İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
General | ||
Genel | buckle up f. | iliştirmek |
Genel | buckle up f. | bağlamak |
Genel | buckle up f. | emniyet kemeri bağlamak |
Phrasals | ||
Öbek Fiiller | buckle up f. | kilitlemek |
Öbek Fiiller | buckle up f. | bağlamak |
Öbek Fiiller | buckle up f. | emniyet altına almak |
Öbek Fiiller | buckle up f. | emniyet kemerini takmak/bağlamak |
Öbek Fiiller | buckle up f. | emniyet kemerini takmak/bağlamak |
Öbek Fiiller | buckle up f. | emniyet kemerini bağlanmak |
Öbek Fiiller | buckle up f. | belden eğilmek |
Öbek Fiiller | buckle up f. | bacaklarını kırmadan eğilmek |
Öbek Fiiller | buckle up f. | öne doğru eğilmek |
Öbek Fiiller | buckle up f. | beli bükülmek |
Öbek Fiiller | buckle up f. | iki büklüm olmak |
Öbek Fiiller | buckle up f. | tehlikeye/belaya karşı hazırlıklı olmak |
Öbek Fiiller | buckle up f. | tehlikeye/belaya karşı önlemini almak |
Öbek Fiiller | buckle up f. | bir araçta ya da uçakta emniyet kemerini bağlamak |
İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | do up the buckle f. | toka takmak | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | buckle someone or something up f. | birini/bir şeyi sıkıca bağlamak | ||
Öbek Fiiller | buckle someone or something up f. | birinin/bir şeyin emniyet kemerini takmak/bağlamak | ||
Öbek Fiiller | buckle (up) f. | parçalanmak | ||
Öbek Fiiller | buckle (up) f. | ufalanmak | ||
Phrases | ||||
İfadeler | rear passengers buckle up! expr. | arka koltukdaki yolcular kemerlerinizi bağlayın! | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | buckle up! expr. | sıkı tutun! |