neighborhood - İngilizce Türkçe Cümleler
Örnek cümleler çeşitli kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır ve her ne kadar editör kontrolünden geçmiş olsa da bazı gözden kaçmalar olabilir. Cümleler kesinlikle, Tureng.com’un ideolojisini ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Sizi rahatsız eden siyasal, sosyal ve hassas içeriğe sahip cümleleri lütfen bize bildiriniz.

İngilizce Türkçe
neighborhood mahalle n.
  • I used to play with my friends from our neighborhood.
  • Mahallemizden arkadaşlarımla oynardım.
  • It is going to be a very nice neighborhood.
  • Çok güzel bir mahalle olacak.
  • More people in the neighborhood came out to see what was happening.
  • Mahalledeki daha fazla insan neler olduğunu görmek için dışarı çıktı.
Show More (321)
neighborhood semt n.
  • Johnson lived in the Tarzana neighborhood of Los Angeles.
  • Johnson, Los Angeles'ın Tarzana semtinde yaşıyordu.
  • Tom lives in a wealthy neighborhood.
  • Tom zengin bir semtte yaşar.
  • Tom used to live in this neighborhood.
  • Tom bu semtte yaşardı.
Show More (25)
neighborhood çevre n.
  • My neighborhood is a nice place to live.
  • Benim çevrem yaşamak için güzel bir yer.
  • If a fire should break out in your neighborhood, what would you do?
  • Çevrenizde bir yangın çıkarsa ne yaparsınız?
  • You will find your bicycle somewhere in the neighborhood of the station.
  • Sen bisikletini istasyonun çevresinde bir yerde bulacaksın.
Show More (9)
neighborhood muhit n.
  • The neighborhood where Tom lives is very quiet.
  • Tom'un yaşadığı muhit çok sakin.
  • This is a bad neighborhood.
  • Burası kötü bir muhit.
  • There used to be an art museum in this neighborhood.
  • Bu muhitte bir sanat müzesi vardı.
Show More (1)
neighborhood yakın n.
  • You will find your bicycle somewhere in the neighborhood of the station.
  • Bisikletini istasyonun yakınlarında bir yerde bulacaksın.
Show More (-2)
neighborhood civar n.
  • We live in the neighborhood of the school.
  • Okulun civarında yaşıyoruz.
Show More (-2)
neighborhood komşular n.
  • He is getting along with his neighborhood.
  • Komşularıyla iyi geçiniyor.
Show More (-2)