Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
glance
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"glance"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 53 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
glance
i.
kısa bakış
2
Yaygın Kullanım
glance
i.
bakış
3
Yaygın Kullanım
glance
i.
kısaca bakış
4
Yaygın Kullanım
glance
f.
göz atmak
General
5
Genel
glance
i.
sıyırma
6
Genel
glance
i.
parıltı
7
Genel
glance
i.
ima
8
Genel
glance
i.
nazar
9
Genel
glance
i.
göz
10
Genel
glance
i.
göz atma
11
Genel
glance
i.
(krikette) topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirmek için eğik sopa ile yapılan vuruş
12
Genel
glance
f.
parıldamak
13
Genel
glance
f.
göz gezdirmek
14
Genel
glance
f.
bakıvermek
15
Genel
glance
f.
bakmak
16
Genel
glance
f.
göz atmak
17
Genel
glance
f.
sekmek
18
Genel
glance
f.
(ışık huzmesinin) yansıtıcı bir yüzeye eğik şekilde çarpıp açı yaparak yansımak
19
Genel
glance
f.
ışığın aralıklı olarak hızla parlamasına sebep olacak ani hareketler yapmak
20
Genel
glance
f.
sürekli parlak ışınımlar yaparak parlamak
21
Genel
glance
f.
ışık saçmak
22
Genel
glance
f.
tesadüfen bahsetmek
23
Genel
glance
f.
yüzeysel olarak bahsetmek
24
Genel
glance
f.
kinayeli konuşmak
25
Genel
glance
f.
ima etmek
26
Genel
glance
f.
bir şeye eleştirel üslupla değinmek
27
Genel
glance
f.
bir şeyi lafı uzatmadan hicvetmek
28
Genel
glance
f.
bir şeyi detayına girmeden eleştirmek
29
Genel
glance
f.
verev gitmesini sağlamak
30
Genel
glance
f.
(mızrak, taş, kurşun) yüzeyden sekecek şekilde fırlatmak veya atmak
31
Genel
glance
f.
(krikette) eğik sopa ile vurarak topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirerek oynamak
32
Genel
glance
f.
bolca parıltı vermek
33
Genel
glance
f.
çok parlak hale getirmek
34
Genel
glance
f.
oblik sekecek şekilde fırlatmak
35
Genel
glance
f.
oblik sekecek şekilde vurmak
Technical
36
Teknik
glance
i.
metalik parlaklığı maden cevheri
37
Teknik
glance
i.
pırıltılı mineral
38
Teknik
glance
f.
bakmak
39
Teknik
glance
f.
göz atmak
Informatics
40
Bilişim
glance
i.
ekranda yer alan ve bir bakışta anlaşılabilen bilgi
Optics
41
Optik
glance
i.
yansıtıcı bir yüzeye eğik şekilde çarpıp açı yaparak yansıyan ışık huzmesi
42
Optik
glance
i.
ışın
Sport
43
Spor
glance
f.
(krikette) eğik sopa ile vurarak topun yönünü bacak tarafına doğru değiştirmek
Football
44
Futbol
glance
f.
topa kafayla hafifçe vurmak
45
Futbol
glance
f.
ustalıkla kafa vuruşu yapmak
Archaic
46
Eski Kullanım
glance
i.
hızlı şekilde yapılan çapraz hareket
47
Eski Kullanım
glance
i.
yönünden sapmış etki
48
Eski Kullanım
glance
i.
yönünden sapmış darbe
49
Eski Kullanım
glance
i.
kısa ve hicivci atıf
50
Eski Kullanım
glance
i.
laf dokundurma
51
Eski Kullanım
glance
f.
(konuşurken veya yazarken) bir konudan diğerine atlamak
52
Eski Kullanım
glance
f.
dolaylı olarak hedef almak
53
Eski Kullanım
glance
f.
çıtlatmak
"glance"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 210 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
glance at
i.
ima
2
Genel
a cursory glance
i.
göz gezdirme
3
Genel
a sidelong glance
i.
yan yan bakma
4
Genel
first glance
i.
ilk bakış
5
Genel
farewell glance
i.
veda bakışı
6
Genel
contents at a glance
i.
bir bakışta içindekiler
7
Genel
life at a glance
i.
bir bakışta hayat
8
Genel
furtive glance
i.
gizlice göz gezdiriş
9
Genel
furtive glance
i.
kaçamak bakış
10
Genel
incisive glance
i.
delici bakış
11
Genel
incisive glance
i.
keskin bakış
12
Genel
lightning glance
i.
anlık delici bakış
13
Genel
side-glance
i.
yana bakış
14
Genel
side-glance
i.
yan bakış
15
Genel
side-glance
i.
üstünkörü inceleme
16
Genel
side-glance
i.
dolaylı atıf
17
Genel
side-glance
i.
dokundurma
18
Genel
glance each other
f.
bakışmak
19
Genel
cast a glance
f.
şöyle bir bakmak
20
Genel
shoot a glance
f.
göz atmak
21
Genel
flash a glance
f.
göz atmak
22
Genel
glance off
f.
sıyırıp geçmek
23
Genel
glance over
f.
göz atmak
24
Genel
throw a glance at
f.
şöyle bir bakmak
25
Genel
take a glance at
f.
göz gezdirmek
26
Genel
take a glance
f.
şöyle bir bakmak
27
Genel
glance over
f.
göz gezdirmek
28
Genel
take a glance at
f.
göz atmak
29
Genel
throw a glance at
f.
bakış atmak
30
Genel
glance at
f.
göz gezdirmek
31
Genel
cast a glance
f.
bir göz atmak
32
Genel
shoot a glance
f.
göz gezdirmek
33
Genel
glance at
f.
göz atmak
34
Genel
glance off
f.
sıyırmak
35
Genel
take in the scene at a glance
f.
durumu hemen kavramak
36
Genel
capture a glance
f.
ilgisini çekmek
37
Genel
capture a glance
f.
dikkatini çekmek
38
Genel
glance at the watch
f.
saate bakmak
39
Genel
glance through
f.
göz gezdirmek
40
Genel
glance over
f.
üstünden şöylesine geçmek
41
Genel
see at a glance
f.
ilk bakışta görmek
42
Genel
glance [obsolete]
f.
verevine hızla hareket etmek
43
Genel
glance (at)
f.
(yazı veya konuşmada) bir konuya kısaca veya dolaylı olarak değinmek
44
Genel
glance [obsolete]
f.
üstü kapalı bir şekilde bahsetmek
45
Genel
glance [obsolete]
f.
kısaca zikretmek
46
Genel
glance [obsolete]
f.
sıyırıp geçmek
47
Genel
glance [obsolete]
f.
ucundan dokunmak
48
Genel
side-glance
f.
yandan bakmak
49
Genel
at first glance
zf.
ilk bakışta
50
Genel
at a single glance
zf.
tek bakışta
51
Genel
at a single glance
zf.
bir bakışta
Phrasals
52
Öbek Fiiller
glance back
f.
arkasına bir göz atmak
53
Öbek Fiiller
glance down
f.
aşağıdaki bir şeye bakmak
54
Öbek Fiiller
glance down
f.
aşağıya bakmak
55
Öbek Fiiller
steal a glance at someone
f.
birine gözünün ucuyla bakmak
56
Öbek Fiiller
glance round
f.
çabucak çevresine bakmak
57
Öbek Fiiller
glance round
f.
