İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | spotlight i. | sahne ışığı | ||
The singer was shining under the spotlights Şarkıcı, sahne ışıkları altında parlıyordu. More Sentences |
||||
Genel | spotlight f. | dikkat çekmek | ||
Many issues related to food shortage were spotlighted during the conference. Konferans sırasında yiyecek kıtlığıyla ilgili birçok meseleye dikkat çekildi. More Sentences |
||||
Genel | spotlight f. | sahne ışığı tutmak | ||
The stage was spotlit when the audience started to cheer. Seyirciler tezahürat yapmaya başladığında sahneye ışık tutuldu. More Sentences |
||||
Genel | spotlight i. | spot lamba | ||
Genel | spotlight i. | yaygınlık | ||
Genel | spotlight i. | ışıldak | ||
Genel | spotlight i. | ilgi | ||
Genel | spotlight f. | ilgi çekmek | ||
Technical | ||||
Teknik | spotlight i. | far | ||
Teknik | spotlight i. | montaj kiti spot lambası | ||
Teknik | spotlight i. | projektör | ||
Teknik | spotlight i. | spot lambası | ||
Informatics | ||||
Bilişim | spotlight i. | ön plan | ||
Lighting | ||||
Aydınlatma | spotlight i. | nokta ışıklığı | ||
Aydınlatma | spotlight i. | spot | ||
Automotive | ||||
Otomotiv | spotlight i. | spot lambası | ||
Hunting | ||||
Silah/Atıcılık | spotlight f. | (balıkçı feneri ile) gece ava çıkmak | ||
Silah/Atıcılık | spotlight f. | gece geyik avlamak | ||
Silah/Atıcılık | spotlight f. | gece avlamak | ||
Silah/Atıcılık | spotlight f. | gece avlanmak | ||
Theatre | ||||
Tiyatro | spotlight f. | sahne ışığı altına almak | ||
Tiyatro | spotlight f. | spot ışığı doğrultmak |