Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bakmamak
"bakmamak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bakmamak
neglect
f.
"bakmamak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 39 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kusuruna bakmamak
excuse
f.
2
Genel
kusura bakmamak
excuse
f.
3
Genel
kusuruna bakmamak
forgive
f.
4
Genel
gözünün yaşına bakmamak
have no pity on somebody
f.
5
Genel
kusuruna bakmamak
not to take offence
f.
6
Genel
kusura bakmamak
pardon (forgive) an impoliteness
f.
7
Genel
gözünün yaşına bakmamak
have no pity
f.
8
Genel
iyi gözle bakmamak
not to think much of
f.
9
Genel
kusura bakmamak
overlook something unpleasant
f.
10
Genel
kusura bakmamak
overlook
f.
11
Genel
kusuruna bakmamak
save
f.
12
Genel
kusura bakmamak
condone
f.
13
Genel
kusura bakmamak
not take offense
f.
14
Genel
kusura bakmamak
let it pass
f.
15
Genel
kusura bakmamak
pardon an impoliteness
f.
16
Genel
gözünün yaşına bakmamak
show no mercy
f.
17
Genel
telefona cevap bakmamak
not answer the phone
f.
18
Genel
arkadaşlığa sıcak bakmamak
push away
f.
Phrasals
19
Öbek Fiiller
başkasının eline bakmamak
scratch for (oneself)
f.
Colloquial
20
Konuşma Dili
üçe beşe bakmamak
not to haggle about the price
f.
21
Konuşma Dili
yapmaya sıcak bakmamak/isteksiz olmak
be ill-disposed to doing
f.
Idioms
22
Deyim
bir şeye [pek] sıcak bakmamak/yaklaşmamak
not take kindly to something
f.
23
Deyim
bir şeyi yapmaya sıcak bakmamak/isteksiz olmak
ill-disposed to doing something
f.
24
Deyim
gözünün yaşına bakmamak
grant someone no quarter
f.
25
Deyim
gözünün yaşına bakmamak
give someone no quarter
f.
26
Deyim
iyi gözle bakmamak
take a dim view
f.
27
Deyim
yüzüne bakmamak
send someone to coventry
f.
28
Deyim
(birine/bir şeye) iyi gözle bakmamak
take a poor view of (someone or something) [uk]
f.
29
Deyim
(birine/bir şeye) olumlu bakmamak
take a poor view of (someone or something) [uk]
f.
30
Deyim
bir şeye iyi gözle bakmamak
take a poor view of something [uk]
f.
31
Deyim
bir şeye olumlu bakmamak
take a poor view of something [uk]
f.
32
Deyim
arkasına dönüp bakmamak
have never looked back
f.
33
Deyim
asla arkasına bakmamak
never look back
f.
34
Deyim
asla geriye/eskiye dönüp bakmamak
never look back
f.
35
Deyim
ayrıntılara takılıp genel çerçeveden bakmamak/görmemek
not see the wood for the trees [uk]
f.
36
Deyim
ayrıntılara takılıp genel çerçeveden bakmamak/görmemek
not see the forest for the trees [us]
f.
37
Deyim
birine/bir şeye sıcak bakmamak/yaklaşmamak
not take kindly to somebody/something
f.
38
Deyim
(birine/bir şeye) iyi gözle bakmamak
not think much of (someone or something)
f.
39
Deyim
(birine/bir şeye) iyi gözle bakmamak
take a dim view (of someone or something)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bakmamak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy