hull - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

hull

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"hull" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 55 sonuç

İngilizce Türkçe
General
hull i. zarf
hull i. türlü işlerde kullanılan ağaçtan uzun ve geniş kap
hull i. çerez kabuğu
hull i. kabuk (ceviz/fıstık/bezelye vb)
hull i. gövde
hull i. tekne
hull i. kabuk
hull i. çanak
hull f. kabuğunu çıkarmak
hull f. kabuğunu ayıklamak (içini çıkarmak için ceviz/fıstık/bezelye vb'nin)
hull f. kabuğunu soymak
hull f. (meyvenin) kalisksini soymak
hull f. (top atışı ile) geminin gövdesini vurmak
Trade/Economic
hull i. gemi teknesi
Technical
hull i. kabuk
hull i. tekne gövdesi
hull i. roketin dış gövdesi
hull i. güdümlü füzenin dış gövdesi
hull i. deniz uçağının su ile teması sırasında kaldırma gücünü sağlayan ve ana taşıyıcı yüzeyleri içeren bölümü
hull i. iskeletli hava gemisinin gaz balonlarını içeren ve arabalar ile ekipmanı destekleyen kapalı yapısı
hull i. taşıtın zırhla kaplı gövdesi
hull i. kartuş
hull i. fişek
hull i. kovan
hull i. boş mühimmat kovanı
hull f. kabuğunu soymak
Aeronautic
hull i. gemi gövdesi
hull i. hava aracı gövdesi
Marine
hull i. geminin gövde kısmı
hull i. gemi teknesi
hull i. gövde
hull i. gemi omurgası
hull i. geminin su içinde yüzen kısmı
hull i. karina
hull i. tekne (geminin temel bölümü)
hull i. tekne
hull f. (aracın) gövdesini delmek
hull f. yelkenler inik şekilde sürüklenmek
hull f. yelkenler inikken su yüzünde gitmek
hull f. tüm yelkenleri indirip dümeni belirli bir yöne sabitlemek
Zoology
hull i. kabuklu hayvanın kabuğu
Botanic
hull i. çilek gibi meyvelerde görülen, genellikle yeşil olup kolaylıkla ayrılabilen daimi kaliks
Geography
hull i. illinois eyaletinde yerleşim yeri
hull i. georgia eyaletinde şehir
hull i. massachusetts eyaletinde yerleşim yeri
hull i. wisconsin eyaletinde yerleşim yeri
hull i. iowa eyaletinde şehir
hull i. kingston upon hull
hull i. kuzeydoğu-orta ingiltere'de kuzey kıyısında bir kent
hull i. güneydoğu kanada'da bir kent
Geology
hull i. toprak partikülünü kaplayan ince su tabakası
Hunting
hull i. atılmış veya boş kovan
Archaic
hull f. başıboş gezmek
hull f. aylaklıkla zaman geçirmek
hull f. başıboş gezerek vakit kaybetmek

"hull" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
Geography
hull kingston-upon-hull i.

