Geçmiş

açık tutmak

"açık tutmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	açık tutmak	hold open f.
2	Genel	açık tutmak	keep open f.

"açık tutmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	ağzını açık tutmak	gaping f.
2	Genel	hattı açık tutmak	get the caller off the line f.
3	Genel	hattı açık tutmak	clear the line f.
4	Genel	kulübü açık tutmak	keep the club open f.
5	Genel	kapıyı açık tutmak/bırakmak	hold the door open f.
6	Genel	taksimetreyi açık tutmak	keep the meter running f.
7	Genel	ışığı açık tutmak	keep the light on f.
8	Genel	taksimetreyi açık tutmak	leave the meter running f.
9	Genel	ağız açacağı ile ağzı açık tutmak	gag f.
10	Genel	(sandalyesini) açık tutmak	sit f.
Phrasals
11	Öbek Fiiller	gözünü açık tutmak	leave up f.
Idioms
12	Deyim	gözünü açmak/açık tutmak	have one's eye out (for something) f.
13	Deyim	gözünü açmak/açık tutmak	keep an eye out (for something) f.
14	Deyim	gözünü açmak/açık tutmak	keep an eye out for f.
15	Deyim	gözünü açmak/açık tutmak	have an eye out f.
16	Deyim	gözünü açmak/açık tutmak	have an eye out (for something) f.
17	Deyim	gözünü açmak/açık tutmak	keep one's eye out (for something) f.
18	Deyim	seçeneklerini açık tutmak	keep one's options open f.
19	Deyim	seçeneklerini açık tutmak	leave one's options open f.
20	Deyim	antenleri açık tutmak	have the feelers out f.
21	Deyim	antenleri açık tutmak	have one's feelers out f.
22	Deyim	antenleri açık tutmak	put out the feelers f.
23	Deyim	antenleri açık tutmak	put out one's feelers f.
24	Deyim	antenleri açık tutmak	send the feelers out f.
25	Deyim	antenleri açık tutmak	send one's feelers out f.
26	Deyim	antenleri açık tutmak	throw the feelers out f.
27	Deyim	antenleri açık tutmak	throw one's feelers out f.
28	Deyim	antenleri açık tutmak	put out feelers f.
29	Deyim	antenleri açık tutmak	have feelers f.
30	Deyim	kulaklarını açık tutmak	keep (one's) ears open f.
31	Deyim	gözünü açık tutmak	be on the lookout f.
32	Deyim	(birine/bir şeye) karşı gözünü açık tutmak	be on the watch (for someone or something) f.
33	Deyim	(birine/bir şeye) karşı antenlerini açık tutmak	put out (some) feelers (on someone or something) f.
34	Deyim	gözünü açmak/açık tutmak	have eye out f.
35	Deyim	antenleri açık tutmak	have the feelers out f.
36	Deyim	antenleri açık tutmak	have (one's) feelers out f.
37	Deyim	gözünü açmak/açık tutmak	keep eye out f.
38	Deyim	gözünü/kulağını açık tut/tutmak	keep your ear to the ground f.
39	Deyim	radarları/algıları açık tut/tutmak	keep your ear to the ground f.
40	Deyim	gözünü/kulağını açık tut/tutmak	have your ear to the ground [uk] f.
41	Deyim	radarları/algıları açık tut/tutmak	have your ear to the ground [uk] f.
42	Deyim	seçeneklerini açık tutmak	keep one's options open f.
43	Deyim	seçeneklerini açık tutmak	leave one's options open f.
44	Deyim	gözünü kulağını açık tutmak	play it cozy f.
Technical
45	Teknik	kapıyı, panjuru veya kanatlı pencereyi açık tutmak için kullanılan cihaz	holdback i.
Medical
46	Medikal	alet ile ağzını açık tutmak	gag f.
Card
47	İskambil	briçte ihaleyi açık tutmak amacıyla zayıf bir ele verilen (kozsuz cevap)	negative s.
Slang
48	Argo	gözünü açık tutmak	keep nit [aus] f.
49	Argo	arasına bozuk para koyarak kapıyı açık tutmak	penny f.