1 |
yourself |
kendini |
pron. |
|
- You got guts, kid, showing yourself like that.
- Kendini böyle gösterdiğin için cesur birisin evlat.
- If you would know yourself, distinguish between the false appearances of life.
- Kendini tanımak istiyorsan, hayatın sahte görünüşlerini ayırt et.
- Sometimes you have to force yourself to do what you really want.
- Bazen gerçekten istediğin şeyi yapmak için kendini zorlaman gerekir.
- Consider yourself relieved of your order, kid.
- Kendini emirden azat edilmiş say, evlat.
- Okay Red, remember don't tire yourself out today, because tonight is a special night in the bedroom.
- Pekala Red, bugün kendini sakın fazla yormayasın, çünkü bu gece yatak odasında özel bir gece.
- You got guts, kid, showing yourself like that.
- Kendini böyle göstermeye cesaretin var, evlat.
- You come down here and show yourself right now!
- Hemen aşağıya inip kendini bana göstereceksin
- Come down from the cross and save yourself!
- Çarmıhtan aşağı in ve kendini kurtar!
- You got guts, kid, showing yourself like that.
- Yüreklisin, delikanlı, kendini böyle gösterdiğin için.
- If you really want to kill yourself, wait till the season is over.
- Eğer gerçekten kendini öldürmek istiyorsan, mevsim bitene kadar bekle.
- Too bad there was not enough rope for you to hang yourself with.
- Kendini asmana yetecek kadar ipin olmaması çok kötü.
- Sometimes you have to force yourself to do what you really want.
- Bazen gerçekten istediğini yapmak için kendini zorlaman gerekir.
- Save yourself, and come down from the cross.
- Kendini kurtar ve çarmıhtan aşağı in.
- To be full of hate means you are wounding yourself first.
- Nefret dolu olmak, en önce kendini yaralaman anlamına geliyor.
- You can't help yourself, can you, Tom?
- Kendini tutamıyorsun, değil mi Tom?
- You could've seriously hurt yourself yesterday.
- Dün kendini ciddi şekilde yaralayabilirdin.
- Take your coat off and make yourself at home.
- Ceketini çıkar ve kendini evindeymiş gibi hisset.
- If you dress like that at your age, you'll make a fool of yourself.
- Bu yaşta böyle giyinirsen, kendini aptal durumuna düşürürsün.
- You cannot kill yourself by holding your breath.
- Nefesini tutarak kendini öldüremezsin.
- Above all do not forget your duty to love yourself.
- Her şeyden önce kendini sevme görevini unutma.
- You've got to pull yourself together.
- Kendini toparlamalısın.
- Stop repeating yourself!
- Kendini tekrarlamaktan vazgeç!
- First, you must protect yourself.
- Önce kendini korumalısın.
- Do you consider yourself a religious person?
- Kendini dindar biri olarak görüyor musun?
- Do you consider yourself wise, Caty?
- Kendini akıllı kabul ediyor musun, Caty?
- Put yourself in Tom's shoes.
- Kendini Tom'un yerine koy.
- Don't let yourself get carried away too much.
- Kendini fazla kaptırma.
- I want you to see yourself the way I see you.
- Kendini benim seni gördüğüm gibi görmeni istiyorum.
- Have you ever tried to kill yourself?
- Hiç kendini öldürmeye çalıştın mı?
- You have to defend yourself.
- Kendini savunmalısın.
- You're deluding yourself.
- Kendini kandırıyorsun.
- You underestimate yourself.
- Kendini küçümsüyorsun.
- Consider yourself somewhat fortunate.
- Kendini biraz şanslı say.
- Express yourself as clearly as possible.
- Kendini olabildiğince açık ifade et.
- Do you blame yourself?
- Kendini mi suçluyorsun?
- If you're not careful, you might hurt yourself.
- Eğer dikkatli olmazsan, kendini yaralayabilirsin.
- Don't blame yourself for your son's character.
- Oğlunun karakteri için kendini suçlama.
- Do you consider yourself a fluent French speaker?
- Kendini akıcı Fransızca konuşan biri olarak görüyor musun?
- You locked yourself out.
- Kendini dışarıda bıraktın.
- How would you describe yourself?
- Sen kendini nasıl tanımlarsın?
- Don't compare yourself to her.
- Kendini onunla karşılaştırma.
- Use this to fan yourself.
- Kendini havalandırmak için bunu kullan.
- Don't run yourself down, Tom.
- Kendini tüketme, Tom.
- If you can't love yourself, no one else will.
- Eğer kendini sevemezsen, başka kimse sevemez.
- You should learn how to control yourself.
- Kendini nasıl kontrol edeceğini öğrenmelisin.
- Don't point the finger at others, point the finger at yourself.
- Başkalarını suçlama, kendini suçla.
- You can indulge yourself without spending a fortune.
- Bir servet harcamadan kendini şımartabilirsin.
- I don't want you to overexert yourself.
- Kendini fazla zorlamanı istemiyorum.
- Do you consider yourself good-looking?
- Kendini yakışıklı buluyor musun?
- Stop repeating yourself.
- Kendini tekrarlamayı bırak.
- Try rewarding yourself and not relying on others for reward.
- Kendini ödüllendirmeyi dene ve ödül için başkalarına bel bağlama.
- Don't blame yourself for what happened to Tom.
- Tom'a olanlar için kendini suçlama.
- Stop beating yourself up.
- Kendini hırpalamayı bırak.
- Shoot yourself with a shotgun.
- Kendini bir av tüfeğiyle vur.
- Don't make a fool of yourself!
- Kendini aptal yerine koyma!
- You could hurt yourself.
- Kendini incitebilirdin.
- I know you are hiding yourself behind the curtain.
- Kendini perdenin arkasında sakladığını biliyorum.
- You have to control yourself.
- Kendini kontrol etmelisin.
- You need to learn to protect yourself.
- Kendini korumayı öğrenmen gerekir.
- If you don't love yourself, no one else will.
- Sen kendini sevmezsen, başkası da sevmez.
- Don't bother yourself.
- Kendini yorma.
- You'll hurt yourself if you're not careful.
- Dikkatli olmazsan kendini incitirsin.
- Stop repeating yourself.
- Kendini tekrar etmekten vazgeç.
- You seem to be keeping yourself busy.
- Kendini meşgul tutuyorsun gibi görünüyor.
- And don't deny yourself anything.
- Ve kendini hiçbir şeyden mahrum etme.
- You can blame yourself.
- Kendini suçlayabilirsin.
- You have to forgive yourself.
- Kendini affetmek zorundasın.
- You're deluding yourself.
- Sen kendini kandırıyorsun.
- You really expressed yourself quite clearly.
- Kendini çok açık ifade ettin.
- I want you to see yourself the way I see you.
- Benim seni gördüğüm şekilde kendini görmeni istiyorum.
- Do you ever see yourself as part of a bigger picture?
- Kendini hiç daha büyük bir resmin parçası olarak görür müsün?
- Come and warm yourself by the fire.
- Gel ve ateşin yanında kendini ısıt.
- Don't repeat yourself.
- Kendini tekrarlama.
- I believe you managed to free yourself.
- Kendini özgür bırakabildiğine inanıyorum.
- You can use Tatoeba to test yourself.
- Kendini denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsin.
- Please don't cut yourself.
- Lütfen kendini kesme.
- Don't get ahead of yourself.
- Kendini fazla kaptırma.
- You'd better try to assert yourself more.
- Kendini daha fazla savunmaya çalışsan iyi olur.
- Don't compare yourself to him.
- Kendini onunla mukayese etme.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
- Arada sırada kendini başkasının yerine koymak iyidir.
- Don't delude yourself.
- Kendini kandırma.
- Don't get yourself involved in that.
- Kendini bu işe bulaştırma.
- Above all do not forget your duty to love yourself.
- Her şeyden önce, kendini sevme görevini unutma.
- You could've seriously hurt yourself yesterday.
- Dün ciddi şekilde kendini yaralayabilirdin.
- Do you consider yourself to be a lucky person?
- Kendini şanslı bir kişi olarak mı düşünüyorsun?
- You're going to hurt yourself if you aren't careful.
- Dikkatli olmazsan kendini inciteceksin.
- Try to put yourself in her shoes.
- Kendini onun yerine koymaya çalış.
- Sit down on that chair and try to calm yourself.
- O koltuğa otur ve kendini sakinleştirmeye çalış.
- Shoot yourself with a shotgun.
- Bir av tüfeği ile kendini vur.
- You should've introduced yourself.
- Kendini tanıtmalıydın.
- You should know yourself.
- Kendini tanımalısın.
- Use this to fan yourself.
- Kendini yellemek için bunu kullan.
- Judge for yourself.
- Kendini yargıla.
- Don't rush yourself.
- Kendini acele ettirme.
- Think of yourself as the owner of the company mentioned.
- Kendini söz konusu şirketin sahibi olarak düşün.
- You should have introduced yourself.
- Kendini tanıtmalıydın.
- Don't inconvenience yourself!
- Kendini rahatsız etme!
- You're repeating yourself.
- Kendini tekrar ediyorsun.
- I can't let you sacrifice yourself.
- Ben senin kendini kurban etmene izin veremem.
- You're going to hurt yourself.
- Kendini inciteceksin.
- Please stop embarrassing yourself.
- Lütfen kendini utandırmayı bırak.
- You made a fool of yourself.
- Kendini aptal yerine koydun.
- I can't let you sacrifice yourself.
- Kendini feda etmene izin veremem.
- Stop making a fool of yourself.
- Kendini aptal yerine koymayı bırak.
- Try to control yourself.
- Kendini kontrol etmeye çalış.
- Fan yourself with this.
- Kendini bununla yelpazele.
- It's wrong to deceive people, but worse to deceive yourself.
- İnsanları kandırmak yanlıştır, ama kendini kandırmak daha kötüdür.
- You love yourself.
- Sen kendini seviyorsun.
