| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | uphold f. | desteklemek | ||
|
Mr van den Berg upholds the proposal of the Socialist Group. Sayın van den Berg Sosyalist Grubun önerisini destekliyor. More Sentences |
||||
| Genel | uphold f. | sürdürmek | ||
|
These must be measures that can be adopted and upheld in the short, medium and long term. Bunlar kısa, orta ve uzun vadede benimsenebilecek ve sürdürülebilecek tedbirler olmalıdır. More Sentences |
||||
| Genel | uphold f. | savunmak (bir hakkı/prensibi) | ||
|
There are three essential points we must uphold in New Delhi. Yeni Delhi'de savunmamız gereken üç temel nokta var. More Sentences |
||||
| Genel | uphold f. | onamak | ||
|
Her decision was upheld by the Supreme Court. Kararı Yüksek Mahkeme tarafından onanmıştır. More Sentences |
||||
| Genel | uphold f. | devam ettirmek | ||
|
The majority voted to uphold the ban on single-use plastic. Çoğunluk, tek kullanımlık plastik yasağının devam ettirilmesi yönünde oy kullandı. More Sentences |
||||
| Genel | uphold i. | üst mahkemece onaylanma | ||
| Genel | uphold f. | yukarı kaldırmak | ||
| Genel | uphold f. | tasdik etmek | ||
| Genel | uphold f. | muhafaza etmek | ||
| Genel | uphold f. | iltizam etmek | ||
| Genel | uphold f. | kaldırmak | ||
| Genel | uphold f. | idame etmek | ||
| Genel | uphold f. | tarafını tutmak | ||
| Genel | uphold f. | uygun bulmak | ||
| Genel | uphold f. | tutmak | ||
| Genel | uphold f. | onaylamak | ||
| Genel | uphold f. | düşmesini önlemek | ||
| Genel | uphold f. | (bir şeyi) kaldırıp tutmak | ||
| Irregular Verb | ||||
| Irregular Verb | uphold f. | upheld - upheld | ||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | uphold f. | tutunmak | ||
| Law | ||||
| Hukuk | uphold i. | üst mahkemenin onaylaması | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | uphold the law f. | kanunu uygulamak |
| Genel | uphold law f. | kanun uygulamak |
| Genel | uphold the decision f. | kararı onamak |
| Genel | uphold one’s honor f. | namusunu korumak |
| Genel | uphold one’s honour f. | namusunu korumak |
| Genel | uphold one's promise f. | sözünü tutmak |
| Law | ||
| Hukuk | ratify or uphold i. | üst mahkemece onaylama |
| Hukuk | uphold the decision f. | kararı onamak |
| Computer | ||
| Bilgisayar | uphold fixed expr. | sabit tut |
