break in - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

break in

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"break in" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 34 sonuç

İngilizce Türkçe
General
break in f. çökertmek
break in f. sözünü kesmek
break in f. yarıda kesmek
break in f. alıştırmak
break in f. hırsızlık amacıyla bir yere girmek
break in f. zorla girmek
break in f. terbiye etmek
break in f. araya girmek
break in f. lafa karışmak
break in f. evcilleştirmek
Phrasals
break in f. eğitmek
break in f. bir işe girişmek
break in f. (yeni ürünü) bir süre kullanarak sertliğini gidermek
break in f. metinde verilen alana (resim) yerleştirmek
break in f. araya girmek
break in f. burnunu sokmak
break in f. birinin konuşmasını bölmek
break in f. kaş yapayım derken göz çıkarmak
break in f. maydanoz olmak
break in f. lafı kesmek
break in f. lafa karışmak
break in f. sözü kesmek
break in f. salça olmak
break in f. yıkmak
break in f. kırmak
break in f. içeri sızmak
break in f. yeni bir işte deneyim kazanmak
break in f. zamanla beceri kazanmak
Idioms
break in f. haneye tecavüz etmek
break in f. kapıyı kırarak girmek
break in f. zorla girmek
break in f. zorla yol açmak
Technical
break in i. alıştırma
Automotive
break in i. rodaj

"break in" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 73 sonuç

İngilizce Türkçe
General
break-in i. zorla girme
break-in i. meskene tecavüz
break-in i. ilk kullanım
break-in i. ilk deneyim
break out in f. dökmek
break in on f. atılmak
break in on somebody's conversation f. lafını kesmek
break out in f. ile kaplanmak
break rudely in a conversation f. hariçten gazel okumak
break every bone in somebody's body f. birinin bütün kemiklerini kırmak
break in two f. ikiye bölmek (ekmeği vb)
break down in tears f. gözünden yaşlar boşalmak
break in half f. ikiye bölmek (ekmeği vb)
take a break in the relationship f. ilişkiye ara vermek
break one’s arm in three places f. kolunu üç yerinden kırmak
break one’s arm in three places f. kolunu üç yerden kırmak
break in on a conversation f. bir sohbeti bölmek
Phrasals
break out in f. birdenbire kaplamak
break out in f. birdenbire ortaya çıkmak
break something in f. bir şeyi kırmak
break something in f. bir şeyi parçalamak
break something in f. bir şeyi yıkmak
break something in f. bir şeyi alıştırmak
break something in f. bir şeye alışmak
break something in f. bir şeyi yumuşatmak
break in (to something or some place) f. (bir şeye/yere) zorla girmek
break in (to something or some place) f. (bir şeye/yere) izinsiz girmek
break in (to something or some place) f. (bir şeye/yere) hırsızlık/suç işlemek amacıyla girmek
break in (to something or some place) f. (bir şeye/yere) yasa dışı bir şekilde girmek
break in on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) bölmek
break in on (someone or something) f. (birini/bir şeyi) yarıda kesmek
break in on (someone or something) f. (birilerinin/bir şeyin) arasına dalmak/girmek
break in on f. ihlal etmek
break in on f. yarıda kesmek
break (in) f. aniden belirmek
break (in) f. aniden gelmek
break in on f. zorla girmek
break in on f. istemeden rahatsızlık vermek
break in on f. ihlal etmek
Colloquial
break-in i. zorla girme
break-in i. izinsiz girme
break-in i. hırsızlık amacıyla girme
Idioms
break in tears f. ağlamaya başlamak
break out in tears f. ağlamaya başlamak
break someone in f. birini bir iş için yetiştirmek
break someone in f. birini bir şeye alıştırmak
break out in tears f. gözyaşlarına boğulmak
break in tears f. gözyaşlarına boğulmak
break out in a rash f. isilik olmak
break out in a cold sweat on f. korkudan ürpermek
make a break in f. mola vermek
break out in a rash f. sivilce çıkarmak
break out in a cold sweat f. soğuk terler dökmek
break out in a cold sweat f. soğuk ter dökmek
make a break in f. (bir şeyi yapmaya) ara vermek
break out in tears f. birden ağlamaya başlamak
Speaking
break the bread in half expr. ekmeği ikiye böl
Law
break-in i. haneye tecavüz
Industry
break-in i. (iş yerinde) deneme süresi
Technical
break-in point i. kavuşma noktası
break the glass in case of emergency expr. acil durumda camı kırınız
break the glass in case of emergency expr. acil durumlarda camı kırınız
Telecom
break-in point i. kavuşma noktası
Radio
break-in s. verici alıcısına ait
break-in s. verici alıcısıyla ilgili
Construction
break-in i. içinden başka eleman geçmesi için tuğlada açılan delik
Automotive
break-in i. alıştırma
break-in i. rodaj
break in oil i. rodaj yağı
break-in i. yeni üretilmiş araba deneme süresi
break-in period i. yeni üretilmiş araba deneme süresi
Medical
break out in hives f. kurdeşen çıkarmak
Agriculture
break in [australia/new zealand] f. (yeni araziyi) ekip biçmeye başlamak