Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
ayrılabilen
ayrılabilen
Geçmiş
Cümleler
"ayrılabilen"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 2 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
ayrılabilen
standaway
s.
Law
2
Hukuk
ayrılabilen
severable
s.
"ayrılabilen"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 24 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
çıkarılabilir veya parçalara ayrılabilen alet
takedown
i.
2
Genel
parçalara ayrılabilen bütün
pie
i.
3
Genel
parçalara ayrılabilen bütün
pie
i.
4
Genel
iki bölüme ayrılabilen
bipartite
s.
5
Genel
iki kısma ayrılabilen
bipartite
s.
Technical
6
Teknik
yağ su karışımından kolayca ayrılabilen su
free water
i.
7
Teknik
(atom çekirdeğinden) kolayca ayrılabilen elektron
loosely bound electron
i.
8
Teknik
kolay ayrılabilen
easily liberatable
s.
9
Teknik
parçalara ayrılabilen
sectional
s.
Electric
10
Elektrik
iki ayrı yalıtık telden oluşan ve söküldüğünde hemen ayrılabilen elektrik kordonu
rip cord
i.
Gastronomy
11
Mutfak
(et) tel tel ayrılabilen
pulled
s.
Chemistry
12
Kimya
bileşenleri fiziksel yollarla ayrılabilen karışım
mechanical mixture
i.
Biology
13
Biyoloji
çeşitli ekotürlere ayrılabilen bitki veya hayvan türü
ecospecies
i.
Astronomy
14
Gökbilim
görsel veya teleskopik olarak iki bileşenine ayrılabilen bir çift yıldız
visual binary
i.
Botanic
15
Botanik
çilek gibi meyvelerde görülen, genellikle yeşil olup kolaylıkla ayrılabilen daimi kaliks
hull
i.
16
Botanik
(erkek organı) üç veya daha fazla gruba ayrılabilen birleşik iplikçikleri olan
polyadelphous
s.
17
Botanik
çekirdeği etli kısmından kolayca ayrılabilen (meyve)
freestone
s.
Linguistics
18
Dilbilim
yer aldığı pasajla gramer açısından ilişkili olmayan ve bu pasajdan noktalama işaretleriyle ayrılabilen, tamamlayıcı veya açıklayıcı ifade
parenthesis
i.
Geology
19
Jeoloji
döşemelik yassı taşlara ayrılabilen sert kayaç
flagstone
i.
20
Jeoloji
kolayca ayrılabilen ince tabakalardan oluşan (kayaç veya mineraller)
foliated
s.
Hunting
21
Silah/Atıcılık
namlu ve mekanizma kundak kısımları taşıma kolaylığı için ayrılabilen tüfek
takedown
i.
Archaic
22
Eski Kullanım
dokularda kimyasal analizle ayrılabilen madde sınıfı
proximate principle
i.
Ornithology
23
Kuşbilim
doğduktan hemen sonra yuvasından ayrılabilen kuş
precocial
i.
24
Kuşbilim
(bazı türden kuş yavruları) doğduktan hemen sonra yuvasından ayrılabilen
precocial
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of ayrılabilen
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy