|
- They painted the bathroom a bright red colour.
- Banyoyu parlak kırmızıya boyadılar.
- Luna had her room painted in light pink.
- Luna odasını açık pembeye boyattı.
- With the latest trend, teens paint their nails with blue nail polish.
- Son trendle birlikte gençler tırnaklarını mavi ojeyle boyuyor.
- It does not generate any great enthusiasm or paint any broad canvases.
- Büyük bir coşku yaratmıyor ya da geniş tuvaller boyamıyor.
- A painter won't paint everything at once.
- Bir ressam her şeyi bir kerede boyamaz.
- It took an hour to paint the doghouse.
- Köpek kulübesini boyamak bir saat sürdü.
- Who painted that?
- Bunu kim boyadı?
- He made a frantic attempt to finish painting the fence before dark.
- Hava kararmadan önce çitleri boyamayı bitirmek için çılgınca bir girişimde bulundu.
- I'm going to be helping Tom paint his garage.
- Tom'un garajını boyamasına yardım edeceğim.
- What color do you use when you paint the sun?
- Güneşi boyarken hangi rengi kullanıyorsun?
- Perhaps you should help Tom paint the fence.
- Belki de Tom'un çitleri boyamasına yardım etmelisin.
- Tom and Mary have to paint their car.
- Tom ve Mary arabalarını boyamak zorunda.
- Tom is painting the house himself.
- Tom evi kendisi boyuyor.
- It took all weekend for us to paint the garage.
- Garajı boyamak bütün hafta sonumuzu aldı.
- Since it's raining, we can't paint the fence today.
- Yağmur yağdığı için çitleri bugün boyayamayız.
- I've painted the ceiling.
- Ben tavanı boyadım.
- I don't think Tom knows how much time it'll take for him to paint his house.
- Tom'un evini boyamasının ne kadar süreceğini bildiğini sanmıyorum.
- Aren't you willing to help me paint my house?
- Evimi boyamama yardım etmeye istekli değil misin?
- Before winter I'll have the windows painted, as the paint on them is slowly peeling off, especially outside.
- Kış gelmeden pencereleri boyatacağım, çünkü boyaları yavaş yavaş dökülüyor, özellikle de dış taraftakiler.
- They painted their toenails.
- Ayak tırnaklarını boyadılar.
- These plates are hand painted.
- Bu tabaklar elle boyanmıştır.
- I still have to finish painting the fence.
- Ben hâlâ çiti boyamayı bitirmek zorundayım.
- Tom will paint his car.
- Tom arabasını boyayacak.
- I painted the fence.
- Çitleri boyadım.
- I see that you haven't painted your house yet.
- Görüyorum ki evinizi henüz boyamamışsınız.
- Tom didn't intend to spend so much time painting the fence.
- Tom çiti boyamak için çok fazla zaman harcamak niyetinde değildi.
- Tom hasn't painted his house yet.
- Tom henüz evini boyamadı.
- He will paint the fence tomorrow.
- Çitleri yarın boyayacak.
- What I want him to do now is to paint the fence.
- Şimdi yapmasını istediğim şey çitleri boyaması.
- Tom is going to paint his car.
- Tom arabasını boyayacak.
- Tom and his friends painted the barn.
- Tom ve arkadaşları ahırı boyadılar.
- Tom is painting his room.
- Tom odasını boyuyor.
- Who painted this?
- Bunu kim boyadı?
- We've just finished painting the fence.
- Çiti boyamayı az önce bitirdik.
- Preparing a room for painting is the most important step in the process.
- Bir odayı boyamaya hazırlamak süreçteki en önemli adımdır.
- Tom hasn't painted the fence yet.
- Tom henüz çitleri boyamadı.
- She painted the wall pink.
- O, duvarı pembe boyadı.
- Tom promised me he'd help me paint my garage.
- Tom garajımı boyamama yardım edeceğine söz verdi.
- I wish I could figure out how to get my car painted without paying a lot of money.
- Keşke çok para ödemeden arabamı nasıl boyatacağımı bulabilseydim.
- They painted their house bright yellow.
- Evlerini parlak sarıya boyadılar.
- This house needs painting.
- Bu evin boyanmaya ihtiyacı var.
- Tom wants you to help him paint the fence.
- Tom çiti boyamasına yardım etmeni istiyor.
