wish - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
wish istemek v.
  • I wish to thank both the two previous speakers and the two rapporteurs for their work.
  • Hem önceki iki konuşmacıya hem de iki raportöre çalışmaları için teşekkür etmek istiyorum.
  • Which is the request that you wish to stand?
  • Hangi talebi savunmak istiyorsunuz?
  • This is something we also wish to achieve through our work.
  • Bu bizim de çalışmalarımızla elde etmek istediğimiz bir şey.
Show More (875)
wish dilemek v.
  • In any event, I wish you, on behalf of our group, every success.
  • Her halükarda, grubumuz adına size başarılar dilerim.
  • Be assured that we wish you every success with such a sensitive matter.
  • Böylesine hassas bir konuda size başarılar dilediğimizden emin olabilirsiniz.
  • I wish to conclude by sincerely wishing her success in her continued work.
  • Sözlerimi, devam eden çalışmalarında kendisine içtenlikle başarılar dileyerek tamamlamak istiyorum.
Show More (389)
wish dilek n.
  • Thank you very much for your kind wishes.
  • Nazik dilekleriniz için çok teşekkür ederim.
  • Lastly, I would like to end with a wish.
  • Son olarak, bir dilekle sözlerime son vermek istiyorum.
  • It is my personal wish that a realistic and modern proposal will be found through your negotiations.
  • Müzakereleriniz sonucunda gerçekçi ve çağdaş bir teklifin ortaya çıkması şahsi dileğimdir.
Show More (111)
wish istek n.
  • The Commission's proposal for a Directive of 19 February this year is intended to respond to Parliament's wishes.
  • Komisyon'un bu yıl 19 Şubat'ta sunduğu Yönerge teklifi, Parlamento'nun isteklerine cevap vermeyi amaçlamaktadır.
  • It is vitally important that their wish to join the European Union should be respected.
  • Onların Avrupa Birliği'ne katılma isteklerine saygı gösterilmesi hayati önem taşımaktadır.
  • The wishes and needs of the Iraqi people should be paramount.
  • Irak halkının istek ve ihtiyaçları her şeyden önemli olmalıdır.
Show More (84)
wish arzu n.
  • It is the wish of Parliament, and we will support you.
  • Bu Parlamentonun arzusudur ve biz de sizi destekleyeceğiz.
  • I acknowledge Parliament's strong wish to reinforce Article 12 of the Seveso II Directive.
  • Parlamento'nun Seveso II Direktifi'nin 12. Maddesini güçlendirmeye yönelik güçlü arzusunu kabul ediyorum.
  • It is the wish of Parliament, and we will support you.
  • Bu Parlamento'nun arzusudur ve biz de sizi destekleyeceğiz.
Show More (18)
wish arzu etmek v.
  • I can go into further detail if you so wish.
  • Eğer arzu ederseniz daha fazla ayrıntıya girebilirim.
  • I wish my views to be recorded.
  • Görüşlerimin kayıt altına alınmasını arzu ediyorum.
  • I therefore wish profoundly to retain that target date in Parliament's report.
  • Bu nedenle Parlamento raporunda bu hedef tarihin korunmasını yürekten arzu ediyorum.
Show More (8)
wish çok istemek v.
  • I really do wish you could come with us.
  • Bizimle gelmeni gerçekten çok isterdim.
  • I just wanted to tell you how much I wish this had never happened.
  • Bunun asla olmamasını ne kadar çok istediğimi sana söylemek istedim.
  • I really wish I could go with you, but I can't.
  • Seninle gelebilmeyi çok isterdim ama gelemem.
Show More (7)
wish temenni n.
  • The Brussels summit concluded with nothing more to show than pious wishes.
  • Brüksel Zirvesi, dindarca temennilerden başka bir şey sergilemeksizin sona erdi.
  • This, however, is of course a little, humble wish for the future on the part of my country.
  • Ancak bu elbette ülkem adına geleceğe yönelik küçük ve mütevazı bir temennidir.
  • This, however, is of course a little, humble wish for the future on the part of my country.
  • Ancak bu elbette ülkem adına geleceğe yönelik küçük ve mütevazı bir temenni.
Show More (1)
wish arzulamak v.
  • It was times like these when young Jane wished especially hard for a father.
  • Genç Jane'in bir babaya sahip olmayı çok arzuladığı zamanlar bilhassa işte böyle zamanlardı.
  • The general wished to attack immediately.
  • General hemen saldırmayı arzuluyordu.
Show More (-1)
wish temenni etmek v.
  • I wish the summit well and hope for a successful, 'green' outcome.
  • Zirvenin başarılı ve 'yeşil' bir şekilde sonuçlanmasını temenni ediyorum.
Show More (-2)
wish buyurmak v.
  • As you wished!
  • Tıpkı sizin buyurduğunuz gibi!
Show More (-2)