bir sürü şey

"bir sürü şey" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Genel
1	Genel	bir sürü şey	mobs i.
2	Genel	bir sürü şey	muchwhat [obsolete] i.
3	Genel	bir sürü şey	grundle i.
Konuşma Dili
4	Konuşma Dili	bir sürü şey	haul i.

"bir sürü şey" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 35 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Konuşma Dili
1	Konuşma Dili	bir sürü (bir şey)	plenty of (something) s.
There are plenty of arguments. Bir sürü argüman var. More Sentences
2	Konuşma Dili	bir sürü (bir şey)	a load of (something) expr.
The truck carried a load of furniture. Kamyon, bir sürü mobilya taşıyordu. More Sentences
Genel
3	Genel	karmakarışık bir sürü (şey)	welter i.
Öbek Fiiller
4	Öbek Fiiller	(bir şey) aracılığıyla bir sürü insanı doluşturmak	pump through (something) f.
5	Öbek Fiiller	(birine) bir sürü (bir şey) vererek gözünü boyamak/kandırmak	ply (one) with (something) f.
6	Öbek Fiiller	(birine) bir sürü/çok miktarda (bir şey) vermek	ply (one) with (something) f.
Konuşma Dili
7	Konuşma Dili	teknik dilde bir sürü anlaşılmaz şey/saçmalık	gobbledygook i.
8	Konuşma Dili	bir sürü (şey)	a million and one (something) expr.
9	Konuşma Dili	bir sürü farklı şey/iş	one thing and another expr.
10	Konuşma Dili	ve daha bir sürü şey	and this and that expr.
11	Konuşma Dili	ve bunun/onun gibi bir sürü şey	and whatnot expr.
12	Konuşma Dili	ve bunun/onun gibi bir sürü şey	and (all) the rest (of it) expr.
13	Konuşma Dili	bir sürü (bir şey)	hell of a lot of (something) expr.
14	Konuşma Dili	bir sürü (bir şey)	loads (of something) expr.
15	Konuşma Dili	ondan bundan bir sürü şey	this, that, and the other thing expr.
16	Konuşma Dili	oradan buradan bir sürü şey	this, that, and the other thing expr.
Deyim
17	Deyim	saçma sapan bir sürü şey	a lot of bunk [uk] i.
18	Deyim	bir sürü (bir şey)	slews of (something) i.
19	Deyim	bir sürü (bir şey)	slues of (something) i.
20	Deyim	bir sürü (bir şey)	a slew of (something) i.
21	Deyim	bir şey için bir sürü para harcamak	dig deep f.
22	Deyim	ve bunun gibi bir sürü saçma şey	and all that jazz expr.
23	Deyim	bir sürü değişik şey	everything and the kitchen sink expr.
24	Deyim	bir sürü (insan/şey)	a ton of (people or things) expr.
25	Deyim	bir sürü (bir şey)	a wealth of (something) expr.
26	Deyim	bir sürü (bir şey)	a whole lot of (something) expr.
27	Deyim	bir sürü (bir şey)	an ocean of (something) expr.
28	Deyim	bir sürü bir şey	an ocean of something [uk] expr.
29	Deyim	bir sürü bir şey	an ocean of something [uk] expr.
30	Deyim	bir sürü (bir şey)	an ocean of (something) expr.
31	Deyim	ve daha bir sürü şey	continued (on) page 94 expr.
32	Deyim	bir sürü bir şey	tons of something expr.
33	Deyim	bir sürü (kişi/şey)	tons of (people or things) expr.
Argo
34	Argo	bir sürü abuk sabuk şey	a load of (old) cobblers [uk] expr.
Modern Argo
35	Modern Argo	ve bunun gibi bir sürü saçma şey	and all that jizz expr.