- Tom made a frantic attempt to finish painting the fence before dark.
- Tom hava kararmadan önce çitleri boyamayı bitirmek için çılgınca bir girişimde bulundu.
- It took us less than three hours to paint the fence.
- Çiti boyamak üç saatten daha az zamanımızı aldı.
- Do you want me to paint your fingernails?
- Tırnaklarını boyamamı ister misin?
- Tom and Mary painted eggs for Easter.
- Tom ve Mary Paskalya için yumurtaları boyadı.
- As soon as I can get the chance, I'll help your mother paint the fence.
- Fırsat bulur bulmaz, annenin çitleri boyamasına yardım edeceğim.
- We'll paint it.
- Biz onu boyarız.
- Did you paint these?
- Bunları boyadınız mı?
- Tom still has to finish painting the fence.
- Tom hâlâ çiti boyamayı bitirmek zorunda.
- How long would it take you to paint my garage?
- Garajımı boyaman ne kadar sürer?
- The artist painted standing up.
- Ressam ayakta boyadı.
- How long would it take to paint the roof?
- Çatıyı boyamak ne kadar sürer?
- What color are you going to paint Tom's bedroom?
- Tom'un yatak odasını ne renge boyayacaksın?
- The door is being painted by him.
- Kapı onun tarafından boyanıyor.
- What color are you going to paint the ceiling?
- Tavanı ne renge boyayacaksın?
- I expected Tom to help me paint the ceiling.
- Tom'un tavanı boyamama yardım etmesini umuyordum.
- He's painting his house.
- O, evini boyuyor.
- This gate needs painting.
- Bu kapının boyanması lazım.
- We have to paint the bathroom ceiling.
- Banyo tavanını boyamak zorundayız.
- Tom will paint the fence tomorrow.
- Tom yarın çiti boyayacak.
- I'm painting Easter eggs.
- Paskalya yumurtası boyuyorum.
- How much would you charge to paint my house?
- Evimi boyamak için ne kadar ücret istiyorsunuz?
- Do Japanese children really paint the sun red?
- Japon çocuklar gerçekten güneşi kırmızıya mı boyuyor?
- Have you ever painted this house?
- Hiç bu evi boyadın mı?
- I can't finish painting this house in one day.
- Bir günde bu evi boyamayı bitiremem.
- The fence needed painting.
- Çitin boyanmaya ihtiyacı vardı.
- Tom helped us paint the fence.
- Tom çitleri boyamamıza yardım etti.
- We had him paint the fence light gray.
- Çitleri açık griye boyattık.
- Tom picked up a paintbrush and started helping Mary paint the fence.
- Tom bir fırça aldı ve Mary'nin çitleri boyamasına yardım etmeye başladı.
- Tom is going to paint the fence tomorrow.
- Tom yarın çitleri boyayacak.
- You should take advantage of the good weather to paint the fence.
- Çitleri boyamak için güzel havadan yararlanmalısın.
- Tom decided that it wasn't necessary to paint the ceiling.
- Tom tavanı boyamanın gerekli olmadığına karar verdi.
- He knows how to paint houses.
- Ev boyamayı biliyor.
- They painted their house bright yellow.
- Evlerini parlak sarıya boyamışlar.
- This gate needs painting.
- Bu kapının boyanmaya ihtiyacı var.
- These plates are hand painted.
- Bu tabaklar elle boyanmış.
- Why don't you help Tom paint the fence?
- Neden Tom'a çitleri boyamasında yardım etmiyorsun?
- We painted our house ourselves.
- Evimizi kendimiz boyadık.
- Do Japanese children really paint the sun red?
- Japon çocukları güneşi gerçekten kırmızıya mı boyuyor?
- The child painted flowers.
- Çocuk çiçekleri boyadı.
- Tomorrow, you are going to paint the fence.
- Yarın çiti boyayacaksın.
- I'm painting an Easter egg.
- Bir Paskalya yumurtası boyuyorum.
- I think Tom is the one who painted this fence.
- Bence bu çiti boyayan Tom.
- She's painting her house.
- Evini boyuyor.
- Tom still has to finish painting the fence.
- Tom hala çitleri boyamayı bitirmek zorunda.
- I painted the fence today.
- Ben bugün çiti boyadım.
- Tom assured Mary that he'd help her paint the ceiling of her kitchen.
