Tureng - possibly - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	possibly	muhtemelen	adv.
	In this case that is the airlines and possibly travel agents. Bu durumda söz konusu olan havayolları ve muhtemelen seyahat acenteleridir. We should be able to solve the transit question in a different way, possibly by means of a special passport system. Transit sorununu farklı bir şekilde, muhtemelen özel bir pasaport sistemiyle çözebilmeliyiz. I will try to find a compromise tonight or possibly tomorrow morning. Bu gece ya da muhtemelen yarın sabah bir uzlaşma bulmaya çalışacağım. The message is that biotechnology is controversial, possibly even dangerous and undetectable. Mesaj, biyoteknolojinin tartışmalı, hatta muhtemelen tehlikeli ve tespit edilemez olduğudur. As a new Member, I thought this was possibly normal practice. Yeni bir Üye olarak bunun muhtemelen normal bir uygulama olduğunu düşündüm. Not only do we lack scientific rigour in our approach, but we are possibly going to come into conflict with the WTO. Yaklaşımımızda bilimsel titizlikten yoksun olmamızın yanı sıra, muhtemelen DTÖ ile de çatışacağız. Other airports do not have this but could possibly do with one. Diğer havalimanlarında bu yok ama muhtemelen bir tane olabilir. This directive possibly changes part of the regulation. Bu direktif muhtemelen düzenlemenin bir kısmını değiştirmektedir. However, I believe that the majority of my Group will possibly agree with it. Bununla birlikte Grubumun çoğunluğunun muhtemelen buna katılacağına inanıyorum. They won and I lost, to my regret and possibly their surprise. Üzülerek ve muhtemelen şaşırarak söylüyorum ki onlar kazandı ve ben kaybettim. Indeed, such a separation would possibly result in a lessening in its leverage on the political agenda. Aslında, böyle bir ayrım muhtemelen Parlamento'nun siyasi gündem üzerindeki etkisinin azalmasına yol açacaktır. I fear that that will possibly not be the case. Korkarım ki durum muhtemelen böyle olmayacak. I think this feels like possibly the greatest success of this work this year. Bence bu, bu yılki çalışmanın muhtemelen en büyük başarısı gibi görünüyor. As the rapporteur says, this annual report will, in future, be valued and possibly even feared. Raportörün de dediği gibi, bu yıllık rapor gelecekte değer görecek ve hatta muhtemelen korkulacaktır. Some of the feed ended up in Denmark, Spain, France and possibly Luxembourg and Britain. Yemlerin bir kısmı Danimarka, İspanya, Fransa ve muhtemelen Lüksemburg ve İngiltere'ye gitti. It is the posts which should possibly be made permanent and not necessarily those employed on a temporary basis. Geçici olarak istihdam edilenler değil, muhtemelen kalıcı hale getirilmesi gereken görevlerdir. The latter are possibly considered to be more important than the former. Sonuncusu muhtemelen birincisinden daha önemli olarak değerlendirilmektedir. I think this feels like possibly the greatest success of this work this year. Bence bu, bu yılki çalışmaların muhtemelen en büyük başarısı gibi görünüyor. Of course, some might think that this should possibly have been changed. Elbette bazıları bunun muhtemelen değiştirilmiş olması gerektiğini düşünebilir. For foreign and security policy, we could possibly do with fewer. Dış politika ve güvenlik politikasında ise muhtemelen daha azıyla yetinebiliriz. This directive possibly changes part of the regulation. Bu direktif muhtemelen yönetmeliğin bir kısmını değiştirmektedir. Yes, you will possibly achieve your goal, but at what cost to this most important industry? Evet, muhtemelen hedefinize ulaşacaksınız ancak bu en önemli sektöre ne pahasına? In this case, that is the airlines and possibly travel agents. Bu durumda, söz konusu olan havayolları ve muhtemelen seyahat acenteleridir. Some of the feed ended up in Denmark, Spain, France and possibly Luxembourg and Britain. Bazı değişiklikler Danimarka, İspanya, Fransa ve muhtemelen Lüksemburg ve İngiltere'de kabul edildi. The latter are possibly considered to be more important than the former. Bu sonuncusu muhtemelen birincisinden daha önemli görülmektedir. We should be able to solve the transit question in a different way, possibly by means of a special passport system. Transit meselesini farklı bir şekilde, muhtemelen özel bir pasaport sistemiyle çözebilmeliyiz. It needs to be abolished throughout the world, save possibly in time of war. Muhtemelen savaş zamanları hariç olmak üzere tüm dünyada kaldırılması gerekmektedir. Possibly