çevresine göz atmak
58
Öbek Fiiller
glance through
f.
hızla göz atmak
59
Öbek Fiiller
glance down
f.
göz gezdirerek okumak
60
Öbek Fiiller
glance at
f.
göz ucuyla bakmak
61
Öbek Fiiller
glance over
f.
hızla okumak
62
Öbek Fiiller
glance through
f.
hızla okumak
63
Öbek Fiiller
glance at
f.
göz atmak
64
Öbek Fiiller
glance round
f.
etrafına bakmak
65
Öbek Fiiller
glance over
f.
hızla göz gezdirmek
66
Öbek Fiiller
glance down
f.
hızla okumak
67
Öbek Fiiller
glance over
f.
hızla göz atmak
68
Öbek Fiiller
glance through
f.
hızla göz gezdirmek
69
Öbek Fiiller
glance at
f.
gözünün ucuyla bakmak
70
Öbek Fiiller
glance up from (newspaper etc.)
f.
kafasını okuduğu gazeteden vb. kaldırıp kısa bir süre bakmak
71
Öbek Fiiller
glance off
f.
sıyırıp geçmek
72
Öbek Fiiller
glance around
f.
(etrafa) bakınmak
73
Öbek Fiiller
glance down
f.
utanmak
74
Öbek Fiiller
glance down
f.
utanarak başını eğmek
75
Öbek Fiiller
glance back
f.
arkasını hızlıca kolaçan etmek
76
Öbek Fiiller
glance back
f.
arkaya dönüp bir göz atmak
77
Öbek Fiiller
glance back
f.
dönüp birine bakmak
78
Öbek Fiiller
glance back
f.
bakışlarını birine çevirmek
79
Öbek Fiiller
glance back
f.
kendine bakan birine bakışlarını çevirmek
80
Öbek Fiiller
glance back
f.
kendine bakan birine dönüp hızlıca/bir anlığına bakmak
81
Öbek Fiiller
glance back
f.
hızlıca dönüp arkasındakine bakmak
82
Öbek Fiiller
glance down
f.
utanarak/utancından yere bakmak
83
Öbek Fiiller
glance down
f.
utanarak başını yere/önüne eğmek
84
Öbek Fiiller
glance down
f.
utancından başını/bakışlarını yerden kaldırmamak
85
Öbek Fiiller
glance around (some place)
f.
(bir yere) şöyle bir bakmak
86
Öbek Fiiller
glance around (some place)
f.
(bir yere) hızlıca göz atmak
87
Öbek Fiiller
glance around (some thing or place)
f.
(bir şeye/yere) şöyle bir bakmak
88
Öbek Fiiller
glance around (some thing or place)
f.
(bir şeye/yere) hızlıca göz atmak
89
Öbek Fiiller
glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
90
Öbek Fiiller
glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızlıca göz atmak/bakmak
91
Öbek Fiiller
glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak/göz gezdirmek
92
Öbek Fiiller
glance away
f.
yön değiştirmek
93
Öbek Fiiller
glance away
f.
falso yapmak
94
Öbek Fiiller
glance back at (someone or something)
f.
arkasındaki (birine/bir şeye) bir göz atmak
95
Öbek Fiiller
glance back at (someone or something)
f.
arkasındaki (birini/bir şeyi) hızlıca kolaçan etmek
96
Öbek Fiiller
glance back at (someone or something)
f.
dönüp (birine/bir şeye) bakmak
97
Öbek Fiiller
glance back at (someone or something)
f.
hızlıca dönüp arkasındaki (birine/bir şeye) bakmak
98
Öbek Fiiller
glance back at (someone or something)
f.
bakışlarını (birine/bir şeye) çevirmek
99
Öbek Fiiller
glance back at (someone or something)
f.
bakışlarını (birine/bir şeye) yöneltmek
100
Öbek Fiiller
glance down (at something)
f.
aşağıdaki (bir şeye) bakmak
101
Öbek Fiiller
glance down (at something)
f.
başını eğip (bir şeye) bakmak
102
Öbek Fiiller
glance down at (someone or something)
f.
aşağıdaki (birine/bir şeye) bakmak
103
Öbek Fiiller
glance down at (someone or something)
f.