- Tom, Mary'ye mutfağının tavanını boyamasına yardım edeceğine dair güvence verdi.
- Tom has agreed to help us paint our house.
- Tom evimizi boyamamıza yardım etmeyi kabul etti.
- This is the first time I've ever painted my house.
- Evimi ilk kez boyuyorum.
- He made a frantic attempt to finish painting the fence before dark.
- Hava kararmadan önce çitleri boyamayı bitirmek için canla başla çalıştı.
- Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.
- Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdi.
- Tom was angry because I didn't help him paint the fence.
- Tom çitleri boyamasına yardım etmediğim için kızgındı.
- He got his sister to help him paint his room.
- Odasını boyaması için kız kardeşinden yardım aldı.
- We'd have to paint the blade of the sword in order to change the color.
- Rengini değiştirmek için kılıcın ağzını boyamamız gerekecek.
- Tom and his friends painted the barn yesterday.
- Tom ve arkadaşları dün ahırı boyadı.
- How long will it take you to paint my house?
- Evimi boyaman ne kadar zamanını alacak?
- I'm going to help Tom paint his garage.
- Tom'un garajını boyamasına yardım edeceğim.
- How much would you charge to paint my house?
- Evimi boyamak için ne kadar istiyorsunuz?
- Tom painted the room in a jungle motif.
- Tom odasını bir orman motifine boyadı.
- Tom and Mary have to paint their car.
- Tom ve Mary arabalarını boyamak zorundalar.
- I'm painting an Easter egg.
- Paskalya yumurtası boyuyorum.
- You should take advantage of the good weather to paint the fence.
- Çiti boyamak için iyi hava koşullarından yararlanmalısınız.
- Tom was the one who helped me paint my house.
- Evimi boyamama yardım eden Tom'du.
- How much would you charge me to paint my house?
- Evimi boyamak için benden ne kadar istersiniz?
- She'll paint the fence tomorrow.
- Yarın çitleri boyayacak.
- I didn't know that Tom was the one who helped you paint the fence.
- Senin çiti boyamana yardım eden kişinin Tom olduğunu bilmiyordum.
- John has been painting the door.
- John kapıyı boyamakta.
- We're going to have to paint our barn soon.
- Yakında ahırımızı boyamamız gerekecek.
- I need to finish painting my house.
- Evimi boyamayı bitirmeliyim.
- I helped Tom paint the fence.
- Tom'un çiti boyamasına yardım ettim.
- Tom will be painting the fence tomorrow.
- Tom yarın çiti boyayacak.
- Mary hasn't painted her room yet.
- Mary henüz odasını boyamadı.
- Tom and Mary painted eggs for Easter.
- Tom ve Mary Paskalya için yumurtaları boyadılar.
- They painted the window frames yellow.
- Onlar pencere çerçevelerini sarıya boyadı.
- It would take at least three hours to paint this room.
- Bu odayı boyamak en az üç saat sürer.
- Do you want this room painted, too?
- Bu odanın da boyanmasını ister misin?
- I want to have my car painted dark blue.
- Arabamı koyu maviye boyatmak istiyorum.
- Tom and I painted our house ourselves.
- Tom ve ben evimizi kendimiz boyadık.
- Fred had his little brother paint the fence.
- Fred küçük kardeşine çitleri boyattı.
- Tell me who helped you paint your garage.
- Garajını boyamana kimin yardım ettiğini söyle.
- How did you convince Tom to help us paint the barn?
- Tom'u ahırı boyamamıza yardım etmesi için nasıl ikna ettin?
- Tom painted the room in a jungle motif.
- Tom odayı orman motifiyle boyadı.
- Tom assured Mary that he'd help her paint the ceiling of her kitchen.
- Tom Mary'ye mutfağının tavanını boyamasına yardım edeceğine dair güvence verdi.
- Your house needs painting.
- Evinizin boyanmaya ihtiyacı var.
- Tom assured Mary that he'd help her paint the ceiling of her kitchen.
- Tom, mutfağın tavanını boyaması için yardımcı olacağı konusunda Mary'ye güvence verdi.
- Tom painted the table and the chairs.
- Tom masa ve sandalyeleri boyadı.
- It would take at least three hours to paint this room.
- Bu odayı boyamak en az üç saat alır.
- I am painting the garage.
- Garajı boyuyorum.
