| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| Teknik | ||||
| Teknik | şiddetli yağış | heavy rainfall i. | ||
|
In only two hours, heavy rainfall of more than 200 litres/m2 flooded the capital. Sadece iki saat içinde 200 litre/m2'den fazla şiddetli yağış başkenti sular altında bırakmıştır. More Sentences |
||||
| Genel | ||||
| Genel | şiddetli yağış | gulch [dialect] [uk] i. | ||
| Genel | şiddetli yağış | flood i. | ||
| Genel | şiddetli yağış | pash [dialect] [uk] i. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Genel | ||
| Genel | kısa ve şiddetli yağış | flurry i. |
| Genel | (yağmur) şiddetli yağış | plunge i. |
| Genel | şiddetli yağış görülen | pluviose s. |
| Genel | düzenli ve şiddetli yağış alan | pluviose s. |
| Genel | (yağmur, yağış) çok şiddetli | in sheets zf. |
| Denizcilik | ||
| Denizcilik | yerel şiddetli yağış | local severe rainfall i. |
| Botanik | ||
| Botanik | şiddetli yağış ile kuraklık arasında değişen dönemlere uyum sağlamış bitki | tropophyte i. |
| Botanik | şiddetli yağış ile kuraklık arasında değişen dönemlere uyum sağlayan | tropophilous s. |
| Botanik | şiddetli yağış ile kuraklık arasında değişen dönemlere uyum sağlayan | tropophytic s. |
| Botanik | şiddetli yağış ile kuraklık arasında değişen dönemlere uyum sağlayan | tropophil s. |
| Çevre | ||
| Çevre | yerel şiddetli yağış | local severe rain i. |
| Meteoroloji | ||
| Meteoroloji | kasırga ve şiddetli yağış sırasında bulut ve nemin konik forma alçalması | land spout i. |