başını eğip (birine/bir şeye) bakmak
104
Öbek Fiiller
glance off (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sekmek
105
Öbek Fiiller
glance off (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sekerek sıçramak
106
Öbek Fiiller
glance off (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sekerek gitmek
107
Öbek Fiiller
glance off (of) (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sekmek
108
Öbek Fiiller
glance off (of) (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sekerek sıçramak
109
Öbek Fiiller
glance off (of) (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sekerek gitmek
110
Öbek Fiiller
glance over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göz gezdirmek
111
Öbek Fiiller
glance over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göz atmak
112
Öbek Fiiller
glance over (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) üstünden şöylesine geçmek
113
Öbek Fiiller
glance over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızla göz gezdirmek
114
Öbek Fiiller
glance over (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızla göz atmak
115
Öbek Fiiller
glance over at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak
116
Öbek Fiiller
glance over at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) göz atmak
117
Öbek Fiiller
glance over at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızla göz atmak
118
Öbek Fiiller
glance over at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şöylesine bir bakmak
119
Öbek Fiiller
glance over at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızlıca göz atmak
120
Öbek Fiiller
glance through (something)
f.
(bir şeye) göz gezdirmek
121
Öbek Fiiller
glance through (something)
f.
(bir şeye) şöyle bir göz gezdirmek/atmak
122
Öbek Fiiller
glance through (something)
f.
(bir şeyi) şöyle bir okumak
123
Öbek Fiiller
glance through (something)
f.
(bir şeye) hızlıca göz atmak
124
Öbek Fiiller
glance around (some place)
f.
(bir yere) hızlıca göz gezdirmek
125
Öbek Fiiller
glance around (some thing or place)
f.
(bir şeye/yere) hızlıca göz gezdirmek
Phrases
126
İfadeler
glance away
f.
gözlerini kaçırmak
127
İfadeler
health at a glance
expr.
sağlığa kısa bir bakış
128
İfadeler
at a glance
expr.
kısa bir bakışla
129
İfadeler
at a glance
expr.
özet olarak
130
İfadeler
at a glance
expr.
genel bir bakışla
Colloquial
131
Konuşma Dili
a fleeting glance
i.
hızlıca bakma
132
Konuşma Dili
a quick glance
i.
hızlıca bakma
133
Konuşma Dili
a fleeting glance
i.
şöyle bir bakma
134
Konuşma Dili
a quick glance
i.
şöyle bir bakma
Idioms
135
Deyim
fleeting glance
i.
hızlıca bakma
136
Deyim
fleeting glance
i.
şöyle bir bakma
137
Deyim
fleeting glance
i.
göz ucuyla bakma/görme
138
Deyim
know at a glance that
f.
bir bakışta bilmek/anlamak
139
Deyim
dart a glance at
f.
bir an için hızla bakmak
140
Deyim
dart a glance at
f.
göz atmak
141
Deyim
steal a glance
f.
göz ucuyla bakmak
142
Deyim
know at a glance that
f.
görür görmez bilmek/tanımak
143
Deyim
dart a glance at
f.
şöyle bir göz atmak
144
Deyim
glance off
f.
sıyırıp geçmek
145
Deyim
dart a glance at
f.
şöyle bir göz gezdirmek
146
Deyim
glance off
f.
sıyırmak
147
Deyim
steal a glance (at somebody/something)
f.
(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak
148
Deyim
steal a glance (at somebody/something)
f.
(birine/bir şeye) bir an bakıp geri dönmek
149
Deyim
steal a glance (at somebody/something)
f.
(birine/bir şeye) hızlıca bir bakış atmak
150
Deyim
steal a glance (at somebody/something)
f.
(birine/bir şeye) çaktırmadan bir bakış atmak
151
Deyim
steal a glance (at somebody/something)
f.
