Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
bellyful
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"bellyful"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
bellyful
i.
bıkkınlık
2
Genel
bellyful
i.
çok fazla
3
Genel
bellyful
i.
gereğinden fazla
"bellyful"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
General
1
Genel
have had a bellyful of
f.
bıkmak
Idioms
2
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
tıka basa yemek
3
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
karnı doyuncaya kadar yemek
4
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
karnını doldurmak
5
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
şişmek
6
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
karnı şişmek
7
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
boğazına kadar gelmek
8
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
yetmek
9
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
şişmek
10
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
canına tak demek/etmek
11
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
sabrı taşmak/tükenmek/kalmamak
12
Deyim
have a bellyful (of something)
f.
artık katlanamamak/dayanamamak
13
Deyim
have a bellyful
f.
bir şeyin tahammül edilemeyecek kadarını yaşamak
14
Deyim
have a bellyful
f.
bir şeyden bıkmak usanmak
15
Deyim
have had a bellyful of something
f.
canına tak etmek
16
Deyim
have had a bellyful of
f.
gına gelmek
17
Deyim
have a bellyful
f.
gına gelmek
18
Deyim
have a bellyful
f.
katlanmak
19
Deyim
have a bellyful of
f.
bıkmak
20
Deyim
have a bellyful of
f.
canına tak demek/etmek
21
Deyim
have a bellyful of
f.
sabrı taşmak/tükenmek/kalmamak
22
Deyim
have a bellyful of
f.
artık katlanamamak/dayanamamak
23
Deyim
have had a bellyful of somebody/something
f.
birinden/bir şeyden bıkmak
24
Deyim
have had a bellyful of somebody/something
f.
biri/bir şey canına tak etmek
25
Deyim
have had a bellyful of somebody/something
f.
birinden/bir şeyden gına gelmek
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bellyful
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy