|
- I think those sounds are still too hard for him.
- Bence bu sesler onun için hala çok zor.
- Isolation from external sounds is good even when not playing music.
- Müzik çalmazken bile dış seslerden izole olmak iyidir.
- I enjoy the way hurdy-gurdy sounds a lot.
- Laterna sesinden çok hoşlanıyorum.
- Tom sounds totally cool.
- Tom'un sesi çok havalı geliyor.
- I enjoy the way hurdy-gurdy sounds a lot.
- Laternanın ses çıkarma biçiminden çok hoşlanıyorum.
- She sounds angry.
- Sesi kızgın geliyor.
- Tom sounds kind of nasal.
- Tom'un sesi biraz genizden geliyor.
- She sounds desperate.
- Sesi umutsuz geliyordu.
- Fadil started to hear horrifying sounds coming from his room.
- Fadıl odasından gelen korkunç sesler duymaya başladı.
- Your new guitar sounds good.
- Yeni gitarın iyi ses veriyor.
- It's necessary to make a distinction between the two sounds.
- İki ses arasında bir ayrım yapmak gerekir.
- Tom sounds very immature.
- Tom'un sesi çok toy geliyor.
- Tom sounds really upset.
- Tom'un sesi çok üzgün geliyor.
- A synesthet can hear colors and see sounds.
- Sinestetik biri renkleri duyabilir ve sesleri görebilir.
- They could hear the sounds of shots and exploding shells.
- Atış seslerini ve patlayan kabuk seslerini duyabiliyorlardı.
- Tom really sounds upset.
- Tom'un sesi gerçekten üzgün geliyor.
- There are few sounds in this world more beautiful than a baby's laugh.
- Bu dünyada bir bebeğin gülüşünden daha güzel çok az ses var.
- I think it sounds good.
- Bence sesi güzel.
- I think that song sounds better in French.
- O şarkının Fransızcada daha iyi ses verdiğini düşünüyorum.
- Tom sounds perfect.
- Tom'un sesi mükemmel geliyor.
- People with misophonia might be annoyed by crunching sounds.
- Mizofonisi olan insanlar yemek yeme sesinden rahatsız olabilir.
- That sounds like Tom's voice.
- Bu Tom'un sesine benziyor.
- It sounds exactly like him.
- Sesi aynı onunki gibi geldi.
- Tom listened to the sounds of the forest.
- Tom ormanın sesini dinledi.
- A musician can appreciate small differences in sounds.
- Bir müzisyen seslerdeki küçük farkları anlayabilir.
- I didn't hear any sounds.
- Hiç ses duymadım.
- Tom sounds nervous.
- Tom'un sesi gergin geliyor.
- Children learn to respond to rhythmical sounds from a very young age.
- Çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren ritmik seslere tepki vermeyi öğrenirler.
- Tom sounds mad.
- Tom'un sesi kızgın geliyor.
- I put my fingers in my ears to block out the terrible sounds.
- Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma soktum.
- It's necessary to make a distinction between the two sounds.
- İki ses arasında bir ayrım yapmak gereklidir.
- He sounds angry.
- Sesi kızgın geliyor.
- That sounds like a train.
- Tren sesine benziyor.
- I don't know what it sounds like.
- Sesi neye benziyor bilmiyorum.
- The finest words in the world are only vain sounds, if you cannot comprehend them.
- Eğer onları anlayamıyorsanız, dünyanın en güzel kelimeleri sadece boş seslerdir.
- Tom sounds horrible.
- Tom'un sesi korkunç geliyor.
- There are few sounds in this world more beautiful than a baby's laugh.
- Bu dünyada bir bebeğin kahkahasından daha güzel çok az sayıda ses vardır.
- It sounds exactly like her.
- Sesi aynı onunki gibi geldi.
- The wind sounds scary, like screaming ghosts.
- Rüzgârın sesi korkutucu, hayalet çığlıkları gibi.
- Tom sounds exhausted.
- Tom'un sesi bitkin geliyordu.
- Children learn to respond to rhythmical sounds from a very young age.
- Çocuklar çok genç yaştan itibaren ritmik seslere cevap vermeyi öğrenirler.
- She sounds very immature.
- Sesi çok olgunlaşmamış geliyor.
- A synesthet can hear colors and see sounds.
- Bir sinestet, renkleri duyabilir ve sesleri görebilir.
- She sounds disappointed.
- Sesi hayal kırıklığına uğramış gibiydi.
- Tom heard sounds in the house.
- Tom evin içinde sesler duymuş.
- Tom sounds serious.
- Tom'un sesi ciddi geliyor.
- Tom sounds worried.
- Tom'un sesi endişeli geliyor.
- I think Tom sounds like a native French speaker.
- Bence Tom'un sesi anadili Fransızca olan biri gibi çıkıyor.
- Tom listened to the sounds of the forest.
- Tom orman seslerini dinledi.
- I enjoy the way hurdy-gurdy sounds a lot.
- Laterna sesi çok hoşuma gidiyor.
- Tom really sounds angry.
- Tom'un sesi gerçekten kızgın geliyor.
- The same sounds well!
- Aynı sesler iyi!
- Tom sounds like an idiot.
- Tom'un sesi aptal gibi çıkıyor.
- The band sounds different this time.
- Grubun sesi bu sefer farklı.
- It sounds like Tom.
- Sesi Tom gibi.
- The same sounds OK!
- Aynı sesler tamam!
- Tom heard sounds in the house.
- Tom evde sesler duydu.
- Your new guitar sounds good.
- Yeni gitarının sesi güzel.
- Tom sounds nice.
- Tom'un sesi güzel.
Show More (56)
|