(birine/bir şeye) çaktırmadan göz ucuyla bakıvermek
152
Deyim
dart a glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) hızlı bir bakış atmak
153
Deyim
dart a glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
154
Deyim
dart a glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) anlık bir bakış atmak
155
Deyim
dart a glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak
156
Deyim
dart a glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şöyle bir göz gezdirmek
157
Deyim
dart a glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bir an için hızla bakmak
158
Deyim
know at a glance that (something is the case)
f.
(durumun ne olduğunu/aslını) bir bakışta bilmek/anlamak/görmek
159
Deyim
know at a glance that (something is the case)
f.
(durumun ne olduğunu/aslını) görür görmez tanımak/anlamak/fark etmek
160
Deyim
steal a glance at
f.
-e gözünün ucuyla bakmak
161
Deyim
steal a glance at
f.
-e bir an bakıp geri dönmek
162
Deyim
steal a glance at
f.
-e bir an bakıp geri dönmek
163
Deyim
steal a glance at
f.
'-e çaktırmadan bir bakış atmak
164
Deyim
steal a glance at
f.
'-e çaktırmadan göz ucuyla bakıvermek
165
Deyim
throw a glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakış atmak
166
Deyim
throw a glance at (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
167
Deyim
without a backward glance
expr.
ardına dönüp bakmadan
168
Deyim
without a backward glance
expr.
arkasına bakmadan
169
Deyim
without a backward glance
expr.
arkasına dönüp bakmadan
170
Deyim
without a backward glance
expr.
ardına bakmadan
171
Deyim
at first glance
expr.
ilk bakışta
172
Deyim
at the first glance
expr.
ilk görünüşte
173
Deyim
at the first glance
expr.
ilk bakışta
174
Deyim
at first glance
expr.
ilk başta
175
Deyim
at first glance
expr.
ilk incelemede
176
Deyim
at first glance
expr.
ilk izlenim olarak
177
Deyim
at first glance
expr.
ilk izlenime göre
178
Deyim
at first glance
expr.
değerlendirmede
179
Deyim
at first glance/sight
expr.
ilk bakışta
180
Deyim
at first glance/sight
expr.
ilk görüşte
181
Deyim
at first glance/sight
expr.
ilk izlenime göre
182
Deyim
at first glance/sight
expr.
ön değerlendirmede
183
Deyim
at first glance/sight
expr.
ilk incelemede
184
Deyim
at first glance/sight
expr.
ilk başta
Technical
185
Teknik
glance coal
i.
antrasit
186
Teknik
silver glance
i.
argentit
187
Teknik
glance lead
i.
galenit
188
Teknik
silver glance
i.
gümüş pırıltısı
189
Teknik
lead glance
i.
kurşun pırıltısı
Computer
190
Bilgisayar
at a glance
expr.
bir bakışta
Woodworking
191
Ağaç İşleri
glance wood
i.
küba'da yetişen bir ağacın sert ahşabı
Mining
192
Maden
copper glance
i.
bakır cevheri
193
Maden
brittle silver glance
i.
stefanit
194
Maden
glance cobalt
i.
kobalt süfarsenat
195
Maden
glance cobalt
i.
kobaltit
196
Maden
glance copper
i.
kalkosit
197
Maden
glance copper
i.
pırıltılı bakır
198
Maden
iron glance
i.
hematit
Chemistry
199
Kimya
tellurium glance
i.
nagyagit
200
Kimya
tellurium glance
i.
kara tellüryum
201
Kimya
antimony glance
i.
antimon ışıltısı
202
Kimya
silver glance
i.
argentit
203
Kimya
silver-glance
i.
arjantit
204
Kimya
bismuth glance
i.
bizmut ışıması
205
Kimya
copper glance
i.
kalkosin
206
Kimya
manganese glance
i.
mangan pırıltısı
207
Kimya
copper glance
i.
sülfürlü bakır
208
Kimya
bismuth glance
i.
bizmut sülfür
209
Kimya
bismuth glance
i.
bizmutinit
Geology
210
Jeoloji
copper glance
i.
bakır parıltısı
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of glance
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy