Geçmiş

excuse

"excuse" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 32 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	excuse i.	mazeret
2	Yaygın Kullanım	excuse i.	özür
3	Yaygın Kullanım	excuse i.	bahane
4	Yaygın Kullanım	excuse f.	mazur görmek
General
5	Genel	excuse i.	sebep
6	Genel	excuse i.	gerekçe
7	Genel	excuse i.	özür
8	Genel	excuse i.	kaçamak
9	Genel	excuse i.	bahane
10	Genel	excuse i.	izin
11	Genel	excuse i.	döküntü
12	Genel	excuse i.	adi örnek
13	Genel	excuse f.	göz yummak
14	Genel	excuse f.	affetmek
15	Genel	excuse f.	muaf tutmak
16	Genel	excuse f.	mazur görmek
17	Genel	excuse f.	affeylemek
18	Genel	excuse f.	hoşgörmek
19	Genel	excuse f.	bağışlamak
20	Genel	excuse f.	kusuruna bakmamak
21	Genel	excuse f.	haklı çıkarmak
22	Genel	excuse f.	kusura bakmamak
23	Genel	excuse f.	mazur göstermek
24	Genel	excuse f.	izin vermek
25	Genel	excuse f.	suçsuz çıkarmak
Idioms
26	Deyim	excuse f.	bağışlamak
27	Deyim	excuse f.	özrünü kabul etmek
Trade/Economic
28	Ticaret/Ekonomi	excuse f.	affetmek
Law
29	Hukuk	excuse i.	mazeret
30	Hukuk	excuse i.	özür
31	Hukuk	excuse i.	tarziye
32	Hukuk	excuse f.	affetmek

"excuse" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	excuse	muaf tutmak (bir kimseyi kural yasa vb'nden) f.

"excuse" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 173 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	valid excuse i.	geçerli mazeret
