once in - Türkçe İngilizce Sözlük

once in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"once in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 72 sonuç

İngilizce Türkçe
General
once-in-a generation change i. nesilde bir olan değişiklik
occurring once in every s. her ( ) kişide bir olan
once-in-a-lifetime s. hayatta bir kez karşılaşılacak olan
every once in a while zf. nadiren
every once in a while zf. ara sıra
once in a while zf. arada bir
once in a while zf. ara sıra
every once in a while zf. arada bir
once in a while zf. arasıra
once in a while zf. bazen
once in two days zf. iki günde bir
once in two hours zf. iki saatte bir
once in two days zf. her iki günde bir
twice daily once in the morning and once in the evening zf. sabah bir akşam bir olmak üzere günde iki kere
twice daily once in the morning and once in the evening zf. sabah 1 akşam 1 olmak üzere günde 2 kere
once in every four years zf. dört yılda bir
once in a second zf. saniyede bir
once in a while zf. arada sırada
once in two days zf. iki günde bir
once in a way [brit] zf. arada sırada
once in a way [brit] zf. tek bir kez
Phrases
once in three centuries expr. üç asırda bir
Proverb
one cannot be in two places at once on tane elim yok. her yere aynı anda koşamam/yetişemem
even a blind pig can find an acorn once in a while bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir
even a blind pig can find an acorn once in a while bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a blind pig can find an acorn once in a while durmuş saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a blind pig can find an acorn once in a while bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
even a blind squirrel finds a nut once in a while bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir
you can't sit in two chairs at once aynı anda her yere yetişemezsin
you can't sit in two chairs at once aynı anda bir çok işi yapamazsın
Colloquial
for once in a way expr. arasıra
once you're in there's no getting out expr. bir kere girince çıkmanın yolu yoktur
for once in a way expr. bazen
once in a blue moon expr. çok uzun zamanda bir
once in a blue moon expr. çok ender
once in a blue moon expr. çok uzun zaman önce
once in a lifetime expr. hayatta bir kez
once in a lifetime expr. hayatta bir defa
for once in my life expr. hayatımda bir kez olsun
at least once in a week expr. haftada en az bir kez
once in a blue moon expr. hiç
for once in your life you listen to your father expr. hayatında bir kez olsun babanı dinle
at least once in a week expr. haftada en az bir sefer
once in a lifetime expr. hayatta bir kere
at least once in a week expr. haftada en az bir kere
once in a blue moon expr. kırk yılda bir
once in a blue moon expr. kırk yılın başında
once in a blue moon expr. neredeyse hiç
once you get something in your blood expr. (bir şey) bir kere kanına girdi mi
Idioms
once-in-a-lifetime opportunity i. hayatının şansı
once-in-a-lifetime chance i. hayatının şansı
once-in-a-lifetime chance i. hayatının fırsatı
once-in-a-lifetime opportunity i. hayatının fırsatı
be in two places at once f. aynı anda iki yerde birden olmak
be in two places at once f. her şeye aynı anda yetişmek
can't be in two places at once f. on tane eli olmamak
can't be in two places at once f. her yere aynı anda koşamamak/yetişememek
can't be in two places at once f. aynı anda iki yerde birden olamamak
once in a blue moon expr. ayda yılda bir
once in a blue moon expr. binde bir
once in a blue moon expr. kırk yılın başı
once in a blue moon expr. kırk yılda bir
once-in-a-lifetime experience expr. hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim
once-in-a-lifetime experience expr. hayatta bir kez yaşanacak bir deneyim
once-in-a-lifetime experience expr. hayatının deneyimi
once-in-a-lifetime experience expr. tekrarlanması mümkün olmayacak bir deneyim
once-in-a-lifetime situation expr. hayatta bir kez olacak bir durum
once-in-a-lifetime situation expr. hayatta bir kez yaşanacak bir durum
once-in-a-lifetime situation expr. hayatta bir kez başına gelecek bir şey
once-in-a-lifetime situation expr. bir kerelik bir şey/durum
Trade/Economic
once in a while zf. ara sıra
in cash and at once zf. nakden ve defaten