ana faktörüdür.
Show More (0)
labor çalışma n.
  • And I sentence you to ten years hard labor.
  • Ve seni on yıl ağır çalışma cezasına çarptırıyorum.
  • And I sentence you to ten years hard labor.
  • Seni on yıl ağır işlerde çalışmaya mahkum ediyorum.
Show More (-1)
labor işçilik ücreti n.
  • The stated price does not include labor charges.
  • Belirtilen fiyat işçilik ücretini içermez.
  • The stated price does not include labor charges.
  • Belirtilen fiyata işçilik ücretleri dahil değildir.
Show More (-1)
labor güçlükle ilerlemek v.
  • Is she OK? I saw her laboring up the stairs.
  • Durumu iyi mi? Merdivenleri güçlükle çıkarken gördüm de onu.
Show More (-2)
labor çalışma bakanlığı n.
  • Is this the Department of Labor?
  • Burası Çalışma Bakanlığı mı?
Show More (-2)