in the future it will also be necessary to introduce sanctions. Muhtemelen gelecekte yaptırımların da devreye sokulması gerekecektir. That means that this Parliament will have at least 732 Members, possibly more. Bu da Parlamentonun en az 732, muhtemelen daha fazla üyesi olacağı anlamına gelmektedir. Not only do we lack scientific rigour in our approach, but we are possibly going to come into conflict with the WTO. Yaklaşımımızda bilimsel titizlikten yoksun olmakla kalmayıp, muhtemelen DTÖ ile de ihtilafa düşeceğiz. That document will serve as a basis for a second round of consultation, possibly in the first half of this year. Bu belge, muhtemelen bu yılın ilk yarısında yapılacak ikinci bir istişare turu için temel teşkil edecektir. Indeed, such a separation would possibly result in a lessening in its leverage on the political agenda. Aslında, böyle bir ayrım muhtemelen Parlamentonun siyasi gündem üzerindeki etkisinin azalmasına yol açacaktır. As a new Member I thought this was possibly normal practice. Yeni bir Üye olarak bunun muhtemelen normal bir uygulama olduğunu düşündüm. Possibly the third week of November. Muhtemelen Kasım ayının üçüncü haftası. The ecological disaster is a major one, possibly unprecedented in scale. Ekolojik felaket, muhtemelen daha önce görülmemiş boyutta büyük bir felakettir. This does not mean the revolutionaries who may possibly be accused before the Court of Justice in The Hague. Bu, Lahey'deki Adalet Divanı önünde muhtemelen suçlanabilecek devrimcileri kastetmemektedir. They won and I lost, to my regret and possibly their surprise. Onlar kazandı ve ben kaybettim, üzgünüm ve muhtemelen onlar da şaşırdı. This is controlled using cold compresses and, possibly, medication. Bu, soğuk kompresler ve muhtemelen ilaçlar yardımıyla kontrol altına alınır. This is controlled using cold compresses and, possibly, medication. Bu durum soğuk kompresler ve muhtemelen ilaç kullanarak kontrol edilir. This is quite possibly one of the most awesome places on the entire planet. Burası muhtemelen tüm dünyadaki en muhteşem yerlerden biri. This is quite possibly one of the most awesome places on the entire planet. Burası muhtemelen dünyadaki en harika yerlerden biri. Possibly more than any other person on this planet. Muhtemelen bu dünyadaki diğer tüm insanlardan daha fazla. This is controlled using cold compresses and, possibly, medication. Bu, soğuk kompresler ve muhtemelen ilaç kullanılarak kontrol edilir. Possibly more than any other person on this planet. Muhtemelen bu gezegendeki herhangi bir insandan daha fazla. Tom might possibly have been the one who broke the window. Camı kıran kişi muhtemelen Tom olabilir. Tom couldn't possibly succeed. Tom muhtemelen başarılı olamadı. Possibly he knows who broke the windows. Muhtemelen, camları kimin kırdığını biliyordur. Tom might possibly say something we don't want to hear. Tom muhtemelen duymayı istemediğimiz bir şey söyleyebilir. Tom might possibly have studied French when he was in college. Tom üniversitede iken muhtemelen Fransızca öğrenmiş olabilir. He might possibly say something ambiguous again. Muhtemelen yine belirsiz bir şey söyleyebilir. Tom will possibly be here within the hour. Tom muhtemelen bir saat içinde burada olur. Tom can't possibly be serious. Tom muhtemelen ciddi olamaz. Possibly Tom wasn't the one who did that. Muhtemelen Tom bunu yapan kişi değildi. You can't possibly be that naive. Muhtemelen o kadar saf olamazsın. Tom might possibly have stayed in Australia. Tom muhtemelen Avustralya'da kalmış olabilir. The only person who could've possibly done that was Tom. Bunu yapmış olması muhtemel tek kişi Tom'du. We might possibly lose. Muhtemelen kaybedebiliriz. He studied day and night in order to possibly become a lawyer. Muhtemelen avukat olabilmek için gece gündüz çalıştı. I can't possibly do that by myself. Muhtemelen bunu tek başıma yapamam. What could possibly be the reason? Nedeni muhtemelen ne olabilir? Tom is crazy, and possibly dangerous. Tom deli ve muhtemelen tehlikeli. Possibly it wasn't Tom who did that. Muhtemelen bunu yapan Tom değildi. Possibly it wasn't Tom who did that. Muhtemelen onu yapan Tom değildi. Tom might possibly know the answer. Tom muhtemelen cevabı biliyor olabilir. They can't possibly be that stupid. Onlar muhtemelen o kadar aptal olamazlar. I've been here thirteen days, possibly more. On üç gündür buradayım, hatta muhtemelen daha fazla. Show More (63)
2	possibly	mümkün	adv.
	They cannot possibly suffer with Parkinson's Disease or any other disability. Parkinson Hastalığı ya da başka bir engelden muzdarip olmaları mümkün değil. We are opposed to putting a percentage figure on it, for we cannot possibly put a figure on it at the moment. Bu konuda yüzdelik bir rakam vermeye karşıyız çünkü şu anda bir rakam vermemiz mümkün değil. However, I cannot possibly give a detailed answer to your very precise questions. Bununla birlikte çok kesin sorularınıza ayrıntılı bir yanıt vermem mümkün değil. Access can only be possibly denied in the light of the exceptional regulation provided for in Article 4. Erişimin reddedilmesi ancak 4. maddede öngörülen istisnai düzenleme ışığında mümkün olabilir. We cannot possibly support a regime that carries on this intimidation. Bu korkutmayı sürdüren bir rejimi desteklememiz mümkün değildir. He can't possibly write the letter by himself. Mektubu kendi başına yazması mümkün değil. I cannot possibly help you. Size yardım etmem mümkün değil. I can't possibly do this without someone's help. Birinin yardımı olmadan bunu yapmam mümkün değil. Tom couldn't possibly have murdered Mary. Tom'un Mary'yi öldürmüş olması mümkün değil. I can't possibly manage it. Bunu başarmam mümkün değil. I can't possibly come. Gelmem mümkün değil. I can't possibly stay. Kalmam mümkün değil. You couldn't possibly understand. Anlaman mümkün değil. Can you possibly help me? Bana yardım edebilmen mümkün mü? That couldn't possibly have any negative consequences. Bunun olumsuz sonuçları olması mümkün değil. You can't possibly leave. Ayrılman mümkün değil. It can't possibly get any worse. Daha kötüye gitmesi mümkün değil. Show More (14)
3	possibly	olabilir	adv.
	How are they possibly going to be effective with 25 Members? Nasıl olur da 25 Üye ile etkili olabilirler? Only in a confrontation of that kind could we possibly have a need for GALILEO. Sadece bu tür bir çatışmada GALILEO'ya ihtiyacımız olabilir. You can't possibly really think Tom is a doctor. Tom'un gerçekten doktor olduğunu sanıyor olamazsın. You can't possibly really think Tom is a doctor. Tom'un sahiden doktor olduğunu düşünüyor olamazsın. What could possibly be that important? Bu kadar önemli ne olabilir ki? I was just wondering if Tom could possibly still be at school. Tom hala okulda olabilir mi diye merak ediyordum o kadar. Where could Tom possibly be? Tom nerede olabilir? What could possibly be the reason? Sebebi ne olabilir? You can't possibly really think Tom is a doctor. Tom'un gerçekten bir doktor olduğunu düşünüyor olamazsın. Who could possibly have the knowledge to do such a thing? Kim böyle bir şeyi yapabilecek bilgiye sahip olabilir ki? What could possibly cause that to happen? Bunun olmasına ne sebep olabilir? Who could possibly have the knowledge to do such a thing? Böyle bir şeyi yapabilecek bilgiye kim sahip olabilir? Tom wants to be the best person he possibly can be. Tom olabileceği en iyi insan olmak istiyor. Could this possibly happen again? Bu tekrar olabilir mi? Show More (11)
4	possibly	belki	adv.
	Tom might possibly have a house in Australia. Belki Tom'un Avustralya'da bir evi olabilir. I cannot possibly help you. Ben belki size yardımcı olamam. I can't possibly make lunch. Belki öğle yemeği yapamam. Show More (0)