Geçmiş

(bir şeye) dokunmak

"(bir şeye) dokunmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Phrasals
1	Öbek Fiiller	(bir şeye) dokunmak	meet with f.
2	Öbek Fiiller	(bir şeye) dokunmak	key into (something) f.
3	Öbek Fiiller	(bir şeye) dokunmak	touch to (something) f.
Idioms
4	Deyim	(bir şeye) dokunmak	get a hand on (something) f.

"(bir şeye) dokunmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	dil ile (bir şeye) dokunmak	tongue f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) dokunmak	bump (up) against (someone or something) f.
3	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) dokunmak	bump (up) against someone or something f.
4	Öbek Fiiller	(bir şeye) hafifçe dokunmak	dab at (something) f.
5	Öbek Fiiller	(bir şeye) hafifçe dokunmak	dab at something f.
6	Öbek Fiiller	bir şeye hafif hafif dokunmak	dab at something f.
7	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye) avuçla dokunmak	paw at (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birine veya bir şeye) hoyratça dokunmak	paw at (someone or something) f.
9	Öbek Fiiller	birine/bir şeye dokunmak	impinge upon someone or something f.
10	Öbek Fiiller	birine/bir şeye dokunmak	impinge on someone or something f.
11	Öbek Fiiller	birine/bir şeye hafifçe dokunmak	brush (up) against someone or something f.
12	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) hafifçe dokunmak	brush against (someone or something) f.
13	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) hafifçe dokunmak	prod at (someone or something) f.
14	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) dokunmak	redound on (someone or something) f.
15	Öbek Fiiller	(birine/bir şeye) dokunmak	redound upon (someone or something) f.
16	Öbek Fiiller	(bir şeye) eliyle temas etmek/dokunmak	touch to (something) f.
Idioms
17	Deyim	(birine/bir şeye) eliyle dokunmak	put (one's) hands on (someone or something) f.
18	Deyim	(birine/bir şeye/bir hayvana) eliyle dokunmak	put one's hands on (someone, something, or an animal) f.
19	Deyim	(birine/bir şeye/bir hayvana) eliyle dokunmak	lay one's hands on (someone, something, or an animal) f.
20	Deyim	(birine/bir şeye) dokunmak	make contact with (someone or something) f.
21	Deyim	(birine/bir şeye) tırnağının ucuyla bile dokunmak istememek	not touch (someone or something) with a barge pole [uk/australia] f.
22	Deyim	(birine/bir şeye) tırnağının ucuyla bile dokunmak istememek	not touch (someone or something) with a ten-foot pole [us] f.
Archaic
23	Eski Kullanım	(bir şeye) parmaklarla hafifçe dokunmak	paddle f.