2	Genel	lame excuse i.	sudan bahane
3	Genel	lame excuse i.	kabul edilmez özür
4	Genel	acceptable excuse i.	meşru mazeret
5	Genel	pathetic excuse i.	kötü bahane
6	Genel	flimsy excuse i.	saçma bahane
7	Genel	excuse someone or something f.	mazur görmek
8	Genel	excuse oneself f.	izin istemek
9	Genel	excuse from f.	birini bir şeyi yapmaktan muaf tutmak
10	Genel	concoct an excuse f.	bahane uydurmak
11	Genel	allege an excuse f.	bahane uydurmak
12	Genel	make an excuse f.	özür dilemek
13	Genel	feign an excuse f.	bahane uydurmak
14	Genel	make up an excuse f.	bahane uydurmak
15	Genel	provide somebody with an excuse f.	bahane göstermek
16	Genel	give something as an excuse f.	bahane göstermek
17	Genel	make up an excuse f.	bahane göstermek
18	Genel	allege an excuse f.	mazeret olarak göstermek
19	Genel	invent an excuse f.	bir özür uydurmak
20	Genel	having an excuse s.	mazeretli
21	Genel	without excuse s.	özürsüz
22	Genel	on the excuse that zf.	bahane ederek
23	Genel	on the excuse that bağ.	bahanesiyle
24	Genel	excuse me ünl.	özür dilerim
25	Genel	excuse me ünl.	beni bağışlayın
26	Genel	excuse me! ünl.	kusura bakma
27	Genel	excuse me? ünl.	buyur
28	Genel	excuse me? ünl.	bakar mısınız?
29	Genel	excuse me! ünl.	pardon
30	Genel	excuse-me ünl.	özür dilerim
31	Genel	excuse me ünl.	affedersiniz
32	Genel	exc (excuse) kısalt.	mazeret
33	Genel	exc (excuse) kısalt.	özür
34	Genel	exc (excuse) kısalt.	bahane
Phrasals
35	Öbek Fiiller	excuse someone f.	birini affetmek
36	Öbek Fiiller	excuse someone f.	birini mazur görmek
37	Öbek Fiiller	excuse someone f.	birinin gitmesine izin vermek
38	Öbek Fiiller	excuse someone f.	birinin bir mazeretle gelmemesine izin vermek
39	Öbek Fiiller	excuse someone f.	birinin katılmamasını mazur görmek
40	Öbek Fiiller	excuse someone f.	birinin çıkmasına/ayrılmasına izin vermek
41	Öbek Fiiller	excuse someone f.	birinin katılmamasını hoş görmek
42	Öbek Fiiller	excuse someone for something f.	birini bir şey için affetmek
43	Öbek Fiiller	excuse someone for something f.	birini bir şey için mazur görmek
44	Öbek Fiiller	excuse someone from something f.	birinin bir şeye katılmamasına izin vermek
45	Öbek Fiiller	excuse someone from something f.	birini bir şeyden muaf tutmak
Phrases
46	İfadeler	without any excuse expr.	herhangi bir gerekçe gösterilmeden
47	İfadeler	without giving any excuse expr.	mazeret bildirmeksizin
48	İfadeler	please excuse my dear aunt sally expr.	bir matematik denklemini hesaplarken izlenecek yolu (paretheses (parantezler), exponents (kuvvetler), multiplication (çarpma) ve division (bölme), addidition (toplama) ve subtraction (çıkartma)) hatırlamak için uydurulmuş anımsatıcı bir cümle
Proverb
49	Atasözü	bad excuse is better than none	kötü bir mazeretinin olması hiç olmamasından daha iyidir
50	Atasözü	bad excuse is better than none	hiç olmazsa bir mazeretin olsun
51	Atasözü	a bad excuse is better than none	hiç olmazsa bir mazeretin olsun
52	Atasözü	a bad excuse is better than none	kötü bir mazeret bile hiç olmamasından iyidir
53	Atasözü	a bad excuse is better than none	en azından bir mazeretin olsun
54	Atasözü	a bad excuse is better than none	kötü de olsa bir mazeretin olsun
55	Atasözü	ignorance is no excuse	bilgisizlik/cehalet mazeret değildir
56	Atasözü	ignorance of the law is no excuse	herkes yasaları/kuralları bilmekle yükümlüdür/ mükelleftir
57	Atasözü	ignorance of the law is no excuse	yasayı bilmiyor olmak geçerli bir mazeret değildir
58	Atasözü	ignorance of the law is no excuse	yasayı bilmiyor olmak onu ihlal etmek için mazeret değildir
Colloquial
59	Konuşma Dili	a poor excuse i.	kötü bir mazeret
60	Konuşma Dili	use as an excuse f.	bahane etmek
61	Konuşma Dili	excuse me ünl.	affedersin
62	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	ne diyorsun ya
63	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	burada ben de varım/yaşıyorum herhalde
64	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	onu da mı söylemeyeyim/yapmayayım
65	Konuşma Dili	excuse please expr.	affedersiniz
66	Konuşma Dili	excuse the pun expr.	bunu söylediğim için üzgünüm
67	Konuşma Dili	excuse my ignorance expr.	cahilliğimi mazur gör