- Clean yourself up, Tom.
- Kendini temizle, Tom.
- You have to dedicate yourself to the task.
- Kendini göreve adamalısın.
- You'll give yourself away.
- Kendini ele vereceksin.
- You can make yourself heard even from here.
- Kendini buradan bile duyurabilirsin.
- You need to protect yourself.
- Kendini koruman gerek.
- You flatter yourself.
- Kendini övüyorsun.
- Please put yourself in my place.
- Lütfen kendini benim yerime koy.
- I don't want you putting yourself at risk.
- Kendini riske atmanı istemiyorum.
- You're limiting yourself.
- Kendini sınırlıyorsun.
- It's very hard to see yourself as others see you.
- Başkalarının seni gördüğü gibi senin kendini görmen çok zor.
- Save yourself.
- Kendini kurtar.
- You could hurt yourself.
- Kendini de incitebilirsin.
- Free yourself from prejudice.
- Kendini önyargılardan kurtar.
- You're exposing yourself to a lot of criticism.
- Kendini bir sürü eleştiriye maruz bırakıyorsun.
- Identify yourself.
- Kendini tanıt.
- Don't disappoint yourself!
- Kendini hayal kırıklığına uğratma!
- You could've really hurt yourself.
- Gerçekten kendini incitebilirdin.
- How would you introduce yourself?
- Kendini nasıl tanıtırdın?
- Express yourself however you can.
- Kendini nasıl ifade edebiliyorsan öyle ifade et.
- You seem to be keeping yourself busy.
- Kendini meşgul tutuyor gibi görünüyorsun.
- Don't make a fool of yourself!
- Kendini aptal durumuna düşürme.
- Don't embarrass yourself.
- Kendini utandırma.
- Don't sell yourself short.
- Kendini küçük görme.
- Don't beat yourself up about it.
- Bu konuda kendini hırpalama.
- Defend yourself!
- Kendini savun!
- You must pull yourself together and face up to life.
- Kendini toparlamalı ve hayatla yüzleşmelisin.
- Knowing yourself is the beginning of all wisdom.
- Kendini tanımak tüm bilgeliğin başlangıcıdır.
- You should have introduced yourself to the girl.
- Kıza kendini tanıtmalıydın.
- Try putting yourself in my shoes.
- Kendini benim yerime koymayı dene.
- Be careful not to burn yourself.
- Kendini yakmamaya dikkat et.
- If you find yourself in a hole, stop digging.
- Kendini bir çukurda bulursan kazmayı bırak.
- How did you burn yourself?
- Kendini nasıl yaktın?
- Try putting yourself in my shoes.
- Kendini benim yerime koymaya çalış.
- Stop repeating yourself!
- Kendini tekrarlamayı kes!
- Do you consider yourself to be a generous person?
- Kendini cömert bir kişi olarak görüyor musun?
- The biggest victory is to win over yourself.
- En büyük zafer kendini yenmektir.
- Didn't you burn yourself?
- Kendini yakmadın mı?
- You need to defend yourself.
- Kendini savunman gerekiyor.
- Don't blame yourself, Tom.
- Kendini suçlama, Tom.
- Don't underestimate yourself.
- Kendini küçümseme.
- Why did you give yourself up?
- Neden kendini ele verdin?
- You're repeating yourself.
- Sen kendini tekrar ediyorsun.
- You've outdone yourself.
- Kendini aştın.
- Hiding yourself won't help.
- Kendini saklamanın faydası olmaz.
- Why don't you go kill yourself?
- Neden gidip kendini öldürmüyorsun?
- Don't hold yourself responsible for what happened.
- Yaşananlardan kendini sorumlu tutma.
- Don't hold yourself responsible for what happened.
- Olanlardan kendini sorumlu tutma.
- You're just comforting yourself with a fantasy!
- Kendini bir fanteziyle avutuyorsun!
- Have you ever weighed yourself?
- Hiç kendini tarttın mı?
- Don't make a fool of yourself!
- Kendini gülünç duruma düşürme.
- You shouldn't blame yourself.
- Kendini suçlamamalısın.
- Try not to repeat yourself.
- Kendini tekrar etmemeye çalış.
- Don't compare yourself to me.
- Kendini benimle kıyaslama.
- You have to forgive yourself.
- Kendini affetmen gerek.
- If you're not careful, you might hurt yourself.
- Dikkatli olmazsan kendini incitebilirsin.
- Don't get yourself killed.
- Kendini öldürtme.
- Use this to fan yourself.
- Kendini yelpazelemek için bunu kullan.
- Prepare yourself for a shock, Tom.
- Kendini bir şoka hazırla, Tom.
- You don't seem to like yourself very much.
- Kendini pek beğenmişe benzemiyorsun.
- You burned yourself, didn't you?
- Kendini yaktın, değil mi?
- Do you consider yourself black?
- Kendini siyah olarak görüyor musun?
- Don't exert yourself so much.
- Kendini fazla yorma.
- You made a fool of yourself.
- Kendini aptal durumuna düşürdün.
- Don't run yourself down, Tom.
- Kendini paralama Tom.
- Defend yourself.
- Kendini savun.
- If you're not careful with that knife, you might cut yourself.
- O bıçağa dikkat etmezsen, kendini kesebilirsin.
- How can you protect yourself?
- Kendini nasıl koruyabilirsin?
- Do you consider yourself an honest person?
- Kendini dürüst bir insan olarak görüyor musun?
- I can't ask you to put yourself in danger.
- Kendini tehlikeye atmanı isteyemem.
- You should show yourself to the doctor.
- Kendini doktora göstermelisin.
- You have only yourself to blame.
- Sadece kendini suçlayabilirsin.
- Listen to yourself.
- Kendini dinle.
- You locked yourself in.
- Kendini içeri kilitledin.
- Express yourself however you can.
- Kendini dilediğin gibi ifade edebilirsin.
- You're contradicting yourself.
- Kendini yalanlıyorsun.
- Don't burn yourself.
- Kendini yakma.
- When was the last time you burned yourself?
- En son ne zaman kendini yaktın?
- You will love your neighbour as you love yourself.
- Kendini sevdiğin gibi komşunu da seveceksin.
- Don't compare yourself to her.
- Kendini onunla mukayese etme.
- You don't have to explain yourself to me.
- Kendini bana açıklamak zorunda değilsin.
- Do you consider yourself a good guitarist?
- Kendini iyi bir gitarist olarak görüyor musun?
- You will hurt yourself if you're not careful.
- Eğer dikkatli olmazsan, kendini inciteceksin.
- I need you to control yourself.
- Kendini kontrol etmene ihtiyacım var.
- Please control yourself.
- Lütfen kendini kontrol et.
- Knowing yourself is the beginning of all wisdom.
- Bilgeliğin başı kendini bilmektir.
- Put yourself together.
- Kendini toparla.
- Why limit yourself to just one?
- Neden kendini sadece biriyle sınırlıyorsun?
- You're limiting yourself.
- Sen kendini sınırlıyorsun.
- Now brace yourself.
- Kendini topla.
- You should learn to restrain yourself.
- Kendini dizginlemeyi öğrenmelisin.
- You wash yourself.
- Kendini yıka.
- Don't go praising yourself.
- Kendini övme.
- Get over yourself, Tom.
- Aş kendini, Tom.
- Do you consider yourself beautiful?
- Kendini güzel buluyor musun?
- To begin with, you must know yourself.
- Öncelikle, kendini tanımalısın.
- It's very difficult to know yourself.
- Kendini tanımak çok zordur.
- Don't deceive yourself.
- Kendini aldatma.
- You fan yourself.
- Kendini yelpazele.
- You should've known better than to put yourself in that situation.
- Kendini o duruma sokmaman gerektiğini bilmeliydin.
- Don't compare yourself to him.
- Kendini onunla kıyaslama.
- Show yourself to me.
- Kendini bana göster.
- Keep that up and you'll find yourself going back home.
- Böyle devam edersen kendini eve dönerken bulacaksın.
- You should know yourself.
- Kendini tanıman gerekir.
- Don't misunderestimate yourself.
- Kendini küçümseme.
- You handled yourself well today.
- Bugün kendini iyi idare ettin.
- Go screw yourself!
- Git kendini becer!
- Don't compare yourself to them.
- Kendini onlarla kıyaslama.
- You don't want to push yourself too hard.
- Kendini çok zorlamak istemiyorsun.
- You need to protect yourself.
- Kendini korumalısın.
- First, you must protect yourself.
- Önce, kendini korumalısın.
- Don't kill yourself.
- Kendini öldürme.
- Fan yourself with this.
- Bununla kendini yelle.
- You cannot defend yourself against stupidity.
- Aptallığa karşı kendini savunamazsın.
- Don't flatter yourself.
- Kendini övme.
- Don't praise yourself!
- Kendini övme!
- Don't blame yourself.
- Kendini suçlama.
- Don't compare yourself to him.
- Kendini onunla karşılaştırma.
- Do you consider yourself an easygoing person?
- Kendini rahat biri olarak mı görüyorsun?
- Don't let yourself be used.
- Kendini kullandırtma.
- Do you consider yourself black?
- Kendini siyah düşünüyor musun?
- Are you trying to make yourself look ugly?
- Kendini çirkin göstermeye mi çalışıyorsun?
- Put yourself in my place.
- Kendini benim yerime koy.
- Do you consider yourself as a dangerous guy?
- Kendini tehlikeli bir adam olarak görüyor musun?
- I heard you fell and hurt yourself.
- Düştüğünü ve kendini incittiğini duydum.
- You can count yourself lucky!
- Kendini şanslı sayabilirsin!
- You can save yourself a lot of trouble by selling this car.
- Bu arabayı satarak kendini büyük bir dertten kurtarabilirsin.
- You don't want to push yourself too hard.
- Kendini çok zorlamak istemezsin.
- You're embarrassing yourself.
- Kendini utandırıyorsun.
- You have to dedicate yourself to the task.
- Kendini göreve adamak zorundasın.
- Why didn't you save yourself?
- Neden kendini kurtarmadın?
- Have you ever tried to kill yourself?
- Hiç kendini öldürmeyi denedin mi?
- Where do you see yourself in five years?
- Beş yıl sonra kendini nerede görüyorsun?
- Don't make a fool of yourself!
- Kendini aptal yerine koyma.
- Don't compare yourself to them.
- Kendini onunla mukayese etme.
- You can't blame yourself for that.
- Bunun için kendini suçlayamazsın.
- Try to put yourself in Tom's shoes.
- Kendini Tom'un yerine koymaya çalış.
- Try to put yourself in his shoes.
- Kendini onun yerine koymaya çalış.
- You have to defend yourself.
- Kendini savunmak zorundasın.
- Why did you decide to dedicate yourself to that career?
- Neden kendini bu kariyere adamaya karar verdin?
- Stop underestimating yourself.
- Kendini küçümsemeyi durdur.
- Try to put yourself in her shoes and understand what she's been through.
- Kendini onun yerine koymaya ve onun ne yaşadığını anlamaya çalış.
- Stop deluding yourself.
- Kendini kandırmayı bırak.
- Just put yourself in my shoes.
- Kendini benim yerime bir koy.
- Don't make a fool of yourself!
- Kendini komik duruma düşürme!
- You must first prove yourself.
- Önce kendini kanıtlamalısın.
- Wait, don't shoot yourself!
- Bekle, kendini vurma!
- Make yourself comfortable, man.
- Kendini rahat hisset, dostum.
- Express yourself as you please!
- Kendini istediğin gibi ifade et!
- Control yourself!
- Kendini kontrol et!
- Don't let yourself get carried away too much.
- Kendini çok fazla kaptırma.
- You need to prepare yourself.
- Kendini hazırlaman gerekiyor.
- You're really contradicting yourself.
- Gerçekten kendini yalanlıyorsun.
- If you dress like that at your age, you'll make a fool of yourself.
- Bu yaşta böyle giyinirsen, kendini aptal gibi gösterirsin.
- Save yourself the headache.
- Kendini baş ağrısından kurtar.
- I want you to be able to protect yourself.
- Kendini koruyabilmeni istiyorum.
- Put yourself in my position.
- Kendini benim yerime koy.
- Stop underestimating yourself.
- Kendini küçümsemeyi bırak.
- You'd better try to assert yourself more.
- Kendini daha fazla göstermeye çalışsan iyi olur.
- Pull yourself together.
- Kendini toparla.
- You are deceiving yourself.
- Kendini kandırıyorsun.
- If you do that, you'll be making a fool of yourself.
- Eğer bunu yaparsan, kendini aptal yerine koymuş olursun.
- You'll find yourself in a miserable situation.
- Kendini sefil bir durumda bulacaksın.
- You have to devote yourself to the task.
- Kendini göreve adamalısın.
- You're only deceiving yourself.
- Sadece kendini kandırıyorsun.
- You need to defend yourself.
- Kendini savunmalısın.
- Don't exert yourself so much.
- Kendini bu kadar yorma.
- All you have to do is to cultivate the ability to put yourself in the other fellow's place.
- Tek yapman gereken kendini karşındakinin yerine koyabilme yeteneğini geliştirmek.
- I don't want you to hurt yourself again.
- Kendini tekrar incitmeni istemiyorum.
- Stand up for yourself.
- Kendini savun.
- You burned yourself, didn't you?
- Kendini yaktın değil mi?
- You can't blame yourself.
- Kendini suçlayamazsın.
- If you do that, you'll be making a fool of yourself.
- Eğer bunu yaparsan kendini aptal yerine koyuyor olacaksın.
- How would you describe yourself?
- Kendini nasıl tanımlarsın?
- Don't overexert yourself.
- Kendini aşırı yorma.
- Wait, don't shoot yourself!
- Dur, kendini vurma!
- You must prepare yourself for the worst.
- Kendini en kötüsüne hazırlamalısın.
- Imagine yourself in her place.
- Kendini onun yerine bir koy bakalım.
- How did you support yourself before you got this job?
- Bu işe girmeden önce kendini nasıl geçindiriyordun?
- Prepare yourself for the worst.
- Kendini en kötüsüne hazırla.
- Don't hurt yourself.
- Kendini incitme.
- Please be careful not to overexert yourself.
- Lütfen kendini fazla yormamaya dikkat et.
- You should keep yourself warm.
- Kendini sıcak tutmalısın.
- Before you can love others, you need to be able to love yourself.
- Diğerlerini sevebilmeden önce, kendini sevebilmelisin.
- You need to prepare yourself.
- Kendini hazırlamalısın.
- You cannot defend yourself against stupidity.
- Kendini aptallığa karşı savunamazsın.
- Don't overexert yourself.
- Kendini fazla yorma.
- Make yourself cozy!
- Kendini rahat hisset!
- Don't compare yourself to Tom.
- Kendini Tom'la kıyaslama.
- You've disgraced yourself.
- Kendini rezil ettin.
- You've let yourself go.
- Kendini koyverdin.
- You have to control yourself.
- Kendini kontrol etmek zorundasın.
- Don't spend the whole night preparing yourself.
- Bütün geceyi kendini hazırlayarak geçirme.
- Sit down here and warm yourself.
- Burada otur ve kendini ısıt.
- Do you consider yourself wise, Caty?
- Kendini bilge mi sanıyorsun, Caty?
- Get over yourself, Tom.
- Kendini aş, Tom.
- Don't force yourself to eat if you don't want to.
- İstemiyorsan kendini yemeye zorlama.
- Please stop embarrassing yourself.
- Lütfen kendini utandırmayı kes.
- Don't take yourself so seriously.
- Kendini bu kadar ciddiye alma.
- Don't compare yourself to them.
- Kendini onlarla karşılaştırma.
- Don't commit yourself.
- Kendini adama.
- Prepare yourself.
- Kendini hazırla.
- Be careful not to hurt yourself.
- Kendini incitmemeye dikkat et.
- You can't tickle yourself.
- Kendini gıdıklayamazsın.
- You need to learn to protect yourself.
- Kendini korumayı öğrenmelisin.
- Don't wear yourself out.
- Kendini yıpratma.
- You ought to blame yourself, not the others, for the failure.
- Başarısızlık için diğerlerini değil kendini suçlamalısın.
- Don't spend the whole night preparing yourself.
- Bütün geceyi kendini hazırlarken harcama.
- You can't force yourself to forget something.
- Bir şeyi unutmak için kendini zorlayamazsın.
- Don't compare yourself to Tom.
- Kendini Tom'la karşılaştırma.
- Don't beat yourself up.
- Kendini hırpalama.
- Don't compare yourself to her.
- Kendini onunla kıyaslama.
- I believe you managed to free yourself.
- Sanırım kendini kurtarmayı başardın.
- Don't compare yourself to me.
- Kendini benimle karşılaştırma.
- Sometimes, the best response is to restrain yourself from responding.
- Bazen en iyi cevap, kendini cevap vermekten alıkoymaktır.
- Get control of yourself.
- Kendini kontrol et.
- You're just comforting yourself with a fantasy!
- Sen sadece kendini bir fantezi ile teselli ediyorsun!
- Keep yourself alive during winter.
- Kış boyunca kendini hayatta tut.
- You can save yourself a lot of trouble by just doing it right the first time.
- Sadece ilk seferde doğru şeyi yaparak kendini bir sürü sorundan kurtarabilirsin.
- Describe yourself shortly in Chinese.
- Kendini kısaca Çince anlat.
- If you're not careful with that knife, you might cut yourself.
- O bıçağa dikkat etmezsen kendini kesebilirsin.
- Force yourself!
- Kendini zorla!
- If you do that, you're going to subject yourself to ridicule.
- Bunu yaparsan, kendini alay konusu edersin.
- You don't have to prove yourself.
- Kendini kanıtlamak zorunda değilsin.
- You're deceiving yourself.
- Kendini kandırıyorsun.
- Put yourself together.
- Kendini topla.
- Can you ever see yourself doing that?
- Kendini bunu yaparken hiç düşünebiliyor musun?
- You had better prepare yourself for the next game.
- Bir sonraki oyun için kendini hazırlasan iyi olur.
Show More (332)
|
2 |
yourself |
kendin |
pron. |
|
- You should tell Tom yourself.
- Tom'a kendin söylemelisin.
- Do you plan to eat all of that yourself?
- Hepsini kendin mi yemeyi planlıyorsun?
- Do you plan to eat all of that yourself?
- Onun hepsini kendin mi yemeyi planlıyorsun?
- Stand up for yourself.
- Kendin için ayağa kalk.
- You are expected to clean up your own mess yourself.
- Kendi pisliğini kendin temizlemen bekleniyor.
- You were told to do that by yourself, weren't you?
- Bunu kendin yapman söylendi, değil mi?
- You have to do it by yourself.
- Bunu kendin yapmalısın.
- Are you going to eat all of that yourself?
- Hepsini kendin mi yiyeceksin?
- You should tell Tom yourself.
- Tom'a kendin anlatmalısın.
- You'll have to do that yourself.
- Onu kendin yapman gerekecek.
- Tell us something about yourself.
- Bize kendin hakkında bir şey söyle.
- This time you should do it by yourself.
- Bu sefer kendin yapmalısın.
- Come and tell me all about yourself.
- Gel ve kendin hakkındaki her şeyi bana anlat.
- You'll see it for yourself.
- Kendin göreceksin.
- Try it yourself.
- Kendin dene.
- You don't seem to be yourself these days.
- Bugünlerde pek kendin gibi değilsin.
- Did you make it for yourself?
- Kendin için mi yaptın?
- Why don't you tell us a little something about yourself?
- Neden bize kendin hakkında küçük bir şey söylemiyorsun?
- You said it yourself.
- Onu kendin söyledin.
- You can ask him yourself.
