Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Geçmiş
(bir yere) gelmek
"(bir yere) gelmek"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Phrasals
1
Öbek Fiiller
(bir yere) gelmek
fetch up at (some place)
f.
2
Öbek Fiiller
(bir yere) gelmek
roll in (to some place)
f.
Idioms
3
Deyim
(bir yere) gelmek
arrive upon the scene
f.
"(bir yere) gelmek"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 47 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bir yere devamlı yaşamak amacıyla gelmek
come to stay
f.
2
Genel
belirli bir yere gelmek
get there
f.
3
Genel
(birinin yardımı sayesinde) bir yere gelmek
get somewhere
f.
4
Genel
bir yere gelmek
gain a footing
f.
5
Genel
bir yere gelmek
obtain a footing
f.
6
Genel
bir yere sıfırdan gelmek
come from nothing
f.
7
Genel
(çabalayarak) bir yere gelmek
haul
f.
Phrasals
8
Öbek Fiiller
(bir yere) uğramak/gidip gelmek/girip çıkmak
run by (some place)
f.
9
Öbek Fiiller
(bir yere) uğramak/gidip gelmek/girip çıkmak
run by
f.
10
Öbek Fiiller
bir yere gelmek
come to
f.
11
Öbek Fiiller
kuzeydeki bir yerden güneydeki bir yere bir araçla gitmek/ gelmek
drive down
f.
12
Öbek Fiiller
(rakım olarak daha alçakta) bir yere gelmek
come down to
f.
13
Öbek Fiiller
suyun üzerinde seyrederek bir yere gelmek/varmak
sail into
f.
14
Öbek Fiiller
gemi, tekne ile bir yere gelmek/varmak
sail into
f.
15
Öbek Fiiller
(bir yere) akın akın gelmek
stampede into (some place)
f.
16
Öbek Fiiller
daha güneydeki bir yere gelmek
come down to
f.
17
Öbek Fiiller
bulunduğu yerin aşağısında kalan bir yere gelmek
come down to
f.
18
Öbek Fiiller
bir şeye/yere geri gelmek
arrive back
f.
19
Öbek Fiiller
(bir şey) için bir şeye/yere gelmek
come in for (something)
f.
20
Öbek Fiiller
(bir yere) uçakla gelmek/gitmek
fly into (something or some place)
f.
21
Öbek Fiiller
bir yere uçakla gelmek/gitmek
fly into something
f.
22
Öbek Fiiller
(birinin evine/yaşadığı yere bir şey için) çat kapı gelmek
invite (oneself) over (for something)
f.
23
Öbek Fiiller
(birinin evine/yaşadığı yere bir şey için) davetsiz bir şekilde gelmek
invite (oneself) over (for something)
f.
24
Öbek Fiiller
(bir yere) elini kolunu sallayarak gelmek/girmek
traipse into (some place)
f.
25
Öbek Fiiller
(bir yere) pervasızca gelmek/girmek
traipse into (some place)
f.
Proverb
26
Atasözü
bir işte çok iyi bir yere gelmek (yükselmek) istiyorsan en alttan başlayıp adım adım yükselmelisin
he who would climb the ladder must begin at the bottom
Colloquial
27
Konuşma Dili
(bir yere birinden) önce gelmek
beat (one) to (something)
f.
28
Konuşma Dili
(bir yere birinden) önce gelmek
beat someone to something
f.
29
Konuşma Dili
(bir yere birinden) önce gelmek
beat to
f.
30
Konuşma Dili
(bir şeye/yere) gelmek
drive up to (some place or thing)
f.
Idioms
31
Deyim
(belli bir zamanda belli bir yere) gelmek
be around
f.
32
Deyim
tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek
drag (oneself) up by (one's) (own) bootstraps
f.
33
Deyim
tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek
pull yourself up by your own bootstraps
f.
34
Deyim
tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek
drag yourself up by your own bootstraps
f.
35
Deyim
(bir yere/bir şeye) kadar gelmek
make it as far as (something or some place)
f.
36
Deyim
araçla (bir yere) gidip gelmek
take a spin (to some place)
f.
37
Deyim
tırnaklarıyla bir yere gelmek
claw your way back
f.
38
Deyim
tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek
claw your way back
f.
39
Deyim
tırnaklarıyla bir yere gelmek
claw your way into something
f.
40
Deyim
tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmek
claw your way into something
f.
41
Deyim
tek vücut halinde bir yere gelmek/hareket etmek
come in a body
f.
42
Deyim
toplanıp grupça bir yere gelmek
come in a body
f.
43
Deyim
bisikletle/arabayla (yakın bir yere) gitmek/gidip gelmek
go for a spin (to some place)
f.
44
Deyim
bisikletle/arabayla (yakın bir yere) gitmek/gidip gelmek
go out for a spin (to some place)
f.
45
Deyim
hayatında bir yere gelmek
make something of (one's) life
f.
46
Deyim
bir işte/şeyde bir yere gelmek
make your way in something
f.
Marine
47
Denizcilik
bir yere gelmek
fetch
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of (bir yere) gelmek
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy