1 |
shave |
tıraş olmak |
v. |
|
- Bathing, showering and shaving should cause no problems at all.
- Yıkanmak, duş almak ve tıraş olmak herhangi bir soruna neden olmayacaktır.
- Bathing, showering and shaving should cause no problems at all.
- Banyo yapmak, duş almak ve tıraş olmak hiçbir soruna yol açmaz.
- Bathing, showering and shaving should cause no problems at all.
- Banyo yapmak, duş almak ve tıraş olmak hiçbir soruna neden olmamalıdır.
- Tom shaves only about three times a week.
- Tom haftada sadece üç kez tıraş olur.
- He shaves four times a week.
- Haftada dört kez tıraş olur.
- I've got to shave before leaving.
- Gitmeden önce tıraş olmalıyım.
- Tom hasn't shaved since last Monday.
- Tom geçen pazartesiden beri tıraş olmadı.
- I shave every morning.
- Her sabah tıraş olurum.
- My father is shaving in the bathroom.
- Babam banyoda tıraş oluyor.
- It looks like Tom hasn't shaved in a week.
- Tom bir haftadır tıraş olmamış gibi görünüyor.
- I don't shave as often as Tom does.
- Ben Tom'un olduğu kadar sık tıraş olmuyorum.
- I don't shave yet.
- Ben henüz tıraş olmuyorum.
- Tom doesn't shave very often.
- Tom çok sık tıraş olmaz.
- Do you shave every morning?
- Her sabah tıraş olur musun?
- I've got to shave before leaving.
- Ben çıkmadan önce tıraş olmalıyım.
- I am shaving in the bathroom.
- Banyoda tıraş oluyorum.
- Tom hasn't shaved in three years.
- Tom üç yıl içinde tıraş olmadı.
- I haven't shaved since last Monday.
- Geçen pazartesiden beri tıraş olmadım.
- Tom cut himself while shaving.
- Tom tıraş olurken kendini kesti.
- You need to shave.
- Tıraş olman gerekiyor.
- Tom shaves every morning as soon as he gets out of the shower.
- Tom her sabah duştan çıkar çıkmaz tıraş olur.
- I cut myself shaving.
- Tıraş olurken kendimi kestim.
- He shaves daily.
- Her gün tıraş oluyor.
- After getting out of the shower, Tom wiped the fog off the mirror and shaved.
- Tom duştan çıktıktan sonra aynadaki sisi sildi ve tıraş oldu.
- I'm going to shave.
- Tıraş olacağım.
- Do you shave every morning?
- Her sabah tıraş olur musunuz?
- Tell her that I am shaving.
- Tıraş olduğumu söyle.
- I cut myself this morning while shaving.
- Bu sabah tıraş olurken kendimi kestim.
- Tom still hasn't shaved.
- Tom hala tıraş olmadı.
- I don't shave as often as Tom does.
- Tom kadar sık tıraş olmuyorum.
- I still haven't shaved.
- Hala tıraş olmadım.
- Tom hasn't shaved in three years.
- Tom üç senedir tıraş olmadı.
- Tomorrow, we shave for free.
- Yarın bedava tıraş olacağız.
- Tom started shaving when he was thirteen.
- Tom on üç yaşındayken tıraş olmaya başladı.
- Tom is shaving in his room.
- Tom odasında tıraş oluyor.
- He shaves with an electric razor every morning.
- O her sabah elektrikli tıraş makinesi ile tıraş olur.
- Tom hasn't been shaving.
- Tom tıraş olmuyor.
- I cut myself this morning while shaving.
- Bu sabah tıraş olurken bir yerimi kestim.
- Tell her that I am shaving.
- Ona tıraş olduğumu söyle.
- Deborah's son shaves.
- Deborah'ın oğlu tıraş olur.
- Tom hasn't shaved all week.
- Tom bütün hafta tıraş olmadı.
- Shaving doesn't make your beard grow faster.
- Tıraş olmak sakalın daha hızlı uzamasını sağlamaz.
- Shaving doesn't make your beard grow faster.
- Tıraş olmak sakalınızı daha hızlı büyütmez.
- Dad is shaving in the bathroom.
- Babam banyoda tıraş oluyor.
- I'm going to go shave.
- Gidip tıraş olacağım.
- He got up quickly, splashed cold water on his face, brushed his teeth and shaved.
- Hemen kalktı, yüzüne soğuk su çarptı, dişlerini fırçaladı ve tıraş oldu.
- I shave almost every day.
- Neredeyse her gün tıraş olurum.
- I have a friend who shaves his head.
- Tıraş olan bir arkadaşım var.
- It looks like Tom hasn't shaved in a couple days.
- Tom birkaç gün tıraş olmamış gibi görünüyor.
- Tom went for three weeks without shaving before his wife complained.
- Tom, karısı şikayet etmeden önce üç hafta boyunca tıraş olmadı.
- Do you shave every thirty minutes?
- Her otuz dakikada bir tıraş olur musun?
- He went for three weeks without shaving before his wife complained.
- Karısı şikayet edene dek üç hafta boyunca tıraş olmadı.
- I'm shaving.
- Tıraş oluyorum.
- Tom shaves every morning.
- Tom her sabah tıraş olur.
- Tom doesn't shave.
- Tom tıraş olmaz.
- I need to shave.
- Tıraş olmam gerek.
- I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics.
- Bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım, yıkandım, tıraş oldum ve sabah jimnastiğimi yaptım.
- Shaving takes time.
- Tıraş olmak zaman alır.
- He shaves himself every day.
- Her gün tıraş oluyor.
- Tom still hasn't shaved.
- Tom hâlâ tıraş olmadı.
- I hope Tom remembered to shave.
- Umarım Tom tıraş olmayı unutmamıştır.
- I shave every morning.
- Her sabah tıraş oluyorum.
- I'm going to go shave.
- Tıraş olmaya gideceğim.
- Tom's face feels rough because he needs to shave.
- Tom'un yüzü sertleşti çünkü tıraş olması gerekiyor.
- Tom's face feels rough because he needs to shave.
- Tom'un yüzü pürüzlü, çünkü onun tıraş olmaya ihtiyacı var.
- He shaves with an electric razor every morning.
- Her sabah elektrikli tıraş makinesiyle tıraş olur.
- Sami was shaving.
- Sami tıraş oluyordu.
- I cut myself shaving this morning.
- Bu sabah tıraş olurken bir yerimi kestim.
- Deborah's son shaves.
- Deborah'ın oğlu tıraş oluyor.
- I don't shave yet.
- Daha tıraş olmuyorum.
- I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics.
- Ben bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım ve tıraş oldum ve sabah cimnastiğimi yaptım.
- He hurt his ear while he was shaving himself.
- Tıraş olurken kulağını incitmiş.
- He shaves daily.
- O günlük olarak tıraş olur.
- Tom stopped shaving.
- Tom tıraş olmayı bıraktı.
- I am shaving in the bathroom.
- Ben banyoda tıraş oluyorum.
- Did you shave this morning?
- Bu sabah tıraş oldun mu?
- Tom looked as if he hadn't shaved for a week.
- Tom sanki bir haftadır tıraş olmamış gibi görünüyordu.
- He got up quickly, splashed cold water on his face, brushed his teeth and shaved.
- Hızla kalktı, yüzüne soğuk su sıçrattı, dişlerini fırçaladı ve tıraş oldu.
- Tom doesn't shave.
- Tom tıraş olmuyor.
- You need to shave.
- Tıraş olmalısın.
- I got a smooth shave.
- Pürüzsüz bir tıraş oldum.
- It looks like Tom hasn't shaved in a couple days.
- Tom birkaç gündür tıraş olmamış gibi görünüyor.
- Do you also want a shave?
- Sen de tıraş olmak ister misin?
- Tom does shave every morning.
- Tom her sabah tıraş olur.
- He shaves every day.
- Her gün tıraş oluyor.
- When was the last time you shaved?
- En son ne zaman tıraş oldun?
- He has a beard, and therefore he doesn't need to shave.