- Ona kendin sorabilirsin.
- You're not yourself.
- Sen kendin değilsin.
- Can't you go by yourself?
- Kendin gidemez misin?
- Don't make this harder on yourself.
- Bunu kendin için zorlaştırma.
- You have to decide that for yourself.
- Buna kendin karar vermelisin.
- You can tell Tom yourself.
- Tom'a kendin söyleyebilirsin.
- You'll have to ask Tom yourself.
- Tom'a kendin sorman gerekecek.
- You've got to be yourself.
- Kendin olmak zorundasın.
- Did you do this all yourself?
- Hepsini kendin mi yaptın?
- Why don't you just ask Tom yourself?
- Niçin sadece Tom'a kendin sormuyorsun?
- You can't do it all by yourself.
- Hepsini kendin yapamazsın.
- I thought it would be best if you told Tom yourself.
- Tom'a kendin söylesen daha iyi olur diye düşündüm.
- Go tell him yourself.
- Git ona kendin söyle.
- I don't think you should go there by yourself.
- Oraya kendin gitmen gerektiğini düşünmüyorum.
- Here, look for yourself.
- İşte, kendin ara.
- You should've done that yourself.
- Bunu kendin yapmalıydın.
- You can probably do that by yourself.
- Bunu muhtemelen kendin yapabilirsin.
- You must think for yourself.
- Kendin için düşünmelisin.
- You could've done that by yourself.
- Bunu kendin de yapabilirdin.
- You need to go there yourself.
- Oraya kendin gitmen gerekiyor.
- Why don't you do it by yourself?
- Neden kendin yapmıyorsun?
- You can ask her yourself.
- Ona kendin sorabilirsin.
- Ask him yourself.
- Ona kendin sor.
- Why don't you ask him yourself?
- Ona neden kendin sormuyorsun?
- You must think for yourselves.
- Kendin için düşünmelisin.
- You yourself don't know what you're talking about.
- Ne dediğini kendin bile bilmiyorsun.
- I thought it would be best if you told Tom yourself.
- Tom'a kendin söylersen daha iyi olacağını düşünmüştüm.
- You said so yourself.
- Kendin öyle söyledin.
- Would you prefer to do that by yourself?
- Bunu kendin yapmayı mı tercih edersin?
- Don't make this harder on yourself.
- Bunu kendin için daha zor hale getirme.
- Wouldn't you rather do that by yourself?
- Bunu kendin yapmayı tercih etmez miydin?
- Do that by yourself.
- Bunu kendin yap.
- Did you do it by yourself?
- Onu kendin mi yaptın?
- I think you should read it yourself.
- Bence bunu kendin okumalısın.
- Go there yourself if you like, but I want no part of it.
- İstersen kendin git, ama ben bunun bir parçası olmak istemiyorum.
- Just look for yourself.
- Kendin bak.
- Did you do it yourself?
- Bunu kendin mi yaptın?
- Do it by yourselves.
- Kendin yap.
- Why don't you see for yourself?
- Neden kendin bakmıyorsun?
- You must take care of your dog yourself.
- Köpeğine kendin bakmalısın.
- You told me so yourself.
- Bana kendin böyle dedin.
- You should try to figure it out for yourself.
- Bunu kendin çözmeye çalışmalısın.
- You should've gone there by yourself.
- Oraya kendin gitmeliydin.
- I suggest that you don't talk about yourself all the time.
- Her zaman kendin hakkında konuşmamanı öneriyorum.
- Did you choose those songs yourself?
- Bu şarkıları kendin mi seçtin?
- What you just said about yourself is true for me too.
- Az önce kendin hakkında söylediklerin benim için de geçerli.
- What have you got to say for yourself?
- Kendin için ne söyleyeceksin?
- You can tell her yourself.
- Ona kendin söyleyebilirsin.
- Did you do the homework by yourself?
- Ödevini kendin mi yaptın?
- You have to solve your problems yourself.
- Sorunlarını kendin çözmek zorundasın.
- I think you should read it yourself.
- Bence kendin okumalısın.
- You could've done that yourself.
- Bunu kendin de yapabilirdin.
- Why don't you read it for yourself?
- Neden kendin okumuyorsun?
- Ask them yourself.
- Onlara kendin sor.
- If you're pregnant, you'll be able to tell him yourself.
- Hamileysen ona kendin söyleyebilirsin.
- You can tell him yourself.
- Ona kendin söyleyebilirsin.
- You should ask him yourself.
- Ona kendin sormalısın.
- You brought it on yourself.
- Buna kendin sebep oldun.
- You'll have to tell Tom yourself.
- Tom'a kendin söylemen gerekecek.
- I'd very much appreciate if you could tell him this yourself.
- Bunu ona kendin söylersen çok memnun olurum.
- You're talking about yourself.
- Kendin hakkında konuşuyorsun.
- Could you tell us something about yourself?
- Bize kendin hakkında bir şey söyler misin?
- Let's hear what you've got to say for yourself.
- Kendin için söylemen gerekenleri duyalım.
- Do you do any programming yourself?
- Kendin hiç programlama yapıyor musun?
- Did you plan to eat all of that yourself?
- Hepsini kendin mi yemeyi planlıyordun?
- Why don't you give it to Tom yourself?
- Neden onu Tom'a kendin vermiyorsun?
- You should tell us yourself.
- Bize kendin söylemelisin.
- Tell me something about yourself.
- Bana kendin hakkında bir şey söyle.
- Why don't you come out here and look for yourself?
- Sen neden dışarı buraya gelip kendin için bakmıyorsun?
- You need to figure it out by yourself.
- Bunu kendin halletmelisin.
- Ask Tom yourself.
- Tom'a kendin sor.
- Go there yourself.
- Oraya kendin git.
- What do you have to say for yourself?
- Kendin için ne söyleyeceksin?
- You should tell me yourself.
- Bana kendin söylemelisin.
- If you're going to complain, do it yourself.
- Şikayet edeceksen, kendin et.
- I didn't know you were going to be able to do that by yourself.
- Bunu kendin yapabileceğini bilmiyordum.
- You cannot see heaven until you are dead yourself.
- Kendin ölmeden cenneti göremezsin.
- You can ask Tom yourself.
- Tom'a kendin sorabilirsin.
- You chose this job yourself, right?
- Bu işi kendin seçtin, değil mi?
- You should've done that yourself.
- Bunu sen kendin yapmalıydın.
- You really should do that yourself.
- Onu gerçekten kendin yapmalısın.
- If you don't believe me, go and see it for yourself.
- Bana inanmıyorsan, git ve kendin gör.
- Did you catch that fish yourself?
- O balığı kendin mi yakaladın?
- Go tell Tom yourself.
- Tom'a gidip kendin anlat.
- Why don't you find out for yourself?
- Neden kendin öğrenmiyorsun?
- You aren't yourself.
- Sen kendin değilsin.
- You make a decision for yourself on this matter.
- Bu konuda kendin için bir karar veriyorsun.
- You should've dealt with that yourself.
- Bunu kendin halletmeliydin.
- You should tell her yourself.
- Ona kendin söylemelisin.
- You shall love your neighbor as yourself.
- Komşunu kendin gibi seveceksin.
- Did you vote for yourself?
- Kendin için mi oy kullandın?
- You're going to have to take care of this by yourself, aren't you?
- Bunu kendin halletmen gerekecek, değil mi?
- If you want to set the rules, you'll have to follow them by yourself.
- Kuralları belirlemek istiyorsan, onlara kendin uymak zorunda kalacaksın.
- Did you really plan this all yourself?
- Tüm bunları gerçekten kendin mi planladın?
- I suggest you keep that to yourself.
- Onu kendin için saklamanı öneriyorum.
- Why don't you make it yourself?
- Neden kendin yapmıyorsun?
- Stop talking about yourself.
- Kendin hakkında konuşmayı bırak.
- You can ask him yourself, Mary, if you want.
- Eğer istersen ona kendin sorabilirsin, Mary.
- You don't usually do that by yourself, do you?
- Bunu genellikle kendin yapmıyorsun değil mi?
- Why don't you ask Tom yourself?
- Niçin Tom'a kendin sormuyorsun?
- Think for yourself.
- Kendin için düşün.
- Why didn't you do that by yourself?
- Neden kendin yapmadın?
- You should try to figure it out for yourself.
- Bunu kendin anlamaya çalışmalısın.
- You said so yourself.
- Kendin söyledin.
- Stop feeling sorry for yourself.
- Kendin için üzülmeyi bırak.
- The most important thing is the ability to think for yourself.
- En önemli şey kendin için düşünebilme yeteneğidir.
- You never talk about yourself.
- Kendin hakkında hiç konuşmuyorsun.
- What's your dream for yourself in five years?
- Beş yıl sonra kendin için ne hayal ediyorsun?
- You've often said so yourself.
- Bunu sık sık kendin de söyledin.
- Keep the rest for yourself.
- Gerisini kendin için sakla.
- Have you ever made your bed by yourself?
- Hiç yatağını kendin yaptın mı?
- Could you tell me something about yourself?
- Bana kendin hakkında bir şey söyler misin?
- You shouldn't try to do everything by yourself.
- Her şeyi kendin yapmaya çalışmamalısın.
- Make some hot tea for yourself.
- Kendin için biraz sıcak çay yap.
- The most important thing in life is to be yourself.
- Hayattaki en mühim şey kendin olmaktır.
- Can you move this desk by yourself?
- Bu masayı kendin taşıyabilir misin?
- You can think of the rest yourself.
- Gerisini kendin düşünebilirsin.
- Could you tell me something about yourself?
- Bana kendin hakkında bir şeyler anlatabilir misin?
- You'll have to ask him yourself.
- Ona kendin sormak zorundasın.
- You're supposed to do that yourself, aren't you?
- Bunu kendin yapmalısın, değil mi?
- You've got to be yourself.
- Kendin olmalısın.
- Why don't you tell him yourself?
