| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | proposal i. | öneri | ||
|
Mr Savary's proposals make the bans on TEN routes predictable. Bay Savary'nin önerileri Trans-Avrupa Ulaştırma Ağı güzergahlarındaki yasakları öngörülebilir kılıyor. More Sentences |
||||
| Yaygın Kullanım | proposal i. | teklif | ||
|
We are working on a proposal to build a new stadium. Yeni bir stadyum inşa etmek için bir teklif üzerinde çalışıyoruz. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | proposal i. | evlenme teklifi | ||
|
She refused his proposal. Evlenme teklifini reddetti. More Sentences |
||||
| Genel | proposal i. | evlilik teklifi | ||
|
His proposal wasn't romantic at all. Evlilik teklifi hiç de romantik değildi. More Sentences |
||||
| Genel | proposal i. | tasarı | ||
|
That is not to say that this is a perfect proposal, but it is a good step in the right direction. Bu durum, bunun mükemmel bir tasarı olduğu anlamına gelmez, ancak doğru yönde atılmış iyi bir adımdır. More Sentences |
||||
| Genel | proposal i. | teklif | ||
|
That is why this Commission proposal and the report are needed. İşte bu nedenle bu Komisyon teklifine ve raporuna ihtiyaç duyulmaktadır. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | proposal | teklif | ||
|
It is, then, our desire that a Commission proposal on this topic be submitted as early as this summer. O halde bu konuya ilişkin bir Komisyon teklifinin bu yaz gibi erken bir tarihte sunulmasını arzu ediyoruz. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Siyasal | proposal | önerge | ||
|
This proposal will draw on the experience of the Common Unit of External Border Practitioners. Bu önerge Dış Sınır Uygulayıcıları Ortak Birimi'nin deneyimlerinden yararlanacaktır. More Sentences |
||||
| Siyasal | proposal | teklif | ||
|
Our group supports the Commission proposal with amendments. Grubumuz Komisyon teklifini değişikliklerle desteklemektedir. More Sentences |
||||
| Siyasal | proposal | tasarı | ||
|
The second group of proposed amendments contains proposals for fundamental changes to the existing proposal. Önerilen değişikliklerin ikinci grubu ise mevcut tasarıya ilişkin temel değişiklik önerilerini içermektedir. More Sentences |
||||
| Siyasal | proposal | öneri | ||
|
I appeal to you to consider making a proposal on this. Bu konuda bir öneride bulunmayı düşünmenizi rica ediyorum. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Teknik | proposal | öneri | ||
|
I hope that we will get wide support for this proposal. Umarım bu öneriye geniş çapta destek alırız. More Sentences |
||||
| Teknik | proposal | teklif | ||
|
The rejection of this proposal by the Commission therefore does not stand in isolation, but falls within this framework. Dolayısıyla bu teklifin Komisyon tarafından reddedilmesi tek başına değil, bu çerçevede değerlendirilmelidir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | proposal i. | takrir | ||
| Genel | proposal i. | önerme | ||
| Genel | proposal i. | plan | ||
| Law | ||||
| Hukuk | proposal | icap | ||
| Insurance | ||||
| Sigortacılık | proposal | genellikle başvuru formu ile sigortaya müracaat | ||
| Sigortacılık | proposal | teklifname | ||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | accept the proposal f. | teklifi kabul etmek | ||
|
We knew that the Council would not perhaps accept the proposal. Konsey'in bu teklifi kabul etmeyebileceğini biliyorduk. More Sentences |
||||
| Genel | proposal writing in the social sciences i. | sosyal bilimlerde öneri yazımı | ||
| Genel | consider the proposal f. | teklifi değerlendirmek | ||
| Genel | evaluate the proposal f. | teklifi değerlendirmek | ||
| Genel | consider the proposal f. | teklif değerlendirmek | ||
| Genel | accept the proposal f. | teklif kabul etmek | ||
| Genel | evaluate the proposal f. | teklif değerlendirmek | ||
| Genel | vote on the proposal f. | öneriyi/teklifi oylamak | ||