- Sakalı var, bu yüzden tıraş olmasına gerek yok.
- I have to shave every day.
- Her gün tıraş olmak zorundayım.
- Mary noticed that Tom had not shaved in several days.
- Mary Tom'un birkaç gündür tıraş olmadığını fark etti.
- I cut myself shaving this morning.
- Bu sabah tıraş olurken kendimi kestim.
- I'd like a shave.
- Tıraş olmak istiyorum.
- I shaved and cut myself.
- Tıraş oldum ve kendimi kestim.
- I still haven't shaved.
- Ben hâlâ tıraş olmadım.
- Tom doesn't shave yet.
- Tom henüz tıraş olmadı.
- Tom shaved.
- Tom tıraş oldu.
- I haven't shaved yet.
- Henüz tıraş olmadım.
- Tom cut himself shaving.
- Tom tıraş olurken kendini kesmiş.
- I hope Tom remembered to shave.
- Umarım Tom tıraş olmayı hatırlamıştır.
- Tom cut himself shaving.
- Tom tıraş olurken kendini kesti.
- Tom shaves only about three times a week.
- Tom haftada yaklaşık üç kez tıraş olur.
- I shave every morning.
- Ben her sabah tıraş olurum.
- Tom hasn't been shaving.
- Tom tıraş olmuyordu.
- Tom got up, took a shower, shaved, and got dressed.
- Tom kalktı, duş aldı, tıraş oldu ve giyindi.
- Tom showered and shaved.
- Tom duş aldı ve tıraş oldu.
- He shaves every day.
- O her gün tıraş olur.
- Tom doesn't shave very often.
- Tom sık tıraş olmaz.
- Dan cut himself shaving.
- Dan tıraş olurken kendini kesti.
- Did you shave yesterday?
- Dün tıraş oldun mu?
- Tom looked like he hadn't shaved in a week.
- Tom bir haftadır tıraş olmamış gibiydi.
- Today, I'm going to shave.
- Bugün tıraş olacağım.
- Tom looked as if he hadn't shaved for a week.
- Tom bir haftadır tıraş olmamış gibi görünüyordu.
- I lather my face before shaving.
- Tıraş olmadan önce yüzümü köpürtürüm.
- Tom cut himself while he was shaving.
- Tom tıraş olurken kendini kesti.
- I need to shave.
- Tıraş olmam lazım.
- Tom shaves three times a week.
- Tom haftada üç kez tıraş olur.
- Tom is shaving.
- Tom tıraş oluyor.
- Mary noticed that Tom had not shaved in several days.
- Mary, Tom'un birkaç gündür tıraş olmadığını fark etti.
- How much time do you spend shaving every day?
- Her gün tıraş olmak için ne kadar zaman harcıyorsunuz?
- Tom shaves three times a week.
- Tom haftada üç kere tıraş olur.
- Do you shave every day?
- Her gün tıraş olur musun?
- I haven't shaved yet.
- Daha tıraş olmadım.
- How often do you shave?
- Ne sıklıkla tıraş oluyorsun?
Show More (122)
|
2 |
shave |
tıraş etmek |
v. |
|
- Do you shave your legs?
- Bacaklarını tıraş eder misin?
- She shaves her legs.
- Kadın bacaklarını tıraş ediyor.
- Tom shaved his legs.
- Tom bacaklarını tıraş etti.
- Some women don't shave their legs.
- Bazı kadınlar bacaklarını tıraş etmez.
- Why is it that women usually shave their legs, but men don't?
- Neden kadınlar genellikle bacaklarını tıraş ederler ama erkekler etmezler?
- I have to shave your chest for the electrocardiogram.
- Elektrokardiyogram için göğsünü tıraş etmem gerekiyor.
- Where did you shave them?
- Onları nerede tıraş ettin?
- Why is it that women usually shave their legs, but men don't?
- Neden kadınlar genelde bacaklarını tıraş eder de erkekler etmez?
- She shaves her legs.
- O bacaklarını tıraş eder.
- He shaves his legs.
- O bacaklarını tıraş ediyor.