- Neden ona kendin anlatmıyorsun?
- You should ask them yourself.
- Onlara kendin sormalısın.
- Don't talk about yourself like that.
- Kendin hakkında böyle konuşma.
- Just behave yourself.
- Kendin gibi davran.
- You should tell them yourself.
- Onlara kendin söylemelisin.
- If you're pregnant, you'll be able to tell him yourself.
- Eğer hamileysen, ona kendin söyleyebilirsin.
- You can tell me yourself.
- Bana kendin söyleyebilirsin.
- Did you paint this yourself?
- Bunu kendin mi yaptın?
- If you want to learn a language well, learn it yourself.
- Bir dili iyi öğrenmek istiyorsan, kendin öğren.
- You should buy it for yourself.
- Bunu kendin için satın almalısın.
- You're going to have to do that yourselves, aren't you?
- Onu kendin yapmak zorunda kalacaksın, değil mi?
- What did you do to yourself?
- Kendin için ne yaptın?
- Write in the date yourself.
- Tarihi kendin ekle.
- You can tell us yourself.
- Bize kendin anlatabilirsin.
- Why don't you just ask him yourself?
- Neden ona kendin sormuyorsun?
- You can buy it yourself.
- Onu kendin alabilirsin.
- Did you draw this yourself?
- Bunu kendin mi çizdin?
- Did you pack your bags yourself?
- Bavullarını kendin mi topladın?
- Did you plan it yourself?
- Onu kendin mi planladın?
- Look up the word in the dictionary for yourself.
- Kelimeyi sözlükten kendin araştır.
- I think you should do that yourself.
- Bence bunu kendin yapmalısın.
- I didn't think you'd want to do that by yourself.
- Bunu kendin yapmak istediğini düşünmedim.
- Think of number one and do what is best for yourself!
- Bir numarayı düşün ve kendin için en iyi olanı yap!
- Why don't you ask Tom yourself?
- Neden Tom'a kendin sormuyorsun?
- You should tell him yourself.
- Ona kendin söylemelisin.
- Tell them yourself.
- Onlara kendin söyle.
- You said it yourself.
- Kendin söyledin.
- Did you pack this bag yourself?
- Bu çantayı kendin mi hazırladın?
- Did you do this all yourself?
- Bütün bunu kendin mi yaptın?
- Why don't you do that yourself?
- Neden bunu kendin yapmıyorsun?
- Don't talk about yourself that way.
- Kendin hakkında böyle konuşma.
- You have to do that by yourself.
- Bunu kendin yapman gerekiyor.
- Wouldn't it be better if you did that by yourself?
- Bunu kendin yapsan daha iyi olmaz mı?
- Figure it out yourself.
- Onu kendin bul.
- You'll have to ask him yourself.
- Ona kendin sorman gerekecek.
- Are you going to eat all of that yourself?
- Onun hepsini kendin mi yiyeceksin?
- Perhaps you should do that by yourself.
- Belki de bunu kendin yapmalısın.
- You really should do that yourself.
- Bunu gerçekten kendin yapmalısın.
- You can do that yourself.
- Bunu kendin yapabilirsin.
- Did you catch that fish yourself?
- O balıkları kendin mi yakaladın?
- Why don't you just ask Tom yourself?
- Neden Tom'a kendin sormuyorsun?
- Why don't you just ask her yourself?
- Neden ona kendin sormuyorsun?
- It would probably be cheaper to do that yourself.
- Muhtemelen bunu kendin yapman daha ucuza gelir.
- You can ask him yourself, Mary, if you want.
- İstersen ona kendin sorabilirsin, Mary.
- You should buy it for yourself.
- Onu kendin için almalısın.
- Why don't you tell her yourself?
- Neden ona kendin söylemiyorsun?
- Go tell Tom yourself.
- Tom'a git kendin söyle.
- You can tell them yourself.
- Onlara kendin söyleyebilirsin.
- Figure it out yourself.
- Kendin bul.
- Are you talking about Tom or yourself?
- Tom mu yoksa kendin hakkında mı konuşuyorsun?
- Why don't you ask him yourself?
- Neden ona kendin sormuyorsun?
- Go tell Tom yourself.
- Git Tom'a kendin söyle.
- You built that all by yourself?
- Hepsini kendin mi yaptın?
- Have you ever ironed your clothes by yourself?
- Hiç giysilerini kendin ütüledin mi?
- You can tell them yourself.
- Onlara kendin anlatabilirsin.
- Did you really bake the pie by yourself?
- Turtayı gerçekten kendin mi pişirdin?
- You're just a child yourself.
- Sen daha kendin bir çocuksun.
- Why don't you read it for yourself?
- Neden bunu kendin için okumuyorsun?
- You've done well for yourself.
- Kendin için iyi olanı yaptın.
- Do you cook just for yourself?
- Sadece kendin için mi yemek yapıyorsun?
- You suggested it yourself.
- Bunu kendin önerdin.
- Ask yourself why.
- Sebebini kendin sor.
- You can tell us yourself.
- Bize kendin söyleyebilirsin.
- You told me yourself.
- Bana kendin söyledin.
- You must do it for yourself.
- Bunu kendin için yapmalısın.
- I suggest that you don't talk about yourself all the time.
- Sürekli kendin hakkında konuşmamanı öneririm.
- Go there yourself if you like, but I want no part of it.
- İstersen oraya kendin gidebilirsin ama ben bunun bir parçası olmak istemiyorum.
- I'm guessing you didn't buy this yourself.
- Bunu kendin almadığını tahmin ediyorum.
- Do it for yourself; not for someone else.
- Kendin için yap; başkası için değil.
- You should ask Tom yourself.
- Tom'a kendin sormalısın.
- Come and look for yourself.
- Gel ve kendin bak.
- Could you tell us something about yourself?
- Bize kendin hakkında bir şeyler anlatabilir misin?
- Did you plan it yourself?
- Bunu kendin mi planladın?
- If you have a question for Tom, ask him yourself.
- Tom için bir sorun varsa, ona kendin sor.
- You'll have to tell Tom yourself.
- Tom'a kendin söylemek zorunda kalacaksın.
- Do you cook just for yourself?
- Sadece kendin için mi yemek pişirirsin?
- Did you make it yourself?
- Kendin mi yaptın?
- Go and read the Quranic verses yourself.
- Git ve Kur'an ayetlerini kendin oku.
- Tell us something about yourself.
- Bize kendin hakkında bir şeyler anlat.
- You make a decision for yourself on this matter.
- Bu konuda kendi kararını kendin ver.
- Did you make this yourself?
- Bunu kendin mi yaptın?
- Please tell me something about yourself.
- Lütfen bana kendin hakkında bir şeyler söyle.
- How much of this did you write yourself?
- Bunun ne kadarını kendin yazdın?
- Did you cook this yourself?
- Bunu kendin mi pişirdin?
- Why don't you make it yourself?
- Onu neden kendin yapmıyorsun?
- Why don't you tell him yourself?
- Neden ona kendin söylemiyorsun?
- All you care about is yourself.
- Tek umursadığın kendin.
- Judge for yourself.
- Kendin karar ver.
- Did you make it for yourself?
- Onu kendin için mi yaptın?
- Did you do it yourself?
- Kendin mi yaptın?
- Tell Tom yourself.
- Tom'a kendin söyle.
- I'm guessing you didn't buy this yourself.
- Sanırım bunu kendin almadın.
- Are you sure that you can do this by yourself?
- Bunu kendin yapabileceğine emin misin?
- Have you ever fixed your car by yourself?
- Hiç arabanı kendin tamir ettin mi?
- Did you paint this yourself?
- Bunu kendin mi boyadın?
- Why don't you come out here and look for yourself?
- Neden buraya gelip kendin bakmıyorsun?
- You should attend the meeting yourself.
- Toplantıya kendin katılmalısın.
- Why don't you ask her yourself?
- Neden ona kendin sormuyorsun?
- You must go to a foreign country for yourself.
- Kendin için yabancı bir ülkeye gitmelisin.
- It is very important to think for yourself and to study.
- Kendin için düşünmek ve çalışmak çok önemli.
- Are you sure you can do this by yourself?
- Bunu kendin yapabileceğine emin misin?
- You should've dealt with that yourself.
- Kendin başa çıkmalıydın.
- Do your homework by yourself.
- Ödevini kendin yap.
- I'm going to let you decide for yourself.
- Kendin karar vermene izin vereceğim.
- You'll have to do that yourself.
- Bunu kendin yapmalısın.
- You need to go there yourself.
- Oraya kendin gitmelisin.
- You must judge for yourself.
- Kendin karar vermelisin.
- Do it for yourself; not for someone else.
- Bunu başka biri için değil, kendin için yap!
- Why don't you give it to Tom yourself?
- Niçin onu Tom'a kendin vermiyorsun?
- Did you make this doll by yourself?
- Bu bebeği kendin mi yaptın?
- You have to do that by yourself.
- Bunu kendin yapmak zorundasın.
- Did you do that yourself?
- Bunu kendin mi yaptın?
- Stop talking about yourself.
- Kendin hakkında konuşmayı kes.
- You wouldn't do that by yourself, would you?
- Bunu kendin yapmazdın, değil mi?
- Ask her yourself.
- Ona kendin sor.
- Tell him yourself.
- Ona kendin söyle.
- Go and read the Quranic verses yourself.
- Git ve Kuran ayetlerini kendin oku.
- Tell her yourself.
- Ona kendin söyle.
- You can ask them yourself.
- Onlara kendin sorabilirsin.
- Please tell me something about yourself.
- Lütfen bana kendin hakkında bir şeyler anlat.
- You do not necessarily have to go there yourself.
- Oraya mutlaka kendin gitmek zorunda değilsin.
- You aren't yourself.
- Kendin değilsin.
- Can you do this yourself?
- Bunu kendin yapabilir misin?
- Are you planning on eating that all by yourself?
- Hepsini kendin mi yemeyi planlıyorsun?
