Geçmiş

büyümüş

"büyümüş" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 11 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	büyümüş	grown s.
General
2	Genel	büyümüş	grown up s.
3	Genel	büyümüş	grown s.
4	Genel	büyümüş	swelled s.
5	Genel	büyümüş	of full age s.
6	Genel	büyümüş	full-grown s.
7	Genel	büyümüş	ampliate s.
8	Genel	büyümüş	distended s.
9	Genel	büyümüş	fledged s.
10	Genel	büyümüş	flidge s.
Modern Slang
11	Modern Argo	büyümüş	adulted s.

"büyümüş" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 76 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	büyümüş şey	growth i.
2	Genel	belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan kadın için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade	native daughter i.
3	Genel	belirli bir yerde doğmuş veya büyümüş olan erkek için o yerle bağlantılı olarak kullanılan ifade	native son i.
4	Genel	büyümüş şey	upgrowth i.
5	Genel	büyümüş şey	growth i.
6	Genel	için fazla büyümüş olmak	outgrow f.
7	Genel	yaşına göre fazla büyümüş	overgrown s.
8	Genel	içe doğru büyümüş	ingrown s.
9	Genel	büyümüş de küçülmüş	forward s.
10	Genel	çok büyümüş	overgrown s.
11	Genel	tamamen büyümüş	full grown s.
12	Genel	büyümüş de küçülmüş	precocious s.
13	Genel	lüks içinde büyümüş	high-fed s.
14	Genel	tamamıyla büyümüş	full-grown s.
15	Genel	erken büyümüş	precocious s.
16	Genel	babasız büyümüş	unfathered s.
17	Genel	adada büyümüş	island-grown s.
18	Genel	evde büyümüş	homebred s.
19	Genel	karaciğeri büyümüş	liver-grown s.
20	Genel	içe doğru büyümüş	incestuous s.
21	Genel	birlikte büyümüş	coadunate s.
22	Genel	içinde büyümüş	ingrown s.
23	Genel	tohumdan büyümüş	seedling s.
24	Genel	iç içe büyümüş kristaller ile ilgili	symplectic s.
25	Genel	(kristaller) iç içe büyümüş	symplectic s.
Phrasals
26	Öbek Fiiller	(bir şey için) büyümüş olmak	grow out of (something) f.
Proverb
27	Atasözü	büyümüş de küçülmüş	out of the mouths of babes and sucklings come all wise sayings
Colloquial
28	Konuşma Dili	bow kilisesi'nin çan sesleriyle büyümüş kişi	born within the sound of bow bells [uk] i.
29	Konuşma Dili	burnu büyümüş	a swelled head i.
30	Konuşma Dili	östrojenin etkisi ile büyümüş veya fazla yağ dokusundan büyümüş gibi görünen erkek meme bezi	moob i.
31	Konuşma Dili	karnı büyümüş/şişmiş (hamile)	pillowed s.
Idioms
32	Deyim	küçülmüş de büyümüş adam	large adult son i.
33	Deyim	büyümüş de küçülmüş	an old head on young shoulders i.
34	Deyim	büyümüş de küçülmüş	an old head on young shoulders i.
35	Deyim	sulak yerde yetişmiş/büyümüş kimse	big drink of water i.
36	Deyim	dağda büyümüş	raised by wolves s.
37	Deyim	(ekinler) iyice büyümüş	knee-high by the 4th of july s.
38	Deyim	büyümüş de küçülmüş	early ripe, early rotten expr.
39	Deyim	büyümüş de küçülmüş	soon ripe, soon rotten expr.
40	Deyim	büyümüş de küçülmüş	out of the mouths of babes (and sucklings) expr.
41	Deyim	büyümüş de küçülmüş	out of the mouths of babes expr.
Speaking
42	Konuşma	bu kadar büyümüş olmana inanamıyorum	I can't believe how much you've grown up expr.
Construction
43	İnşaat	ağaç dalları gibi büyümüş kristal	dendrite i.
Medical
44	Medikal	büyümüş böbrekler	enlarged kidneys i.
45	Medikal	patolojik sebeble büyümüş lenf nodu	lymphadenopathy i.
46	Medikal	büyümüş prostat bezine uyarlanmış sonda	prostatic catheter i.
47	Medikal	yumrulaşarak büyümüş	nodulated s.
48	Medikal	yumrulaşarak büyümüş	noduled s.
49	Medikal	anormal büyümüş (organ veya doku)	hypertrophic s.
50	Medikal	hücre boyutundaki artış sonucunda aşırı büyümüş (organ veya doku)	hypertrophied s.
Pathology
51	Patoloji	bölgesel büyümüş lenf nodları	localised enlarged lymph nodes i.
52	Patoloji	büyümüş lenf nodları	enlarged lymph nodes i.
53	Patoloji	yaygın büyümüş lenf nodları	generalised enlarged lymph nodes i.
54	Patoloji	anormal şekilde büyümüş anatomik yapı	dysplasia i.
55	Patoloji	kronik iltihaplanma sonucu gelişen şişik ve aşırı büyümüş mukoz membran kütlesi	polyp i.
56	Patoloji	büyümüş prostat bezinin idrar yolunu tıkaması	prostatism i.
57	Patoloji	hastalık sebebiyle büyümüş	enlarged s.
58	Patoloji	aşırı büyümüş (organ veya vücut bölümü)	enlarged s.
Biology
59	Biyoloji	oositin mayoz bölünme tamamlanmadan önceki büyümüş çekirdeği	blastocyst i.
60	Biyoloji	oositin mayoz bölünme tamamlanmadan önceki büyümüş çekirdeği	germinal vesicle i.
61	Biyoloji	büyümüş tümör	intumescence i.
62	Biyoloji	büyümüş bir trofozoitin çoklu bölünmesi şeklinde gerçekleşen eşeysiz üreme	schizogony i.
63	Biyoloji	az büyümüş	depauperate s.
64	Biyoloji	(benzer parça veya organlar) birlikte büyümüş	coadunate s.
65	Biyoloji	(benzer parça veya organlar) birlikte büyümüş	connate s.
Botanic
66	Botanik	karanlıkta büyümüş	etiolated s.
67	Botanik	rüzgar etkisiyle meyilli büyümüş (bitki)	windblown s.
Agriculture
68	Tarım	yarı büyümüş yapağı	half grown wool i.
69	Tarım	(mahsul) yer yer büyümüş	spotty s.
Forestry
70	Ormancılık	farklı yıllardaki değişen koşullardan bağımsız olarak yaş halkaları düzenli büyümüş olan (ağaç veya orman)	complacent i.
Ornithology
71	Kuşbilim	kuşların gagasındaki fazla büyümüş çıkıntı	epithema i.
Slang
72	Argo	östrojenin etkisi ile büyümüş veya fazla yağ dokusundan büyümüş gibi görünen erkek meme bezi	manboob i.
73	Argo	östrojenin etkisi ile büyümüş veya fazla yağ dokusundan büyümüş gibi görünen erkek meme bezleri	moobies [uk] i.
Modern Slang
74	Modern Argo	amerika'da büyümüş ve amerikalı gibi davranan hint/pakistanlı/bangladeşli kimseler için kullanılan aşağılayıcı bir tabir	abcd (american born confused desi) i.
75	Modern Argo	tamamen büyümüş	all grown up s.
76	Modern Argo	bayağı büyümüş	all grown up s.