breakaway - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

breakaway

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


"breakaway" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 37 sonuç

İngilizce Türkçe
General
breakaway i. kopma
breakaway i. ayrılma
breakaway i. çekilme
breakaway i. kırılabilir eşya
breakaway i. yarışa erken başlama
breakaway i. yarış veya hız denemesinin başlangıcı
breakaway i. av köpeklerinin serbest bırakıldığı an
breakaway i. firari
breakaway i. kaçak
breakaway s. kolay kırılır
breakaway s. kolay bükülür
breakaway s. kolay parçalanır
breakaway s. bölücü
breakaway s. ayrılıkçı
breakaway s. ayrılıkçı
breakaway s. gruptan, ülkeden kopmuş olan
breakaway s. portatif
breakaway s. kolayca demonte edilebilen
breakaway s. kolayca değiştirilebilen
breakaway s. kaçışa ait
breakaway s. kaçışla ilgili
breakaway s. kaçıştan kaynaklanan
breakaway s. kaçabilen
breakaway s. kaçmaya imkan tanıyan
Environment
breakaway i. serbest kalan
Military
breakaway i. şok cephesinin nükleer silah patlaması sonucu oluşan ateş topundan uzaklaşmasının başlaması
breakaway i. saldırı sonrası emredilen istikamete dönme
Sport
breakaway i. ani atak
breakaway i. gruptan kopma
breakaway i. kaçış grubu (bisiklette)
breakaway i. bisiklet yarışında kalabalıktan sıyrılan yarışçıların aniden hızlanması
breakaway i. top çıkar çıkmaz kalabalığı yarmak için hücuma hazır bekleyen bir hücum oyuncusu
breakaway s. hücum oyuncusunun defanstan sıyrıldığı (hareket)
Basketball
breakaway i. hızlı hücum
Football
breakaway i. hücum oyuncusunun defans kırma koşusu
Theatre
breakaway i. ufak bir baskıyla kırılan sahne aksesuarı
breakaway s. (tiyatro kostümü) kolayca değiştirilebilen

"breakaway" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 21 sonuç

İngilizce Türkçe
General
breakaway point i. kopma noktası
Trade/Economic
breakaway gap i. grafik üzerinde boşluk bırakan kur sıçramaları
Politics
breakaway state i. bağımsızlığını ilan eden ülke
Technical
breakaway torque i. başlangıç torku
breaking/breakaway torque i. gevşetme/sökme torku
breakaway oxidation i. kopmalı oksitlenme
breakaway corrosion i. kopmalı yenim
breakaway point i. kopma noktası
breakaway precipitatiton i. kopmalı çökelme
Informatics
breakaway point i. kopma noktası
Telecom
key breakaway i. kilit açma
breakaway point i. kopma noktası
key breakaway i. şifre kırma
Automotive
breakaway clutch i. çok diskli kavrama
spark breakaway i. kıvılcım kopması
breakaway barricade yol barikatı
Aeronautic
breakaway thrust i. hızlanma esnasındaki itme kuvveti
Agriculture
breakaway [australia] i. özellikle sığır veya koyunların panik halinde kaçışması
breakaway [australia] i. sürüden ayrılan hayvan
Geography
breakaway [australia] i. ovaya bakan kayalık
breakaway [australia] i. plato kenarına bakan kayalık