- Tom will be painting the fence tomorrow.
- Tom yarın çitleri boyayacak.
- This is the color we want you to paint our fence.
- Çitimizi boyamanızı istediğimiz renk bu.
- Who painted it?
- Kim boyadı?
- Paint the fence.
- Çiti boyayın.
- I painted the wall.
- Duvarı ben boyadım.
- Tom chose the color to paint our offices.
- Tom ofislerimizi boyamak için renk seçti.
- Tell me who helped you paint your garage.
- Bana garajını boyamana kimin yardım etiğini söyle.
- I needn't have painted the fence.
- Çiti boyamama gerek yoktu.
- I never thought it'd be this hard to choose a color to paint the kitchen.
- Mutfağı boyamak için bir renk seçmenin bu kadar zor olacağını hiç düşünmemiştim.
- Tom painted the table and the chairs.
- Tom masayı ve sandalyeleri boyadı.
- Tom picked up a paintbrush and started helping Mary paint the fence.
- Tom bir fırça aldı ve Mary'nin çiti boyamasına yardım etmeye başladı.
- As soon as you get the wall painted, you can go home.
- Duvarı boyadıktan sonra eve gidebilirsin.
- We just had Tom's room painted last week.
- Tom'un odasını daha geçen hafta boyattık.
- They painted the window frames yellow.
- Pencere çerçevelerini sarıya boyadılar.
- I got Tom to paint the fence.
- Çiti boyaması için Tom'u tuttum.
- I had him paint my house.
- Ona evimi boyattım.
- How long would it take you to paint the ceiling?
- Tavanı boyaman ne kadar sürer?
- I didn't know that Tom was the one who helped you paint the fence.
- Çiti boyamana yardım edenin Tom olduğunu bilmiyordum.
- Barns are painted red because red paint is cheap.
- Ahırlar kırmızıya boyanır çünkü kırmızı boya ucuz.
- Tom had his kids paint the garage.
- Tom çocuklarına garajı boyattı.
- The fence was painted by my father.
- Çit babam tarafından boyandı.
- I'm not happy with how the painters painted my office.
- Boyacıların ofisimi boyamasından memnun değilim.
- They're painting the fence tomorrow.
- Yarın çiti boyuyorlar.
- Tom just told me that he doesn't plan to help us paint our house.
- Tom az önce evimizi boyamamıza yardım etmeyi düşünmediğini söyledi.
- We had him paint the wall.
- Duvarı ona boyattık.
- Tom helped us paint the fence.
- Tom çiti boyamamıza yardım etti.
- Who's that man painting the fence?
- Çitleri boyayan adam kim?
- I helped Tom paint the fence.
- Tom'un çitleri boyamasına yardım ettim.
- What color will you paint the kitchen?
- Mutfağı hangi renge boyayacaksın?
- Tom said he'd be willing to help us paint the fence.
- Tom çitleri boyamamıza yardım edebileceğini söyledi.
- Have you ever painted this house?
- Bu evi hiç boyadın mı?
- We've hired Tom to paint our garage.
- Garajımızı boyaması için Tom'u ücretle tuttuk.
- We've hired Tom to paint our garage.
- Garajımızı boyaması için Tom'u tuttuk.
- How much would you charge me to paint my house?
- Evimi boyamak için benden ne kadar ücret alırsınız?
- Tom is painting the deck.
- Tom güverteyi boyuyor.
- Tom painted the chairs and the table the same color.
- Tom sandalyelerle masayı aynı renge boyadı.
- What color are you going to paint Tom's bedroom?
- Tom'un yatak odasını hangi renk boyayacaksın?
- Tom wants somebody to help him paint his house.
- Tom evini boyamasına yardım edecek birini istiyor.
- It took three days to paint the whole house.
- Bütün evi boyamak üç gün sürdü.
- Tom hasn't painted the fence yet.
- Tom henüz çiti boyamadı.
- The room is being painted by him.
- Oda onun tarafından boyanıyor.
- I haven't finished painting the fence yet.
- Çiti boyamayı henüz bitirmedim.
- I painted that.
- Ben onu boyadım.
- I wonder what color Tom will paint his office.
- Tom'un ofisini ne renge boyayacağını merak ediyorum.
- The van was painted green.
- Kamyonet yeşil renge boyandı.
- Tom got Mary to help him paint the fence.