68	Konuşma Dili	excuse my ignorance expr.	cahilliğimi mazur görün
69	Konuşma Dili	ignorance of the law is no excuse for breaking it expr.	herkes yasaları/kuralları bilmekle yükümlüdür/ mükelleftir
70	Konuşma Dili	every thief has some excuse to ease their conscience expr.	her hırsızın vicdanını rahatlatmak için bir mazereti vardır
71	Konuşma Dili	(if you) excuse me expr.	izninizle
72	Konuşma Dili	(if you) excuse me expr.	izninle
73	Konuşma Dili	excuse me expr.	müsaadenle
74	Konuşma Dili	excuse the pun expr.	kelime için özür dilerim
75	Konuşma Dili	then if you'll excuse me expr.	öyleyse izninle
76	Konuşma Dili	ignorance of the law is no excuse for breaking it expr.	yasayı bilmiyor olmak onu ihlal etmek için mazeret değildir
77	Konuşma Dili	ignorance of the law is no excuse for breaking it expr.	yasayı bilmiyor olmak geçerli bir mazeret değildir
78	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	rahatsızlık verdiğim için özür dilerim (kinaye)
79	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	kusura bakma rahatsız ettim (kinaye)
80	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	kusura bakma bir daha olmaz (kinaye)
81	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	nefes de almam bundan sonra (kinaye)
82	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	nefes de almayayım bari
83	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	ne yapsam suç
84	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	oldu olacak nefes de almayayım
85	Konuşma Dili	excuse me for breathing! expr.	nefes almak bile suç
86	Konuşma Dili	excuse me for living! expr.	rahatsızlık verdiğim için özür dilerim (kinaye)
87	Konuşma Dili	excuse me for living! expr.	kusura bakma rahatsız ettim (kinaye)
88	Konuşma Dili	excuse me for living! expr.	kusura bakma bir daha olmaz (kinaye)
89	Konuşma Dili	excuse me for living! expr.	ne yapsam suç
90	Konuşma Dili	excuse me for living! expr.	öleyim bari
91	Konuşma Dili	excuse me for living! expr.	yaşamak bile suç
92	Konuşma Dili	you should excuse the expression expr.	affınıza sığınarak
93	Konuşma Dili	you should excuse the expression expr.	sürç-i lisan ettiysek/edersek affola
94	Konuşma Dili	you should excuse the expression expr.	teşbihte hata olmasın
95	Konuşma Dili	would you excuse me? expr.	bana izin verir misiniz?
96	Konuşma Dili	would you excuse me? expr.	izninizle
97	Konuşma Dili	would you excuse me? expr.	müsaadenizle
98	Konuşma Dili	would you excuse me? expr.	müsaade eder misiniz?
99	Konuşma Dili	would you excuse me? expr.	geçebilir miyim?
100	Konuşma Dili	would you excuse me? expr.	yol verir misiniz?
101	Konuşma Dili	excuse you expr.	özrün kabul edildi (kinaye)
102	Konuşma Dili	excuse you expr.	özür dileyeceksin herhalde
103	Konuşma Dili	if you'll excuse the expression expr.	teşbihte hata olmasın
104	Konuşma Dili	if you'll excuse the expression expr.	affınıza sığınarak
105	Konuşma Dili	if you'll excuse the expression expr.	deyim yerindeyse
106	Konuşma Dili	exsqueeze me (a humorous variant of excuse me) expr.	pardon da
107	Konuşma Dili	exsqueeze me (a humorous variant of excuse me) expr.	affedersin de
108	Konuşma Dili	exsqueeze me (a humorous variant of excuse me) expr.	özür dilerim de
109	Konuşma Dili	exsqueeze me (a humorous variant of excuse me) expr.	pardon ama
Idioms
110	Deyim	excuse my french i.	ayıptır söylemesi
111	Deyim	excuse my french i.	ağzımı bozacağım ama
112	Deyim	sorry excuse i.	inandırıcı olmayan mazeret
113	Deyim	sorry excuse i.	saçma özür
114	Deyim	thin excuse i.	sudan bahane
115	Deyim	sorry excuse i.	sudan bahane
116	Deyim	lame excuse i.	sudan mazeret
117	Deyim	lame excuse i.	sudan bahane
118	Deyim	use something as an excuse f.	bir şeyi bahane etmek
119	Deyim	use someone as an excuse f.	birini bahane etmek
120	Deyim	excuse for f.	davranışını bağışlamak
121	Deyim	excuse for f.	-den ötürü hoş görmek
122	Deyim	use (someone or something) as an excuse (for something) f.	(birini/bir şeyi bir şey için) bahane etmek
123	Deyim	use (someone or something) as an excuse (for something) f.	(birini/bir şeyi bir şey için) bahane olarak kullanmak
