Geçmiş

(bir şeyi) eleştirmek

"(bir şeyi) eleştirmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Colloquial
1	Konuşma Dili	(bir şeyi) eleştirmek	knock (something) f.

"(bir şeyi) eleştirmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 75 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	bir şeyi detayına girmeden eleştirmek	glance f.
Phrasals
2	Öbek Fiiller	(birini veya bir şeyi) devamlı veya şiddetli eleştirmek	set at f.
3	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) eleştirmek	reproach (someone or something) for (doing) (something) f.
4	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi yaptığı bir şeyden dolayı) eleştirmek	reprove (someone or something) for (doing) (something) f.
5	Öbek Fiiller	(birini ya da bir şeyi bir şeyle) eleştirmek	level (something) against (someone or something) f.
6	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) şiddetle eleştirmek	wail on (someone or something) f.
7	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek	wail on (someone or something) f.
8	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) eleştirmek	carp at someone or something f.
9	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) eleştirmek	carp about (someone or something) f.
10	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi ağır eleştirmek	cut someone or something up f.
11	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi sert bir biçimde eleştirmek	cut someone or something up f.
12	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi yersiz yere eleştirmek	dump on someone/something f.
13	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi acımasızca/kıyasıya eleştirmek	dump on someone/something f.
14	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi ağır biçimde eleştirmek	hack someone or something apart f.
15	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) eleştirmek	pick on (someone or something) f.
16	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) eleştirmek	rage against (someone or something) f.
17	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) eleştirmek	rail against (someone or something) f.
18	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi bir şey/bir şey yaptığı) için eleştirmek	rebuke (someone or something) for (doing) (something) f.
19	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) olumsuz/fena/çok kötü eleştirmek	rip (someone or something) to shreds f.
20	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) eleştirmek	speak against (someone or something) f.
21	Öbek Fiiller	birini/bir şeyi acımasızca eleştirmek	take someone or something apart f.
22	Öbek Fiiller	(birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek/azarlamak	tear into (someone or something) f.
Idioms
23	Deyim	(bir şeyi) sert bir şekilde eleştirmek	pick (something) to bits f.
24	Deyim	bir şeyi/birini sert bir şekilde eleştirmek	pick somebody/something to bits/pieces f.
25	Deyim	bir şeyi/birini sert bir şekilde eleştirmek	pull somebody/something to bits/pieces f.
26	Deyim	birini/bir şeyi çok ağır eleştirmek	rip somebody/something apart f.
27	Deyim	birini/bir şeyi çok ağır eleştirmek	rip somebody/something to bits f.
28	Deyim	birini/bir şeyi çok ağır eleştirmek	rip somebody/something to shreds f.
29	Deyim	(birini veya bir şeyi) devamlı eleştirmek	keep (going) on at (one) f.
30	Deyim	(birini/bir şeyi) ağır eleştirmek	do a hatchet job on (someone or something) f.
31	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	take a pop at (someone or something) [uk] f.
32	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	take a poke at (someone or something) f.
33	Deyim	birini/bir şeyi eleştirmek	take a poke at somebody/something [old-fashioned] [us] f.
34	Deyim	(birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek	tear (someone or something) to pieces f.
35	Deyim	birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek	tear somebody/something to pieces/shreds f.
36	Deyim	(birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek	tear (someone or something) to ribbons f.
37	Deyim	(birini/bir şeyi) saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek	tear (someone or something) to shreds f.
38	Deyim	birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek	tear someone or something to shreds f.
39	Deyim	birini/bir şeyi saldırgan/ağır bir şekilde eleştirmek	tear someone or something to pieces f.
40	Deyim	(birini/bir şeyi) acımasızca yargılamak/eleştirmek	cut (someone or something) to ribbons f.
41	Deyim	(birini/bir şeyi) ağır eleştirmek	cut (someone or something) to ribbons f.
42	Deyim	(birini/bir şeyi) sert biçimde yargılamak/eleştirmek	cut (someone or something) to ribbons f.
43	Deyim	(birini/bir şeyi) över gibi yapıp eleştirmek	damn (someone or something) with faint praise f.
44	Deyim	birini/bir şeyi över gibi yapıp eleştirmek	damn somebody/something with faint praise f.
45	Deyim	birini/bir şeyi över gibi yapıp eleştirmek	damn someone or something with faint praise f.
46	Deyim	birini/bir şeyi över gibi yapıp eleştirmek	damn someone/something with faint praise f.
47	Deyim	birini/bir şeyi acımasızca/kıyasıya eleştirmek	do a dump on someone/something f.
48	Deyim	birini/bir şeyi acımasızca/kıyasıya eleştirmek	dump all over someone/something f.
49	Deyim	birini/bir şeyi acımasızca/kıyasıya eleştirmek	dump on someone/something f.
50	Deyim	(birini/bir şeyi) ağır biçimde cezalandırmak/eleştirmek	come down (hard) (on someone or something) f.
51	Deyim	(birini/bir şeyi) acımasızca cezalandırmak/eleştirmek	come down (hard) (on someone or something) f.
52	Deyim	birini/bir şeyi yersiz yere eleştirmek	dump all over someone/something f.
53	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	find fault (with somebody/something) f.
54	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	find fault with (someone or something) f.
55	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	have a go (at someone or something) f.
56	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	make little of (someone or something) f.
57	Deyim	(birini/bir şeyi) sürekli eleştirmek	never have a good word to say about (someone of something) f.
58	Deyim	(birini/bir şeyi) sürekli eleştirmek	never have a good word to say for (someone of something) f.
59	Deyim	(birini/bir şeyi) sürekli eleştirmek	not have a good word to say about (someone of something) f.
60	Deyim	(birini/bir şeyi) sürekli eleştirmek	not have a good word to say for (someone of something) f.
61	Deyim	(birini/bir şeyi) kılı kırk yararcasına eleştirmek	pick (someone or something) to pieces f.
62	Deyim	(birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek	pick (someone or something) to pieces f.
63	Deyim	(bir şeyi) kılı kırk yararcasına eleştirmek	pick holes in (something) f.
64	Deyim	(bir şeyi) acımasızca eleştirmek	pick holes in (something) f.
65	Deyim	(birini/bir şeyi) ağır biçimde eleştirmek	shoot (someone or something) down in flames f.
66	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	take a dig at (someone or something) f.
67	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	take a jab at (someone or something) f.
68	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	take a potshot (at somebody/something) f.
69	Deyim	(birini/bir şeyi) eleştirmek	take a potshots (at somebody/something) f.
70	Deyim	(birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek	take a shot at (someone or something) f.
Slang
71	Argo	(birini/bir şeyi) eleştirmek	hate on (someone or something) f.
72	Argo	(birini/bir şeyi) eleştirmek	rank on (someone or something) f.
73	Argo	(birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek	shit all over (someone or something) f.
74	Argo	(birini/bir şeyi) acımasızca eleştirmek	shit on (someone or something) f.
75	Argo	(birini veya bir şeyi) sert şekilde eleştirmek	slag [uk] f.