sparkle - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
sparkle parlamak v.
  • The woman's eyes sparkled and her whole body trembled with excitement.
  • Genç kadının gözleri parladı ve tüm bedeni heyecandan sarsıldı.
  • The woman's eyes sparkled and her whole body trembled with excitement.
  • Kadının gözleri parladı ve tüm vücudu heyecandan titredi.
  • The woman's eyes sparkled and her whole body trembled with excitement.
  • Kadının gözleri parladı ve tüm vücudu heyecandan titriyordu.
Show More (11)
sparkle parıldamak v.
  • The stars sparkle like diamonds.
  • Yıldızlar elmas gibi parıldıyor.
  • Her eyes are sparkling with joy.
  • Onun gözleri sevinçle parıldıyor.
  • Her eyes sparkle with joy.
  • Onun gözleri neşeyle parıldıyor.
Show More (0)
sparkle ışıl ışıl parlamak v.
  • The women's precious jewelry was sparkling at the party.
  • Partide kadınların değerli mücevherleri ışıl ışıl parlıyordu.
Show More (-2)
sparkle ışıltı n.
  • The sparkle of the city is well-known.
  • Şehrin ışıltısı hepimizin malumu.
Show More (-2)
sparkle ışıldamak v.
  • The children's eyes sparkled with joy when their father showed up.
  • Çocukların gözleri babalarını görünce sevinçle ışıldadı.
Show More (-2)
sparkle parıltı n.
  • There was a sparkle in her blue eyes when she saw her friends."
  • Arkadaşlarını gördüğünde mavi gözlerinde bir parıltı vardı.
Show More (-2)
sparkle pırıldamak v.
  • The icy road sparkled in the sunlight.
  • Buzlu yol güneş ışığında pırıldıyordu.
Show More (-2)