124	Deyim	excuse my french expr.	ağzımı bozduğum için özür dilerim
125	Deyim	excuse my french expr.	bayramlık ağzımı açtıracaklar bana
126	Deyim	excuse/pardon my french expr.	ağzımı bozacağım ama
127	Deyim	excuse/pardon my french expr.	ayıptır söylemesi
128	Deyim	excuse/pardon my french expr.	ağzımı bozduğum için özür dilerim
129	Deyim	excuse/pardon my french expr.	bayramlık ağzımı açtıracaklar bana
Speaking
130	Konuşma	excuse me sir? expr.	afedersiniz bayım?
131	Konuşma	if you will excuse me expr.	anlayışınıza sığınarak
132	Konuşma	if you excuse me expr.	anlayışınıza sığınarak
133	Konuşma	would you excuse us please? expr.	bize müsaade (özellikle bir yerden ayrılırken)
134	Konuşma	would you excuse us for a moment? expr.	bize biraz izin verir misiniz?
135	Konuşma	could you excuse us please? expr.	bize müsaade (özellikle bir yerden ayrılırken)
136	Konuşma	can you excuse us please? expr.	bize müsaade (özellikle bir yerden ayrılırken)
137	Konuşma	will you excuse us please? expr.	bize müsaade (özellikle bir yerden ayrılırken)
138	Konuşma	can you please excuse me a second? expr.	bana biraz izin verir misiniz?
139	Konuşma	will you excuse us? expr.	bize izin verir misiniz?
140	Konuşma	will you excuse us for a moment? expr.	bize biraz müsaade eder misiniz?
141	Konuşma	excuse me for the mess expr.	dağınıklık için özür dilerim
142	Konuşma	excuse me for the mess expr.	dağınıklık için beni affedin
143	Konuşma	excuse the mess expr.	dağınıklık için özür dilerim
144	Konuşma	excuse the mess expr.	dağınıklık için beni affedin
145	Konuşma	excuse me expr.	izninizle
146	Konuşma	if you excuse me expr.	izin verirseniz
147	Konuşma	if you'll excuse us expr.	izninizle
148	Konuşma	could you excuse us please? expr.	izninizle! (özellikle bir yerden ayrılırken)
149	Konuşma	would you excuse us please? expr.	izninizle! (özellikle bir yerden ayrılırken)
150	Konuşma	excuse me expr.	izninle
151	Konuşma	if you excuse me expr.	izin verirsen
152	Konuşma	can you excuse us please? expr.	izninizle! (özellikle bir yerden ayrılırken)
153	Konuşma	I'll excuse myself expr.	izninizi rica ediyorum
154	Konuşma	will you excuse us please? expr.	izninizle! (özellikle bir yerden ayrılırken)
155	Konuşma	would you excuse us please? expr.	müsaadenizle! (özellikle bir yerden ayrılırken)
156	Konuşma	if you excuse me expr.	müsaade ederseniz
157	Konuşma	if you'll excuse me expr.	müsaade ederseniz
158	Konuşma	could you excuse us please? expr.	müsaadenizle! (özellikle bir yerden ayrılırken)
159	Konuşma	if you'll excuse me expr.	müsaadenizle
160	Konuşma	will you excuse us please? expr.	müsaadenizle! (özellikle bir yerden ayrılırken)
161	Konuşma	can you excuse us please? expr.	müsaadenizle! (özellikle bir yerden ayrılırken)
162	Konuşma	now if you'll excuse us expr.	şimdi izninizle
163	Konuşma	excuse me expr.	pardon
Law
164	Hukuk	valid excuse i.	geçerli mazeret
165	Hukuk	ignorance of the law does not excuse expr.	kanunu bilmemek mazeret değildir
166	Hukuk	ignorance of the law does not excuse expr.	kanunu bilmemek mazeret sayılmaz
Social Sciences
167	Sosyal Bilimler	bad apples excuse i.	kurunun yanında yaşın da yanması
168	Sosyal Bilimler	few bad apples excuse i.	kurunun yanında yaşın da yanması
169	Sosyal Bilimler	bad apples excuse i.	(sınıf/toplum/grup vb) içerisindeki bazı kimselerin olumsuz yönlerinin diğerlerini de etkilemesi
170	Sosyal Bilimler	few bad apples excuse i.	(sınıf/toplum/grup vb) içerisindeki bazı kimselerin olumsuz yönlerinin diğerlerini de etkilemesi
Education
171	Eğitim	student excuse form i.	öğrenci mazeret belgesi
Art
172	Sanat	excuse me i.	sürekli eşlerin değiştirildiği modası geçmiş bir dans türü
173	Sanat	excuse-me i.	sürekli eşlerin değiştirildiği modası geçmiş bir dans türü