men - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
men erkekler n.
  • It was courageous men and women, both young and old, who feared reprisals but who loved freedom more.
  • Misillemeden korkan ama özgürlüğü daha çok seven, hem genç hem de yaşlı cesur erkekler ve kadınlardı.
  • This is also linked to the question of inequality between women and men.
  • Bu aynı zamanda kadınlar ve erkekler arasındaki eşitsizlik meselesiyle de bağlantılıdır.
  • However, it is women, and not men, who are discriminated against in this way.
  • Ancak bu şekilde ayrımcılığa uğrayanlar erkekler değil kadınlardır.
Show More (592)
men adamlar n.
  • Both women had been denied permission to visit these men.
  • Her iki kadının da bu adamları ziyaret etmesine izin verilmemişti.
  • Tsvangirai and his men are certainly not seeking confrontation, according to their own sources.
  • Kendi kaynaklarına göre Tsvangirai ve adamları kesinlikle çatışma peşinde değil.
  • Even so, these men risk harsh punishment.
  • Öyle olsa bile, bu adamlar ağır cezalara çarptırılma riskiyle karşı karşıyadır.
Show More (418)