"hull" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 107 sonuç

İngilizce Türkçe
General
ship's hull i. tekne
underwater hull i. karina
multi-hull i. birden çok tekne kısmı olan gemi
hull insurer i. tekne sigortacısı
hull [dialect] [uk] i. kulübe
hull [dialect] [uk] i. ağıl
hull [dialect] [uk] i. baraka
multi-hull s. çok tekneli
Trade/Economic
hull insurance i. gemi kasko sigortası
hull policy i. kasko poliçesi
Law
hull insurance i. tekne sigortası
Insurance
joint hull returns bureau i. geminin rıhtımda yattığı süre için iade primi uygulamasını onaylayan büro
joint hull committee i. müşterek tekne komitesi
joint hull survey i. müşterek tekne ekspertizi
joint hull understandings i. müşterek tekne şartları
joint hull understanding i. müşterek tekne şartları
marine hull insurance i. nakliyat tekne sigortası
hull syndicate i. nakliyat sigorta sendikası
hull and machinery i. tekne ve makineler
hull insurance i. tekne sigortası
hull underwriter i. tekne sigortacısı
hull returns i. tekne poliçesinde geminin battığı zamanlarda ödenen prim iadeleri
all risks hull i. tekne tüm rizikoları
insurance on the hull i. tekne sigortası
hull and materials i. tekne ve malzemeler
hull paramount clause i. tekne üstünlük hükmü
hull damage i. uçak veya deniz taşıtlarının hasarı
Technical
bare hull i. çıplak tekne
convex hull i. dışbükey örtü
welded hull i. den
hull fitting i. gövde bağlantısı
hull geometry i. gövde geometrisi
hull material i. gövde malzemesi
hull cell i. hull gözesi
welded hull i. kaynaklı tekne
hull geometry i. tekne geometrisi
hull length i. tekne boyu
double hull s. çift dipli
Computer
convex hull i. dışbükey zarf
Aeronautic
hull loss i. kazadan sonra uçağın kullanılamaz hale gelmesi
Marine
bare-hull charter i. boş gemi sözleşmesi
mhs (multi-hull ship) i. çok karinalı tekne
bare-hull charter i. çıplak gemi kiralama sözleşmesi
bare-hull charter i. çıplak gemi sözleşmesi
double hull vessel i. çift cidarlı gemi
thru-hull i. emiş tertibatı
thru-hull i. emme tertibatı
length of hull i. gövde uzunluğu
hull girder i. gemi kesiti
hull machinery i. gemi makineleri
hull length i. gövde boyu
vessel's hull i. gemi karinası
lighting on hull i. gemi üzerindeki ışıklandırma
hull length i. gövde uzunluğu
names of ship hull i. geminin adı
moving hull i. hareketli gövde
planing hull i. kayıcı tipte tekne
pressure hull i. mukavim tekne
standard dutch hull form i. standart hollanda tekne formu
length of hull i. tekne uzunluğu
hull members i. tekne kısımları
insurance on the hull i. tekne sigortası
hull insurer i. tekne sigortası
certificate of classification for hull i. tekne klası sertifikası
hull efficiency i. tekne verimi
hull survey i. tekne sürveyi
to hull up i. teknesi görünecek kadar yakın
hull length i. tekne gövdesi uzunluğu
through-hull fittings i. tekne yüzeyine takılan bağlantı parçaları
hull insurance i. tekne sigortası
hull members i. tekne üyeleri
seacock and through-hull fittings i. tekne yüzeyine takılan deniz tipi vana ve bağlantı parçaları
semi-planing hull i. yarı kayıcı (deplasman) tipte tekne
hull [obsolete] i. kullanım dışı olan batık veya demonte edilmiş gemi gövdesi
hull slot i. boş kabuk (yatçılık)
double hull s. çift cidarlı
double hull s. çift yanlı
mono-hull s. tek tekneli
single-hull s. tek cidarlı
hull down s. gövdesi ufukta kaybolmuş (gemi)
hull down s. sadece direği ve yelkenleri görünecek kadar uzaklaşmış (gemi)
to hull down zf. sadece direği ve yelkenleri görünecek kadar uzak
Psychology
foreign hull i. dış kabuk
Math
convex hull i. dışbükey zarf
convex hull i. dışbükey örtü
Agriculture
rice hull i. çeltik kavuzu
rice hull i. pirinç kabuğu
Education
university of hull i. hull üniversitesi
hull university i. hull üniversitesi
Geography
kingston upon hull i. ingiltere'de şehir
kingston-upon-hull i. hull
kingston-upon hull i. kuzeydoğu ingiltere'de büyük bir balıkçı limanı
kingston-upon-hull i. ingiltere'nin doğu yorkshire bölgesinde bir şehir
kingston upon hull i. ingiltere'de yerleşim yeri
hope hull i. alabama eyaletinde şehir
Military
rigid hull inflatable boat i. büyük tip orca bot
submarine hull i. denizaltı gövdesi
anti-hull mine i. gövde tahrip mayını
hull search dive i. karina arama dalışı
hull defilade i. kule mevzi
rigid hull inflatable boat i. sert karinalı şişme bot
hull turret aperture i. tank kule çember dişlisi
hull material i. tekne malzemesi
hull up i. ufuk ötesinden görünen gemi gövdesi
hull down s. sadece kulesi görünen (tank)
Slang
hull loss i. arabanın pert olması
British Slang
have a skeg at (hull/yorkshire use) expr. bir bak