- Tom, Mary'yi çitleri boyamasına yardım ettirdi.
- Tomorrow, you are going to paint the fence.
- Yarın, çitleri boyayacaksın.
- He will paint the fence tomorrow.
- Yarın çiti boyayacak.
- Mary hired Tom to paint her house.
- Mary evini boyaması için Tom'u işe aldı.
- Tom and Mary painted some ostrich eggs for Easter.
- Tom ve Mary Paskalya için devekuşu yumurtası boyadılar.
- Tom got Mary to help him paint the fence.
- Tom, Mary'nin çitleri boyamasına yardım etmesini sağladı.
- It shouldn't take Tom too long to paint the fence.
- Tom'un çiti boyaması çok uzun sürmez.
- It took an hour to paint the doghouse.
- Köpek kulübesini boyamak bir saat aldı.
- I still have to finish painting the fence.
- Hala çitleri boyamayı bitirmem gerekiyor.
- I need to finish painting my house.
- Evimi boyamayı bitirmem lazım.
- Tom hired me to paint his house.
- Tom evini boyamam için beni tuttu.
- What color do you use when you paint the sun?
- Güneşi boyarken ne renk kullanıyorsun?
- We have to paint the bathroom ceiling.
- Banyo tavanını boyamalıyız.
- I painted the fence today.
- Çiti bugün boyadım.
- Perhaps you should help Tom paint the fence.
- Belki de Tom'un çiti boyamasına yardım etmen gerekir.
- Tom painted it himself.
- Tom onu kendi kendine boyadı.
- Fred had his little brother paint the fence.
- Fred, küçük erkek kardeşine çiti boyattı.
- How long did it take Tom to paint his house?
- Tom'un evini boyaması ne kadar sürdü?
- I see that you haven't painted your house yet.
- Henüz evini boyamadığını görüyorum.
- Tom wasn't at all satisfied with the way his house had been painted.
- Tom evinin boyanış şeklinden hiç memnun değildi.
- I'm against painting it again because it was painted just last year.
- Tekrar boyamaya karşıyım çünkü daha geçen sene boyandı.
- I'm the one who helped Tom paint his house.
- Tom'un evini boyamasına yardım eden bendim.
- It took us less than three hours to paint the fence.
- Çiti boyamamız üç saatten az sürdü.
- How long would it take you to paint the ceiling?
- Tavanı boyamanız ne kadar sürer?
- I'm the one who helped Tom paint his house.
- Tom'un evini boyamasına yardım eden kişi benim.
- Tom painted that.
- Tom onu boyadı.
- Are you really willing to help me paint my house?
- Gerçekten evimi boyamama yardım etmek için istekli misin?
- Are you really willing to help me paint my house?
- Gerçekten evimi boyamama yardım etmek istiyor musun?
- I've painted the ceiling.
- Tavanı boyadım.
- I'd like for you to help me paint my garage.
- Garajımı boyamama yardım etmeni istiyorum.
- Are you saying you don't want to help us paint the ceiling?
- Tavanı boyamamıza yardım etmek istemediğini mi söylüyorsun?
- We'll paint it.
- Boyayacağız.
- When did you paint your bicycle?
- Bisikletini ne zaman boyadın?
- Tom was angry because I didn't help him paint the fence.
- Onun çiti boyamasına yardım etmediğim için Tom öfkeliydi.
- We'd have to paint the blade of the sword in order to change the color.
- Rengi değiştirmek için kılıcın bıçağını boyamamız gerekecek.
- I'm painting Easter eggs.
- Paskalya yumurtalarını boyuyorum.
- It could take hours to paint the fence.
- Çiti boyamak saatler sürebilir.
- Tom is staying at a motel while his house is being painted.
- Evinin boyanırken Tom bir motelde kalıyor.
- I'm going to help Tom paint his garage.
- Tom'a garajını boyaması için yardım edeceğim.
- I've been painting the ceiling.
- Tavanı boyuyordum.
- Your house needs painting.
- Evinizin boyanması gerekiyor.
- As soon as I can get the chance, I'll help your mother paint the fence.
- Fırsatını bulur bulmaz, annenin çiti boyamasına yardım edeceğim.
- Tom had his kids paint the garage.
- Tom garajı çocuklarına boyattı.
- Their job is to paint cars.
- Onların işi arabaları boyamak.
- The door will be painted tomorrow.
- Kapı yarın boyanacak.
- Tom will be helping us paint our garage.
- Tom garajımızı boyamamıza yardım edecek.
- I have a house that needs painting.
- Boyanması gereken bir evim var.
- Just painted.
- Yeni boyanmış.
- Did you paint these?
- Bunları boyadın mı?
- I didn't need to paint the fence.
- Çiti boyamama gerek yoktu.
- We can paint your room any color you want.
- Odanızı istediğiniz herhangi bir renkte boyayabiliriz.
- Tom painted his son's bedroom with images of dogs and cats.
- Tom oğlunun yatak odasını kedi ve köpek resimleriyle boyadı.
- We've just finished painting the fence.
- Çiti boyamayı yeni bitirdik.
- I was helped by my father to paint the kennel.
- Kulübeyi boyamak için babamdan yardım aldım.
- Mary's nails were painted a bright red.
- Mary'nin tırnakları parlak kırmızıya boyanmıştı.
- The fence needed painting.
- Çitin boyanması gerekiyordu.
- Tom painted the fence with the help of his friends.
- Tom arkadaşlarının yardımıyla çitleri boyadı.
- Tom was painting the fence yesterday afternoon.
- Tom dün öğleden sonra çitleri boyuyordu.
- Mary hired Tom to paint her house.
- Mary evini boyaması için Tom'u tuttu.
- The fence will be painted by Tom tomorrow.
- Çit yarın Tom tarafından boyanacak.
- Please help me paint my house.
- Lütfen evimi boyamama yardım edin.
- She painted the wall pink.
- Duvarı pembeye boyamış.
- Tom painted his son's bedroom with images of dogs and cats.
- Tom oğlunun yatak odasını köpek ve kedi resimleriyle boyadı.
- How long would it take you to paint this room?
- Bu odayı boyaman ne kadar sürerdi?
- Did you paint this?
- Bunu boyadın mı?
- Chris was hired to paint houses and was able to raise the money.
- Chris evleri boyamak için işe alındı ve parayı toplayabildi.
- Tom will be helping us paint our garage.
- Tom garajı boyamamıza yardım edecek.
- Tom was supposed to help me paint the barn yesterday, but he never showed up.
- Tom'un dün ahırı boyamama yardım etmesi gerekiyordu ama gelmedi.
- After we finished painting the fence, Tom made sandwiches for all of us.
- Çiti boyamayı bitirdikten sonra, Tom hepimiz için sandviç hazırladı.
- When did you have your wall painted?
- Duvarını ne zaman boyattın?
- Please help me paint my house.
- Lütfen evimi boyamama yardım et.
- I got Tom to paint the fence.
- Tom'a çiti boyattım.
- Who painted that?
- Onu kim boyadı?
- When was the last time you painted your house?
- En son ne zaman evini boyadın?
- I don't think Tom knows how much time it'll take for him to paint his house.
- Tom'un evini boyamanın ne kadar zaman alacağını bildiğini sanmıyorum.
- Tom figured it would take him a full day to finish painting the garage.
- Tom garajı boyamayı bitirmenin tam bir gününü alacağını düşündü.
- Tom is the one who painted the fence.
- Çiti boyayan Tom'du.
- The room will be painted tomorrow.
- Oda yarın boyanacak.
- She only paints with bold colors; she does not like pastels.
- O sadece cesur renklerle boyar; pastellerden hoşlanmaz.
- Tom painted Mary's bicycle.
- Tom, Mary'nin bisikletini boyadı.
- I don't like painting children.
- Çocukları boyamayı sevmiyorum.
- What color will you paint the kitchen?
- Mutfağı ne renge boyayacaksın?
- Aren't you willing to help me paint my house?
- Evimi boyamama yardım etmek istemez misin?
- It shouldn't take Tom too long to paint the fence.
- Çiti boyamak Tom'un çok uzun zamanını almamalı.
- Tom is the one who painted the fence.
- Tom çiti boyayan kişiydi.
- Tom and his friends painted the barn.
- Tom ve arkadaşları ahırı boyadı.
- Tom painted the wall pink.
- Tom duvarı pembeye boyadı.
- I expected Tom to help me paint the ceiling.
- Tom'un tavanı boyamama yardım etmesini bekliyordum.
- Tom is painting his house.
- Tom evini boyuyor.
- Tom spent the morning painting the ceiling.
- Tom sabahı tavanı boyayarak geçirdi.
- Tom asked me to help him paint his house.
- Tom evini boyamasına yardım etmemi istedi.
- I helped Tom paint his garage.
- Tom'un garajını boyamasına yardım ettim.
- Your house needs painting.
- Evinin boyanması gerek.
- When did you have your wall painted?
- Duvarınızı ne zaman boyattınız?
- I painted the fence with Tom.
- Tom'la birlikte çitleri boyadık.
- Tom painted the house all by himself.
- Tom evi tek başına boyadı.
- I guess Tom didn't get around to painting the barn last summer.
- Sanırım Tom geçen yaz ahırı boyamaya fırsat bulamadı.
- Tom is going to paint the fence tomorrow.
- Tom yarın çiti boyayacak.
- I want to paint my house.
- Evimi boyamak istiyorum.
- Their job is to paint cars.
- Onların işi araba boyamak.
- I painted the fence with Tom.
- Tom ile çiti boyadım.
- I think Tom is the one who painted this fence.
- Sanırım bu çiti boyayan Tom'dur.
- If everyone chips in, we'll be able to finish painting the living room by noon.
- Herkes el atarsa öğlene kadar oturma odasını boyamayı bitirebiliriz.
- They're painting the fence tomorrow.
- Yarın çitleri boyayacaklar.
- How long did it take to paint the garage?
- Garajı boyamak ne kadar sürdü?
- Tom painted the fence white.
- Tom çiti beyaz boyadı.
- My office is being painted today.
- Ofisim bugün boyanıyor.
- John has been painting the door.
- John kapıyı boyamaktadır.
- Women often paint their fingernails.
- Kadınlar genellikle tırnaklarını boyarlar.
- She's painting her house.
- O, evini boyuyor.
- I need help painting the fence.
- Çiti boyarken yardıma ihtiyacım var.
- My office is being painted today.
- Bugün ofisim boyanıyor.
- Tom and his friends spent the afternoon painting the barn.
- Tom ve arkadaşları öğleden sonrayı ahırı boyayarak geçirdiler.
- Tom tried his best not to get paint on his clothes.
- Tom giysilerini boyamamak için elinden geleni yaptı.
- Tom will paint the fence tomorrow.
- Tom yarın çitleri boyayacak.
- I had him paint my house.
- Evimi ona boyattım.
- Tom says that he's willing to help us paint our garage.
- Tom garajımızı boyamamıza yardım edebileceğini söyledi.
- I have to paint it.
- Onu boyamak zorundayım.
- Tom painted the fence with the help of his friends.
- Tom arkadaşlarının yardımıyla çiti boyadı.
- I didn't know that Tom was the one who helped you paint the fence.
- Çitleri boyamana yardım edenin Tom olduğunu bilmiyordum.
- She'll paint the fence tomorrow.
- O yarın çiti boyayacak.
- Tom is painting his fence.
- Tom çitini boyuyor.
- The fence has just been painted.
- Çit daha yeni boyandı.
- Can you help me paint my house?
- Evimi boyamama yardımcı olabilir misin?
- Tom didn't intend to spend so much time painting the fence.
- Tom çitleri boyamak için bu kadar zaman harcamaya niyetli değildi.
- We can paint your room any color you want.
- Odanı istediğin renge boyayabiliriz.
- As soon as you get the wall painted, you can go home.
- Duvarı boyatır boyatmaz eve gidebilirsin.
- It took me several hours to paint that room.
- O odayı boyamak birkaç saatimi aldı.
- Tom is going to be helping us paint our garage.
- Tom garajımızı boyamamıza yardım ediyor olacak.
- Tom is going to have to paint his barn again next year.
- Tom gelecek yıl ahırını yeniden boyamak zorunda kalacak.
- Tom chose the color to paint our offices.
- Tom ofisimizi boyayacağımız rengi seçti.
- Tom and his friends painted the barn yesterday.
- Tom ve arkadaşları dün ahırı boyadılar.
- He's painting his house.
- Evini boyuyor.
- Can you help me paint my house?
- Evimi boyamama yardım eder misin?
- Sami was painting the bedroom.
- Sami yatak odasını boyuyordu.
- Who's that man painting the fence?
- Çitleri boyayan o adam kim?
- We plan to help Tom paint the barn tomorrow.
- Yarın Tom'un ahırı boyamasına yardım etmeyi planlıyoruz.
- The house is being painted by a professional.
- Ev bir profesyonel tarafından boyanıyor.
- I wish I could figure out how to get my car painted without paying a lot of money.
- Keşke çok para ödemeden arabamı nasıl boyatacağımı bulabilsem.
- Tom was the one who helped me paint my house.
- Tom evi boyamama yardım eden kişiydi.
- The fence will be painted by him tomorrow.
- Çiti yarın o boyayacak.
- I'll help you paint your house.
- Evini boyamana yardım edeceğim.
- It was Tom who painted the fence.
- Çiti boyayan Tom'du.
- How long would it take you to paint this room?
- Bu odayı boyamanız ne kadar zaman alır?
- I have to paint it.
- Boyamak zorundayım.
- The fence will be painted by him tomorrow.
- Çitler yarın onun tarafından boyanacak.
- Did you paint this yourself?
- Bunu kendin mi boyadın?
- I can't finish painting this house in one day.
- Bu evi boyamayı bir günde bitiremem.
- I had him paint the gate last week.
- Geçen hafta ona kapıyı boyattım.
- I've been painting the ceiling.
- Ben tavanı boyuyorum.
- After we finished painting the fence, Tom made sandwiches for all of us.
- Çitleri boyamayı bitirdikten sonra Tom hepimiz için sandviç yaptı.
- Since it's raining, we can't paint the fence today.
- Yağmur yağdığından dolayı çiti bugün boyayamayız.
- Paint the ceiling first.
- İlk önce tavanı boyayın.
- Tom painted the fence.
- Tom çitleri boyadı.
- Tom painted the chairs and the table the same color.
- Tom sandalyeleri ve masayı aynı renge boyadı.
- Tom isn't going to be able to help us paint the garage today.
- Tom bugün garajı boyamamıza yardım edemeyecek.
- Tom just told me that he doesn't plan to help us paint our house.
- Tom sadece bana evimizi boyamamıza yardım etmeyi planlamadığını söyledi.
- We had him paint the fence light gray.
- Ona çitleri açık griye boyattık.
- This is the color we want you to paint our fence.
- Çitimizi bu renge boyamanı istiyoruz.
- I'm against painting it again because it was painted just last year.
- Onu tekrar boyamaya karşıyım, çünkü daha geçen yıl boyandı.
- He had his wife painted.
- Karısını boyattı.
- Ann finished painting the picture.
- Ann resmi boyamayı bitirdi.
- Tom painted the fence.
- Tom çiti boyadı.
- How long will it take you to paint my house?
- Evimi boyaman ne kadar sürer?
- Tom is going to be helping us paint our garage.
- Tom garajımızı boyamamıza yardım edecek.
- Tom wants somebody to help him paint his house.
- Tom evini boyamak için birinden yardım istiyor.
- They painted their toenails.
- Onlar ayak tırnaklarını boyadı.
- It took three hours for us to paint the fence.
- Çiti boyamamız üç saat sürdü.
- All the kids lined up to have their faces painted.
- Bütün çocuklar yüzlerini boyatmak için sıraya girdiler.
- I painted the fence.
- Çiti boyadım.
- Who painted it?
- Onu kim boyadı?
- Tom painted it himself.
- Tom kendisi boyadı.
- Where did you paint them?
- Onları nerede boyadın?
- I'd like for you to help me paint my garage.
- Garajımı boyamama yardım etmeni İsterim.
- When was the last time you painted your house?
- Evinizi en son ne zaman boyadınız?
- The house was being painted by my father.
- Ev babam tarafından boyanıyordu.
- Let's paint the ceiling first.
- Önce Tavanı boyayalım.
- Tom is staying at a motel while his house is being painted.
- Tom evi boyanırken bir motelde kalıyor.
- I painted that.
- Onu ben boyadım.
- Why don't you help Tom paint the fence?
- Neden Tom'un çiti boyamasına yardım etmiyorsun?
- How did you convince Tom to help us paint the barn?
- Tom'un ahırı boyamamıza yardım etmeye nasıl ikna ettin?
- I've finally finished painting the barn.
- Sonunda ahırı boyamayı bitirdim.
Show More (354)
|