- Do your homework by yourself.
- Ev ödevini kendin mi yaparsın?
- You'll see it for yourself.
- Onu kendin için göreceksin.
- Now, tell me something about yourself.
- Şimdi, bana kendin hakkında bir şey söyle.
- As you start to look deeper, you will find it out yourself.
- Daha derine bakmaya başladığında, bunu kendin bulacaksın.
- Did you do your homework by yourself?
- Ödevini kendin mi yaptın?
- You brought it on yourself.
- Kendin kaşındın.
- You can buy it yourself.
- Kendin alabilirsin.
- Try to be yourself.
- Kendin olmaya çalış.
- Write in the date yourself.
- Tarihi kendin yaz.
Show More (270)
|
3 |
yourself |
kendiniz |
pron. |
|
- Do not commit yourself to a blockade attitude towards the review.
- İncelemeye karşı kendinizi abluka altına alan bir tutum içine girmeyin.
- You had remarked earlier in the House that you likened yourself to a diesel engine.
- Meclis'te daha önce kendinizi bir dizel motora benzettiğinizi belirtmiştiniz.
- As a safety precaution, if you have a seatbelt, strap yourself in.
- Güvenlik önlemi olarak, emniyet kemeriniz varsa kendinizi bağlayın.
- You state that you yourself are not responsible for taxation, but it is always the Commission that does the talking.
- Vergilendirmeden kendinizin sorumlu olmadığını ifade ediyorsunuz, ancak konuşmayı yapan her zaman Komisyon'dur.
- If you do not take yourself seriously, then others will not take you seriously either.
- Eğer siz kendinizi ciddiye almazsanız, başkaları da sizi ciddiye almayacaktır.
- You could almost imagine yourself faced with a bar of chocolate!
- Neredeyse kendinizi bir kalıp çikolata ile karşı karşıya hayal edebilirdiniz!
- You said yourself that there will be an opportunity to make decisions at a later stage.
- Daha sonraki bir aşamada karar vermek için bir fırsat olacağını kendiniz söylediniz.
- If you believe these fish have all moved to Iceland, you are deluding yourself.
- Bu balıkların hepsinin İzlanda'ya taşındığını düşünüyorsanız, kendinizi kandırıyorsunuz demektir.
- You have briefly commented upon your report and your amendments yourself.
- Raporunuz ve değişiklikleriniz hakkında kısaca kendiniz yorum yaptınız.
- You have yourself observed that you are here for the first time.
- Burada ilk kez bulunduğunuzu kendiniz de gözlemlediniz.
- Try to do two activities a day to make yourself comfortable.
- Kendinizi rahatlatmak için günlük iki aktivite yapmaya çalışın.
- Alongside producing work, it's critical that you also work on marketing yourself and your work.
- İş üretmenin yanı sıra kendinizi ve işinizi pazarlama konusunda da çalışmanız çok önemli.
- To truly know yourself is the most important skill you can possess.
- Kendinizi gerçekten tanımak, sahip olabileceğiniz en önemli beceridir.
- I know you have this "mythology" about yourself.
- Kendinizle ilgili bu "mitolojiye" sahip olduğunuzu biliyorum.
- Check out the video and decide for yourself who's right.
- Videoyu izleyin ve kimin haklı olduğuna kendiniz karar verin.
- There are two ways in which you can know yourself.
- Kendinizi tanımanın iki yolu vardır.
- Alongside producing work, it's critical that you also work on marketing yourself and your work.
- İş üretmenin yanı sıra kendinizin ve çalışmanızın pazarlanması üzerinde çalışmanız da çok önemlidir.
- If you really want to kill yourself, wait till the season is over.
- Eğer kendinizi öldürmek istiyorsanız, sezon bitene kadar bekleyin.
- Alongside producing work, it's critical that you also work on marketing yourself and your work.
- İş üretmenin yanı sıra, kendinizi ve işinizi pazarlamak için de çalışmanız elzemdir.
- Sometimes you have to force yourself to do what you really want.
- Bazen gerçekten istediğiniz şeyi yapmak için kendinizi zorlamanız gerekir.
- If you know yourself as the micro world, you will see the universe as the macro world.
- Kendinizi mikro alem olarak bilirseniz, evreni de makro alem olarak görürsünüz.
- To be full of hate means you are wounding yourself first.
- Nefret dolu olmak, önce kendinizi yaraladığınız anlamına gelir.
- You will soon adapt yourself to this new life.
- Yakında kendinizi bu yeni hayata adapte edeceksiniz.
- First, you must protect yourself.
- Önce kendinizi korumalısınız.
- You can't run away from yourself.
- Kendinizden kaçamazsınız.
- When you are young and healthy, you can want to kill yourself on Monday and laugh again on Wednesday.
- Genç ve sağlıklı olduğunuzda, Pazartesi günü kendinizi öldürmek isteyebilir ve Çarşamba günü tekrar gülebilirsiniz.
- Come on in and make yourself at home.
- Girin ve kendinizi evinizde gibi hissedin.
- If you want to learn a language well, learn it yourself.
- Bir dili iyi öğrenmek istiyorsanız, onu kendiniz öğrenin.
- We need you to explain yourself.
- Kendinizi anlatmanıza ihtiyacımız var.
- If you consider yourself an Ossetian, you must learn your mother language.
- Kendinizi bir Oset olarak görüyorsanız, ana dilinizi öğrenmelisiniz.
- Did you make it for yourself?
- Onu kendiniz için mi yaptınız?
- Please make yourself at home.
- Lütfen kendinizi evinizde hissedin.
- How would you describe yourself?
- Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
- I don't know your preference, so please help yourself.
- Tercihinizi bilmiyorum, bu yüzden lütfen kendiniz alın.
- Judge for yourself!
- Kendiniz karar verin!
- Educate yourself about money.
- Kendinizi para konusunda eğitin.
- Don't burn yourself.
- Kendinizi yakmayın.
- Try it out yourself.
- Onu kendiniz deneyin.
- Washing your hands regularly is a good way to protect yourself from diseases.
- Ellerinizi düzenli olarak yıkamak kendinizi hastalıklardan korumak için iyi bir yoldur.
- You can not live at all if you do not learn to adapt yourself to your life as it happens to be.
- Kendinizi yaşamınızın mevcut durumuna adapte etmeyi öğrenmezseniz yaşıyor sayılmazsınız.
- Don't sacrifice yourself for other people.
- Başkaları için kendinizi kurban etmeyin.
- Remember to enjoy yourself.
- Kendinizi mutlu etmeyi unutmayın.
- See for yourself.
- Kendiniz görün.
- Being a loner requires inner struggle with yourself.
- Yalnız olmak, kendinizle içsel bir mücadele gerektirir.
- Most important is that you think for yourself.
- En önemlisi de kendiniz için düşünmenizdir.
- If you find yourself in quicksand you'll sink more slowly if you don't move.
- Kendinizi bataklıkta bulursanız, hareket etmezseniz daha yavaş batarsınız.
- Sometimes you can indulge yourself in some luxury.
- Bazen kendinizi biraz lüksle şımartabilirsiniz.
- You should be able to do that by yourself.
- Bunu kendiniz yapabilmelisiniz.
- Put yourself into a status that allows you not only to act, but also to think.
- Kendinizi sadece hareket etmenize değil, aynı zamanda düşünmenize de izin veren bir duruma getirin.
- You must prepare yourself for the worst.
- En kötüsü için kendinizi hazırlamalısınız.
- Don't sacrifice yourself for other people.
- Başkaları için kendinizi feda etmeyin.
- Make yourself at home.
- Kendinizi evinizde hissedin.
- Defend yourself.
- Kendinizi koruyun.
- When meeting a person for the first time, be sure to pay attention to the distance placed between yourself and your partner.
- Bir insanla ilk kez tanışırken, kendiniz ve partneriniz arasındaki mesafeye dikkat ettiğinizden emin olun.
- Do you consider yourself to be a generous person?
- Kendinizi cömert biri olarak görüyor musunuz?
- What's the best way to keep yourself from yawning?
- Kendinizi esnemekten alıkoymanın en iyi yolu nedir?
- You yourself need to be treated!
- Siz kendinizi tedavi ettirmelisiniz!
- Tell me about yourself, please, Sir Anthony.
- Bana kendinizden bahsedin Lütfen Sör Anthony.
- What's something you wish you could change about yourself?
- Kendinizle ilgili değiştirmeyi dilediğiniz şey nedir?
- Defend yourself!
- Kendinizi savunun!
- You can use Tatoeba to test yourself.
- Tatoeba'yı kendinizi test etmek için kullanabilirsiniz.
- Do you consider yourself to be a lucky person?
- Kendinizi şanslı biri olarak görüyor musunuz?
- Have you ever ironed your clothes by yourself?
- Hiç kıyafetlerinizi kendiniz ütülediniz mi?
- Don't hate yourself.
- Kendinizden nefret etmeyin.
- Before you can love others, you need to be able to love yourself.
- Başkalarını sevebilmek için önce kendinizi sevebilmeniz gerekir.
- You really expressed yourself quite clearly.
- Gerçekten kendinizi oldukça açık ifade ettiniz.
- Don't point the finger at others, point the finger at yourself.
- Parmağınızla başkalarını göstermeyin, parmağınızla kendinizi gösterin.
- Are you strong enough to do that by yourself?
- Bunu kendiniz yapacak kadar güçlü misiniz?
- Have you ever found yourself without a job?
- Kendinizi hiç işsiz buldunuz mu?
- Please be careful not to overexert yourself.
- Lütfen kendinizi fazla zorlamamaya dikkat edin.
- If you consider yourself an Ossetian, you must learn your mother language.
- Kendinizi bir Oset olarak düşünürseniz, ana dilinizi öğrenmelisiniz.
- I can't ask you to put yourself in danger.
- Kendinizi tehlikeye atmanızı isteyemem.
- What did you get yourself into?
- Kendinizi neyin içine soktunuz?
