İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | annihilate f. | ortadan kaldırmak | ||
Bush didn't send troops to annihilate other countries. Bush diğer ülkeleri ortadan kaldırmak için askeri birlikleri göndermedi. More Sentences |
||||
Yaygın Kullanım | annihilate f. | imha etmek | ||
The troops were annihilated. Birlikler imha edildi. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | annihilate f. | yok etmek | ||
The tsunami annihilated the whole city. Tsunami bütün şehri yok etti. More Sentences |
||||
Genel | annihilate f. | mağlup etmek | ||
The young fighter was annihilated in the second round by his experienced opponent. Genç dövüşçü ikinci rauntta deneyimli rakibi tarafından mağlup edildi. More Sentences |
||||
Military | ||||
Askeri | annihilate f. | yok etmek | ||
If you don't give in, we will annihilate you. Eğer teslim olmazsanız, sizi yok edeceğiz. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | annihilate f. | mahvetmek | ||
Genel | annihilate f. | yenmek | ||
Genel | annihilate f. | bozmak | ||
Genel | annihilate f. | iptal etmek | ||
Genel | annihilate f. | feshetmek | ||
Genel | annihilate f. | elemek | ||
Genel | annihilate f. | bir atom altı parçacığını yok ederek enerjiye veya yüksek enerjili parçacıklara dönüştürmek | ||
Genel | annihilate f. | yerle bir etmek | ||
Ottoman Turkish | ||||
Osmanlıca | annihilate f. | ifna etmek |