- He shaves his legs.
- Bacaklarını tıraş eder.
- God shave the Queen!
- Tanrı, Kraliçe'yi tıraş etsin!
- I have to shave your chest for the electrocardiogram.
- EKG için göğsünüzdeki kılları tıraş etmem gerekiyor.
- Most swimmers shave their body hair.
- Çoğu yüzücü vücut kıllarını tıraş eder.
- He went for three weeks without shaving before his wife complained.
- Karısı rahatsız olana kadar üç hafta yüzünü tıraş etmedi.
- I don't shave my legs.
- Bacaklarımı tıraş etmem.
- Professional cyclists usually shave their legs.
- Profesyonel bisikletçiler genellikle bacaklarını tıraş ederler.
- Even though many women shave their legs, Mary doesn't.
- Birçok kadın bacaklarını tıraş etmesine rağmen, Mary tıraş etmez.
- Sami wanted Layla to shave her legs.
- Sami, Layla'nın bacaklarını tıraş etmesini istedi.
- Many women in the world shave their armpits.
- Dünyadaki pek çok kadın koltuk altlarını tıraş eder.
- This is the first time I've ever shaven my beard.
- Sakalımı ilk kez tıraş ediyorum.
- I shave my beard every morning.
- Ben her sabah sakalımı tıraş ederim.
- May I shave your sideburns?
- Favorilerinizi tıraş edebilir miyim?
- Have you ever tried shaving your head?
- Hiç kafanı tıraş etmeyi denedin mi?
- I cannot shave my beard.
- Ben sakalımı tıraş edemem.
- Dan didn't even shave his beard.
- Dan sakalını bile tıraş etmedi.
- God shave the Queen!
- Tanrı Kraliçeyi tıraş etsin!
- Some women don't shave their legs.
- Bazı kadınlar bacaklarını tıraş etmezler.
- She doesn't shave her legs.
- O, bacaklarını tıraş etmez.
- I don't shave my legs.
- Bacaklarımı tıraş etmiyorum.
- Tom shaved his mustache off.
- Tom bıyığını tıraş etti.
- Would you like me to shave the back of your neck?
- Enseni tıraş etmemi ister misin?
- Most swimmers shave their bodies.
- Çoğu yüzücü vücudunu tıraş eder.
- When was the last time you shaved your beard?
- Sakalını en son ne zaman tıraş ettin?
- Where did you shave them?
- Onları nerede tıraş ettiniz?
- Have you ever shaved your beard?
- Hiç sakalını tıraş ettin mi?
- He knows how to shave his beard.
- O, sakalını nasıl tıraş edeceğini biliyor.
- Tom has shaved his head.
- Tom başını tıraş etti.
- How often do you shave your legs?
- Bacaklarını ne sıklıkla tıraş ediyorsun?
- Some men shave their legs.
- Bazı erkekler bacaklarını tıraş eder.
- Do you shave your legs?
- Bacaklarını tıraş ediyor musun?
- Sami shaved his lower region.
- Sami alt bölgesini tıraş etti.
- Racing cyclists shave their legs.
- Yarış bisikletçileri bacaklarını tıraş ederler.
- Can you remember the summer Tom shaved his head?
- Tom'un kafasını tıraş ettiği yazı hatırlıyor musun?
- She doesn't shave her legs.
- O bacaklarını tıraş etmiyor.
- I have a friend who shaves his head.
- Başını tıraş eden bir arkadaşım var.
- He shaves himself every day.
- O her gün kendini tıraş eder.
- Tom shaved his head.
- Tom kafasını tıraş etti.
- Did you shave your legs?
- Bacaklarını tıraş ettin mi?
- How often do you shave your legs?
- Ne sıklıkta bacaklarını tıraş edersin?
- She shaved her armpits.
- Koltuk altlarını tıraş etti.
- Have you ever tried shaving your head?
- Hiç başını tıraş etmeyi denedin mi?
- Mary shaves her legs more often than Alice does.
- Mary bacaklarını Alice'ten daha sık tıraş ediyor.
- Racing cyclists shave their legs.
- Yarış bisikletçileri bacaklarını tıraş eder.
- Mary hasn't shaved her legs in three years.
- Mary üç yıldır bacaklarını tıraş etmiyor.
- I shave my beard every morning.
- Her sabah sakalımı tıraş ederim.
- Mary hasn't shaved her legs in three years.
- Mary üç yıldır bacaklarını tıraş etmedi.
- Some men shave their legs.
- Bazı erkekler bacaklarını tıraş ederler.
- She shaved her armpits.
- O, koltuk altını tıraş etti.
- Have you seen Tom since he's shaved his head?
- Kafasını tıraş ettiğinden beri Tom'u gördün mü?
- I cannot shave my beard.
- Sakalımı tıraş edemem.
- Even though many women shave their legs, Mary doesn't.
- Birçok kadın bacaklarını tıraş etse de Mary etmez.
- Tom shaved his head.
- Tom başını tıraş etti.
Show More (60)
|
3 |
shave |
kesmek |
v. |
|
- Tom shaved his mustache off.
- Tom bıyıklarını kesti.
- Tom shaved off his beard and dyed his hair blonde, hoping people wouldn't recognize him.
- Tom sakalını kesti ve insanların onu tanımamasını umarak saçını sarıya boyadı.
- He shaved his mustache off.
- Bıyıklarını kesti.
- I think Tom looked better before he shaved his beard off.
- Bence Tom sakalını kesmeden önce daha iyi görünüyordu.
- She shaved her mustache.
- Bıyıklarını kesti.
- Tom shaved off his beard and dyed his hair blonde, hoping people wouldn't recognize him.
- Tom insanların onu tanımayacağını umarak, sakalını kesti ve saçını sarıya boyadı.
- I cannot shave my beard.
- Sakalımı kesemiyorum.
- Dan didn't even shave his beard.
- Dan sakalını kesmedi bile.
- I think Tom looked better before he shaved off his beard.
- Bence Tom sakalını kesmeden önce daha iyi görünüyordu.
- He shaved his mustache off.
- O, bıyığını kesti.
- When was the last time you shaved your beard?
- Sakalını en son ne zaman kestin?
- Have you ever shaved your beard?
- Hiç sakalını kestin mi?
Show More (9)
|
4 |
shave |
sakal tıraşı olmak |
v. |
|
- He knows how to shave his beard.
- Sakal tıraşı olmayı biliyor.
- I think Tom looked better before he shaved off his beard.
- Tom'un sakal tıraşı olmadan önce daha iyi göründüğünü düşünüyorum.
- When was the last time you shaved your beard?
- En son ne zaman sakal tıraşı oldunuz?
- I think Tom looked better before he shaved his beard off.
- Tom'un sakal tıraşı olmadan önce daha iyi göründüğünü düşünüyorum.
Show More (1)
|
5 |
shave |
tıraş |
n. |
|
- You need a shave.
- Bir tıraşa ihtiyacın var.
- If the door doesn't fit, you might have to shave off a bit of the wood until it closes properly.
- Kapı oturmazsa, düzgün kapanana kadar ahşabı biraz tıraşlamanız gerekebilir.
- You need a shave.
- Tıraşa ihtiyacın var.
Show More (0)
|
6 |
shave |
kazımak |
v. |
|
- Maybe I'll shave my head.
- Belki ben de kafamı kazıtırım.
- I think I'll shave my head.
- Sanırım kafamı kazıtacağım.
- If this post gets a hundred likes, then I'll shave my head.
- Bu paylaşım 100 beğeni alırsa, kafamı kazıtırım.
Show More (0)
|
7 |
shave |
tıraşlamak |
v. |
|
- Tom shaved his legs.
- Tom bacaklarını tıraşladı.
- Mary shaved her legs.
- Mary bacaklarını tıraşladı.
Show More (-1)
|
8 |
shave |
sıyırıp geçmek |
v. |
|
- The bullet just shaved his cheek.
- Az önce,kurşun onun yanağını sıyırarak geçti.
Show More (-2)
|