- Make yourself useful.
- Kendinizi işe yarar hale getirin.
- You are ignorant, yet imagine yourself to be very knowledgeable.
- Cahilsiniz ama kendinizi çok bilgili sanıyorsunuz.
- Why don't you do that yourself?
- Neden onu kendiniz yapmıyorsunuz?
- If you find yourself in a hole, stop digging.
- Kendinizi bir çukurda bulursanız, kazmayı bırakın.
- Please identify yourself.
- Kendinizi tanıtın lütfen.
- Come and look for yourself.
- Gelip kendiniz arayın.
- Please identify yourself.
- Lütfen kendinizi tanıtın.
- Don't hold yourself responsible for what happened.
- Olanlar için kendinizi sorumlu tutmayın.
- Isolate yourself.
- Kendinizi izole edin.
- You seem to be pleased with yourself.
- Kendinizden memnun görünüyorsunuz.
- Don't fool yourself.
- Kendinizi aptal yerine koymayın.
- You can keep this one for yourself.
- Bunu kendiniz için alabilirsiniz.
- Please come in and make yourself at home.
- Lütfen içeri girin ve kendinizi evinizde hissedin.
- Please put yourself in my place.
- Lütfen kendinizi benim yerime koyun.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
- Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.
- Can you manage to carry that heavy suitcase by yourself?
- O ağır bavulu kendiniz taşıyabilir misiniz?
- Find things out for yourself instead of having a parent or a teacher tell you.
- Ebeveyn ya da öğretmene anlattıracağınıza bir şeyleri kendiniz öğrenin.
- Try not to take yourself too seriously.
- Kendinizi çok ciddiye almamaya çalışın.
- Please tell us something about yourself.
- Bize kendiniz hakkında bir şeyler söyleyin.
- The biggest victory is to win over yourself.
- En büyük zafer kendinizi yenmektir.
- Don't kid yourself.
- Kendinizi aptal yerine koymayın.
- How would you introduce yourself?
- Kendinizi nasıl tanıtırdınız?
- You can think of the rest yourself.
- Geri kalanı kendiniz düşünebilirsiniz.
- You ought to blame yourself, not the others, for the failure.
- Başarısızlık için başkalarını değil, kendinizi suçlamalısınız.
- It's wrong to deceive people, but worse to deceive yourself.
- İnsanları aldatmak yanlıştır, fakat kendinizi aldatmak daha kötü.
- Aren't you contradicting yourself?
- Kendinizle çelişmiyor musunuz?
- I know you probably wanted to do that by yourself.
- Muhtemelen bunu kendiniz yapmak istediğinizi biliyorum.
- The best thing would be for you to do the work yourself.
- En iyisi bu işi kendiniz yapmanız.
- Do you consider yourself an easygoing person?
- Kendinizi uyumlu bir insan olarak görüyor musunuz?
- The first principle is that you must not fool yourself, and you are the easiest person to fool.
- İlk ilke, kendinizi kandırmamanız gerektiğidir ve kandırılması en kolay kişi kendinizsiniz.
- Let yourself be happy.
- Kendinizi mutlu edin.
- Tell me about yourself, please, Sir Anthony.
- Lütfen bana kendinizden söz edin, Bay Anthony.
- Warm yourself while the fire burns.
- Ateş yanarken kendinizi ısıtın.
- Why not look into the matter yourself?
- Neden konuyu kendiniz incelemiyorsunuz?
- Think for yourself.
- Kendiniz için düşünün.
- Do it yourself.
- Onu kendiniz yapın.
- Put yourself in my place.
- Kendinizi benim yerime koyun.
- You can ask them yourself.
- Onlara kendiniz sorabilirsiniz.
- Try to put yourself in her shoes and understand what she's been through.
- Kendinizi onun yerine koymaya ve neler yaşadığını anlamaya çalışın.
- Consider others as yourself.
- Başkalarını da kendiniz gibi düşünün.
- Pick a book for yourself!
- Kendiniz için bir kitap seçin!
- You're embarrassing yourself.
- Kendinizi utandırıyorsunuz.
- Can you tell us about yourself?
- Bize kendinizden bahseder misiniz?
- If you compare yourself with others, you may become vain or bitter; for always there will be greater and lesser persons than yourself.
- Kendinizi başkalarıyla kıyaslarsanız, kibirli veya acımasız olabilirsiniz; çünkü her zaman sizden daha büyük ve daha küçük insanlar olacaktır.
- You imagine yourself to be far more knowledgeable than you really are.
- Kendinizi gerçekte olduğunuzdan çok daha bilgili zannediyorsunuz.
- Imagine yourself on a mountaintop.
- Kendinizi bir dağın tepesinde hayal edin.
- You should exert yourself to get better results.
- Daha iyi sonuçlar almak için kendinizi zorlamalısınız.
- You yourself don't know what you're talking about.
- Neden bahsettiğinizi kendiniz de bilmiyorsunuz.
- You have to devote yourself to the task.
- Kendinizi göreve adamak zorundasınız.
- Why are you doing that by yourself?
- Bunu neden kendiniz yapıyorsunuz?
- Try to do things for yourself.
- Kendiniz için bir şeyler yapmaya çalışın.
- Judge for yourself and you won't be judged.
- Kendinizi yargılarsanız yargılanmazsınız.
- Why don't you do that by yourself?
- Neden bunu kendiniz yapmıyorsunuz?
- Here, look for yourself.
- İşte, kendiniz bakın.
- Imagine yourself in her place.
- Onun yerine kendinizi koyun.
- Try to put yourself in Tom's shoes.
- Kendinizi Tom'un yerine koymaya çalışın.
- Why didn't you do that by yourself?
- Bunu neden kendiniz yapmadınız?
- Can you speak a little about yourself?
- Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
- Please take more pride in yourself.
- Lütfen kendinizle daha fazla gurur duyun.
- As you start to look deeper, you will find it out yourself.
- Daha derin bakmaya başladığınızda onu kendiniz bulacaksınız.
- Try to control yourself.
- Kendinizi kontrol etmeye çalışın.
- If you spill boiling water, you can easily scald yourself.
- Kaynar suyu dökerseniz kendinizi yakmanız işten bile değildir.
- Are you really going to do that by yourself?
- Bunu gerçekten kendiniz mi yapacaksınız?
- Try thinking for yourself.
- Kendiniz düşünmeyi deneyin.
- You can not live at all if you do not learn to adapt yourself to your life as it happens to be.
- Kendinizi hayatınıza olduğu gibi adapte etmeyi öğrenmezseniz hiç yaşayamazsınız.
- You can count yourself lucky!
- Kendinizi şanslı sayabilirsiniz!
- Can you introduce yourself in a few words?
- Kendinizi birkaç kelimeyle tanıtabilir misiniz?
- You should attend the meeting yourself.
- Toplantıya kendiniz katılmalısınız.
- Come over here and warm yourself by the fire.
- Buraya gelin ve ateşin yanında kendinizi ısıtın.
- No matter how sneaky you are, you can never surprise yourself.
- Ne kadar sinsi olursanız olun, kendinizi asla şaşırtamazsınız.
- I think you're contradicting yourself.
- Sanırım kendinizle çelişiyorsunuz.
- Did you make this doll by yourself?
- Bu oyuncak bebeği kendiniz mi yaptınız?
- Can you really do that by yourself?
- Bunu gerçekten kendiniz yapabilir misiniz?
- The most important thing in life is to be yourself.
- Hayatta en önemli şey kendiniz olmaktır.
- You may as well go yourself.
- Kendiniz de gidebilirsiniz.
- To begin with, you must know yourself.
- Öncelikle, kendinizi tanımalısınız.
- Did you make it by yourself?
- Onu kendiniz mi yaptınız?
- Don't hold yourself responsible for what happened.
- Olanlardan kendinizi sorumlu tutmayın.
- Why limit yourself to just one?
- Neden kendinizi sadece bir taneyle sınırlıyorsunuz?
- Control yourself.
- Kendinizi kontrol edin.
- Why not look into the matter yourself?
- Neden konuyu kendiniz araştırmıyorsunuz?
- Did you do this by yourself?
- Bunu kendiniz mi yaptınız?
- I don't think you should try to do that by yourself.
- Onu kendiniz yapmayı denemeniz gerektiğini düşünmüyorum.
- You can use Tatoeba to test yourself.
- Kendinizi denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsiniz.
- You should go and see for yourself.
- Gidip kendiniz görmelisiniz.
- You have to solve your problems yourself.
- Sorunlarınızı kendiniz çözmelisiniz.
- You can indulge yourself without spending a fortune.
- Bir servet harcamadan kendinizi şımartabilirsiniz.
- You don't have to do that by yourself.
- Onu kendiniz yapmak zorunda değilsiniz.
- Don't wear yourself out.
- Kendinizi yıpratmayın.
- You can do that yourself.
- Bunu kendiniz yapabilirsiniz.
- Express yourself as clearly as you can.
- Kendinizi, elinizden geldiği kadar açık biçimde ifade edin.
- You can save yourself a lot of trouble by just doing it right the first time.
- İlk seferde doğru yaparak kendinizi büyük bir dertten kurtarabilirsiniz.
- Keep yourself alive during winter.
- Kış boyunca kendinizi canlı tutun.
- Do you consider yourself as a dangerous guy?
- Kendinizi tehlikeli bir adam olarak görüyor musunuz?
- All your problems are concentrated in your heart, so you just need to examine yourself.
- Tüm sorunlarınız kalbinizde yoğunlaşmıştır, bu yüzden sadece kendinizi incelemeniz gerekir.
- You should be proud of yourself.
- Siz de kendinizle gurur duymalısınız.
- The best way to predict the future is to create it yourself.
- Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu onu kendiniz yaratmaktır.
- Don't be ashamed of yourself.
- Kendinizden utanmayın.
- Please warm yourself at the fire.
- Kendinizi ateşte ısıtın lütfen.
- You don't seem to be yourself these days.
- Bugünlerde kendiniz gibi görünmüyorsunuz.
- You are deceiving yourself.
- Kendinizi kandırıyorsunuz.
- Come on in and make yourself at home.
- İçeri gelin ve kendinizi evinizde hissedin.
- Don't misunderestimate yourself.
- Kendinizi yanlış değerlendirmeyin.
- If you don't believe me, go and see for yourself.
- Bana inanmıyorsanız, gidin ve kendiniz görün.
- Express yourself as clearly as you can.
- Kendinizi olabildiğince açık ifade edin.
- Don't go praising yourself.
- Kendinizi övmeyin.
- You should talk to the teacher yourself.
- Öğretmenle kendiniz konuşmalısınız.
- Think of yourself as the owner of the company mentioned.
- Kendinizi bahsedilen şirketin sahibi olarak düşünün.
- Now, tell me something about yourself.
- Şimdi, bana kendinizden bahsedin.
- Do that by yourself.
- Bunu kendiniz yapın.
- Consider yourself lucky.
- Kendinizi şanslı sayın.
- What's the best way to keep yourself from yawning?
- Kendinizi esnemekten alıkoymak için en iyi yol nedir?
- Where do you see yourself in five years?
- Beş yıl içinde kendinizi nerede görüyorsunuz?
- You must think for yourself.
- Kendiniz için düşünmelisiniz.
- You told me so yourself.
- Bana kendiniz öyle söylediniz.
- It's very hard to see yourself as others see you.
- Kendinizi başkalarının sizi gördüğü gibi görmek çok zordur.
- Educate yourself before buying.
- Satın almadan önce kendinizi eğitin.
- Stand up for yourself.
- Kendinizi savunun.
- Imagine yourself in her place.
- Kendinizi onun yerinde düşünün.
- This means that if you try to protect yourself too much, you will only make bigger mistakes.
- Bu demektir ki, kendinizi çok fazla korumaya çalışırsanız sadece daha büyük hatalar yaparsınız.
- Don't kid yourself.
- Kendinizi kandırmayın.
- Can you solve the problem by yourself?
- Sorunu kendiniz çözebilir misiniz?
- Do you do any cooking yourself?
- Kendiniz yemek yapıyor musunuz?
- Judge for yourself.
- Kendiniz karar verin.
- Please make yourself at home here.
- Lütfen burada kendinizi evinizde gibi hissedin.
- You aren't yourself.
- Kendinizde değilsiniz.
- Please feel free to express yourself.
- Lütfen kendinizi ifade etmekten çekinmeyin.
- You don't have enough faith in yourself.
- Kendinizde yeterince inancınız yok.
- Listen to yourself.
- Kendinizi dinleyin.
- You cannot see heaven until you are dead yourself.
- Kendiniz ölene kadar cenneti göremezsiniz.
- You should be ashamed of yourself.
- Kendinizden utanmalısınız.
- Do you consider yourself a religious person?
- Kendinizi dindar biri olarak görüyor musunuz?
- Where do you go when you need time to yourself?
- Kendiniz için zamana ihtiyacınız olduğunda nereye gidersiniz?
- Please tell us something about yourself.
- Lütfen bize kendiniz hakkında bir şeyler anlatın.
- The way to protect yourself and your family from being adversely affected by television is to be more selective of the programmes you watch.
- Kendinizi ve ailenizi televizyondan olumsuz etkilenmekten korumanın yolu, izlediğiniz programlar konusunda daha seçici olmaktır.
- Educate yourself about money.
- Para hakkında kendinizi eğitin.
- You cannot kill yourself by holding your breath.
- Nefesinizi tutarak kendinizi öldüremezsiniz.
- Try it yourself.
- Onu kendiniz deneyin.
- Can you tell us something about yourself?
- Bize kendiniz hakkında bir şeyler söyleyebilir misiniz?
- You must control yourself.
- Kendinizi kontrol etmelisiniz.
Show More (210)
|
4 |
yourself |
kendinize |
pron. |
|
- No, you ask yourself, can they suffer?
- Hayır, kendinize soruyorsunuz, acı çekebilirler mi?
- So that is no personal criticism of yourself.
- Yani bu kendinize yönelik kişisel bir eleştiri değildir.
- Giving yourself plenty of time to kiss and touch one another will help to increase desire.
- Birbirinizi öpmek ve dokunmak için kendinize bolca zaman ayırmanız arzunun artmasına yardımcı olacaktır.
- You've had the whole weekend to get yourself a lawyer.
- Kendinize bir avukat bulmak için bütün bir hafta sonu vaktiniz vardı.
- You got yourself a fast three-year-old, sir.
- Kendinize üç yaşında hızlı bir çocuk bulmuşsunuz efendim.
- Ask yourself if each block is really important for the whole design.
- Her bir bloğun genel tasarım için gerçekten önemli olup olmadığını kendinize sorun.
- Ask yourself if each block is really important for the whole design.
- Her bloğun tasarımın tamamı için gerçekten önemli olup olmadığını kendinize sorun.
- Snack on these throughout the day to give yourself extra calories.
- Kendinize ekstra kalori vermek için gün boyunca bunları atıştırın.
- Help yourself to a drink.
- Kendinize bir içki alın.
- You need to get yourself a good lawyer.
- Kendinize iyi bir avukat bulmanız gerekiyor.
- Take care of yourself.
- Kendinize iyi bakın.
- You've earned yourself a subscriber!
- Kendinize bir abone kazandınız!
- You must take care of yourself.
- Kendinize iyi bakmalısınız.
- Have you ever attempted to harm yourself?
- Hiç kendinize zarar verme girişiminde bulundunuz mu?
- You need to find yourself a steady job.
- Kendinize kalıcı bir iş bulmanız gerek.
- Respect yourself.
- Kendinize saygı duyun.
- Do you feel like you want to hurt yourself now?
- Şu anda kendinize zarar vermek istediğinizi hissediyor musunuz?
- How many times a day do you look at yourself in the mirror?
- Günde kaç kaç kez aynada kendinize bakarsınız?
- You'll save yourself a lot of time if you take the car.
- Arabayı alırsanız kendinize çok zaman kazandırırsınız.
- Please take care of yourself.
- Lütfen kendinize iyi bakın.
- When you buy clothes, do you ask yourself where they were made?
- Kıyafet satın alırken kendinize nerede yapıldığını soruyor musunuz?
- Above all, take care of yourself.
- Her şeyden önce, kendinize iyi bakın.
- Give yourself a break.
- Kendinize bir mola verin.
- That might look like you're giving yourself a gift.
- Bu kendinize bir hediye veriyormuşsunuz gibi görünebilir.
- Look for yourself.
- Kendinize bakın.
- Give yourself plenty of time.
- Kendinize bol zaman ayırın.
- Get yourself some popcorn, sit back and enjoy the show.
- Kendinize biraz patlamış mısır alın, arkanıza yaslanın ve gösterinin keyfini çıkarın.
- Get yourself taken care of.
- Kendinize iyi bakın.
- I suggest you keep that to yourself.
- Bunu kendinize saklamanızı öneririm.
- Keep the secret to yourself.
- Sırrı kendinize saklayın.
- Have you ever attempted to harm yourself?
- Hiç kendinize zarar vermeye kalkıştınız mı?
- Get yourself a decent suit.
- Kendinize uygun bir takım elbise alın.
- If you respect yourself, others will respect you.
- Kendinize saygı duyarsanız, başkaları da size saygı duyar.
- To help others is to help yourself.
- Başkalarına yardım etmek kendinize yardım etmek demek.
- Get yourself some popcorn, sit back and enjoy the show.
- Kendinize biraz patlamış mısır alın, arkanıza yaslanın ve gösterinin tadını çıkarın.
- Take care of yourself.
- Kendinize iyi bakın!
- Please, madam, help yourself!
- Lütfen hanımefendi, kendinize yardım edin!
- If you respect yourself, then you will receive respect from others.
- Kendinize saygı duyarsanız, başkalarından da saygı görürsünüz.
- You are still asking yourself what the meaning of life is?
- Hala kendinize hayatın anlamının ne olduğunu mu soruyorsunuz?
- Please take good care of yourself.
- Lütfen kendinize iyi bakın.
- I suggest keeping your opinions to yourself from now on.
- Şu andan itibaren fikirlerinizi kendinize saklamanızı öneririm.
- Take good care of yourself.
- Kendinize iyi bakın.
- Please control yourself.
- Lütfen kendinize hakim olun.
- Look after yourself.
- Kendinize iyi bakın.
- I strongly suggest that you get yourself another lawyer.
- Kendinize başka bir avukat bulmanızı kuvvetle öneriyorum.
- If you make a mistake, give yourself some time and try again.
- Eğer bir hata yaparsanız, kendinize biraz zaman tanıyın ve tekrar deneyin.
- If you respect yourself, then others will respect you.
- Siz kendinize saygı duyarsanız, başkaları da size saygı duyar.
- I think you should buy yourself a new dress.
- Bence kendinize yeni bir elbise almalısınız.
- You must take good care of yourself.
- Kendinize iyi bakmalısınız.
- Please help yourself to some cake.
- Lütfen kendinize biraz kek alın.
- You must be careful of yourself.
- Kendinize dikkat etmelisiniz.
- Look out for yourself.
- Kendinize dikkat edin.
- Keep your ideas to yourself.
- Fikirlerinizi kendinize saklayın.
- Look at yourself in the mirror.
- Aynada kendinize bakın.
- You seem to have hurt yourself.
- Kendinize zarar vermişsiniz gibi görünüyor.
- All you have to do is to take care of yourself.
- Yapmanız gereken tek şey kendinize bakmaktır.
- I strongly suggest that you get yourself another lawyer.
- Kendinize başka bir avukat bulmanızı şiddetle öneririm.
- Please keep this news to yourself for a while.
- Lütfen bu haberi bir süre kendinize saklayın.
Show More (55)
|